Ekrem bir haftadır gelmiyordu moralim sıfırdı... Aradım kaç sefer birine cevap verse üçüne cevap vermiyor çok yoğunum diye mesaj atıyordu sadece... Moralim sıfır yine gizli görevde olduğum işime gittim... Gülden diye bir kadın çok sinirlerimi bozuyordu ukala kendimi bilmez çirkefin teki... Kadın dilini vücut dilini kullanarak şefi baştan çıkarmış her dediğini istediğini yaptırıyordu arkamdan iş çevirmiş şef yine bana yükleniyor canımdan bezdiriyordu... Bugün ya burayı yıkacaktım yada siktir olup gidecektim son hat safhada sinirlerim müthiş gerilmişti birbirimize girdik Güldenle ama öyle böyle değil saçını başını yolmaya başlamıştım o derece yeter zıvanadan çıkarmayın insanı diyerekten... Zor bela ayırdılar sinirden hop oturup hop kalkıyorum hala sinirimi boşaltamadım ve Mehmet amcamı arayarak sinirle baba benden bu kadar yeter yapamıyorum dayanamıyorum daha fazla ya beni burdan çıkarırsın yada ben çıkıp gidiyorum evime dedim... Tamam geliyorum hemen diyerek abimle beraber yarım saat sürmeden geldiler... Ben orada amirlere şeflere de kafa tutuyorum inceldiği yerden kopsun gibisine yüklendikçe yükleniyorum... Birde bizim bölüme on veya onbeş tam sayamadığım kadar resmi araba girdi Mehmet amcam abim babam ve o şerefsiz diğer başkan yardımcısı it herif beni buraya cehenneme gönderen kişi de içlerinde arkalarında bir ordu koruma ile geldiler....
Mehmet amcam bir sinirle ne oluyor burda diyerek amirlerin yanına gitti it herifte Mehmet amcamın peşinden gitti babam ve abim direk benim yanıma geldiler... İşte beni şikayet etmeye başladılar hemen hepsi amirler Gülden denen şıllık... Başkanım önce Evrim saldırdı dediler... Kesin lan sesinizi dedi Evrim buraya gelir misin dedi gittim abim hemen elimi tuttu götürdü beni oraya Gülden le birbirimize hala sinirli sinirli bakıyoruz ne oldu kızım sen anlatır mısın babacım bana dedi herkes şok olmuştu ne babası Mehmet başkanın iki kızı vardı ama onlar çok küçüktü... Bölge müdürü tanıtıyım Evrim hanım Vedat Başkanımızın kız kardeşi aynı zamanda Mehmet Başkanımızın da manevi kızıdır buraya gizli görevle gelmiştir... deyince herkes hortlak görmüş gibi dona kalmıştı... Mehmet amcam hemen yanıma yaklaşarak iyi misin kızım diye sarıldı... Biraz daha burda kalırsam akıl hastanesine yatıracaksın baba beni dedim... Burdaki görevin bitti güzel kızım yeni görevin başkan yardımcılığı burdaki herkesten ve şu şu görevlerden sorumlu başkan yardımcınız dedi yüksek sesle... Abimin kulağına eğilip bu itin yetkileri olanlar değil mi abi bunlar dedim fısıldayarak evet dedi abimde gidiyor o onun yerine sen geçiyorsun dedi nereye gidiyor dedim Ankara'ya orda bir bakanlık verildi dedi oynamaklı kurtulduk dedi... Ohh bee nihayet bu bumerang çamurundan kurtuluyordum... Bu sefer millet bir yalakalığa başladı bana başkanım hayırlı olsun başkanım siz hakettiniz filan özellikle az önce benimle çençen kavga eden amirler işten atılma korkusu her hallederinden gözlerinden okunuyordu... Ben biliyordum sizlere yapacağımı diye bir bakış atarak gidebilir miyiz artık dedim... Gidelim dedi Mehmet amcam... Herkes arabalara binerken babamla abim sen bizimle gel dediler biz ayrı bindik Mehmet amcam la da o it herif beraber binip belediye binasının önüne geçerek basın açıklaması yapılacak dedi abim ne diye dedim Mustafa'nın gideceği ve yerine senin geçeceğini basın önünde açıklaması ve resmi olarak evrakları imzalaması lazım dedi... Belediye binasının önünde duran basın ordusu hazır bir şekilde bizi bekliyordu... Bende ayna var mı abi diye bakındım var al dedi biraz yüzüme baktım saçım başım dağınık hafifta makyaj yaptım araba da giderken... Artık gizli saklı birşey yoktu en çok o mutlu ediyordu beni ve bir aklımda Ekremdeydi babam daha konuyu bilmediği için Ekrem le benim konumuzu abimede soramıyordum arabadan inerken abimin koluna çimdik attım ahh deli kız ben ne yaptım sana beni ne çimdikliyorsun dedi babam önümüzdeydi ne oluyor diye dönüp baktı bize birşey yok baba dedim ne bağırıyorsun ya abi abi diyorum duymuyorsun çimdik atmak zorunda kaldım dedim birşey soracağım dedim sen sormadan ben deyim karşıda dedi karşıya baktım Ekrem orda gelmiş ama niye bana birşey dememişti... Ne alaka dedim oda istifa etti senin yeni görevini söyleyince bende katılmak istiyorum dedi dedi abim neyse abi seninle vakit kaybedemeyeceğim benim sorularımın cevapları onda dedim aynen dedi abimde bu arada babam biliyor sizi kıvranmana gerek yok gerekeni konuştular dedi gerçekten mi demişim hemen eee sonuç babam ne dedi git onuda Ekremciğim cevaplasın dedi gülerek... Ya şu basın toplantısı mıdır ne zıkkımsa artık biran önce olsun bitsin diyordum... Ekremin kucağına atlayıp sarılmaktan öpmekten başka birşey istemiyordum şuan... Uzadı da uzadı bu seramoni daraldım şiştim artık Ekrem'in yanına gittim hemen... Abim gülüp duruyor dayanamadın demi deli kız dedi hemen... Nerdesin sen kaç gündür bu kadar çabuk mu pes ettin kaçtın gittin hemen dedim... Sanki birşeyden haberim yokmuş gibi... Tutuştu hemen Ekrem... Yok öyle birşey gülüm saçmalama ne alaka ya dedi biraz daha tutuşturmak için yüklenmeye başladım Mehmet amcam konuşmasına ara ara bölerek bize bakıyor abimde kis kis gülüp başkan bakıyor size deyip duruyor... Benim telefonlarımı açmayarak başlamadan bitti dedin zaten dedim bu iyice tutuştu yok yok yok öyle birşey neden sen böyle yapıyorsun gülüm ben seni yarı yolda bırakır mıyım söz verdim ben diye iyice coşunca birde beni kaybetme korkusu gelince abim kahkahayı bastı... Mehmet amcam da konuşmayı bırakarak ne oluyor orda dedi bağırarak babamda yanımızda bıyık altından oda gülüyor sen devam et başkan bura bende dedi göz kırparak Mehmet amcama oda konuşmasına devam etti... Amcam nihayet beni anons etti ve yanına çağırdı... Ekrem'e sessizce tamam bir daha konuşmayalım seninle dedim arkamı döndüm konuşmak için kürsüye hareket ettim gülüyorum ama ben Ekrem tutuştu iyice ya gülüm niye böyle yapıyorsun yapma etme diye yine iyi tutuştu... Neyse konuşmamı yaptı kısa tuttum aklım Ekremdeydi ne yapacaktı ne diyecekti aklımda deli sorular... Teşekkür edip indim mazbata bilmem ne teraneler devam edecekmiş... Ekrem hemen dibimde bitti neden böyle yapıyorsun yavrum ben senden asla vazgeçmedim nasıl vazgeçeyim bu saatten sonra seni böyle delicesine severken dedi mikrofondan millet duydu sussana oğlum dedi abim işaret edip duruyor anlamıyor Mehmet amcam en sonunda bağırdı kesin sesinizi ikinizde kırarım bacaklarınızı dedi... Benim çok eski bir arkadaşım vardı Ebru kadar olmasada onuda dostum olarak görüyordum onu benim özel kalemim yapmış abim Mehmet amcam da hemen onaylamış geri kalan ekibi ben belirleyecektim... Hülya nerdesin dedi burdayım başkanım dedi hemen Mehmet amcama kızım al götür bu iki deli aşığı odada bir kozlarını paylaşsın bunlar dedi gülerek anlaşıldı başkanım dedi Hülya da gülerek yanıma geldi uzun zamandır görüşemiyorduk sarıldık hemen... Ekrem dürtüp duruyor hadi hadi diye gelin çıkalım dedi Hülya gülerek yine... Neyse çıktık yeni odama siz bir kendi aranızdaki konuları çözün ben kahve yapıyım size sonra hazır olunca resmi işlemleri bitirelim dedi Hülya çıktı odadan... Hemen Ekrem sarıldı bana sımsıkı sakın bir daha bana böyle şeyler deme üzme beni lütfen gülüm dedi sende derdirtme dedim hemen tamam zamanı var basın toplantısına anca yetişebildim gülüm daha erken olsa daha erken gelecektim resmi prosedürler hep bitmek bilmedi devir teslim işlerim dedi hemen ne demek devir teslim dedim o ara kapı vuruldu Hülya kahvelerimizi getirdi çok özür diliyorum hemen bırakıp çıkıyorum canım dedi çıktı... Evet nedir devir teslim dedim Ekrem kendi mevcut belediye başkanlığından istifa etmiş yerine geçici olarak bakacak kişiye teslim etmişti nasıl yani neden dedim ee gülüm seni oraya götürmem bütün ailen burda bu bir ikincisi de Meltem orda sana dirlik vermezdi ve bizde mutlu olamazdık dedi böylesi en uygunuydu hem zaten evleneceğizde zaten yakın zamanda dedi benim buraya gelmem daha uygun olur diye düşündüm ait olduğum yere geldim dedi gözlerinin içi gülerek... Neden haber vermedin bana burda delirdim kafayı yedim resmen dedim gülüm farkındayım ama o kadar çok pürüz çıkardılar ki kafam döndü benimde bir aylık prosedürü on günde yaptırdım dedi iyi babamla konuşmuşsun dedim evet onu da gitmeden hallettim dedi nasıl ne dedi babam ne dedi dedim önce iyi yusuf yusuf ettirdi beni canı sağolasıca sonra da kızımı bir üz canına okurum senin dedi babanda okey verdi dedi sen ne yaptın Serdar'ın fikri değişti mi dedi yok hala aynı dedim üzerine gidince ağlamaya başlıyor yaygarayı koparıyor dedim çözeriz gülüm onu da çözeriz artık burdayım kurtuluşun yok benden haberin olsun dedi dudağıma yumularak... Kapı çaldı Hülya geldi yine özür dileyerek bölmek istemezdim ama Mehmet başkanım sizi çağırıyor sonra devam etsinler dedi dedi... Gidelim bari şu prosedürleri bende bitiriyim biran önce diyerek çıktık odamdan...