Belediyedeki işlerimi bitirip Erkan bey'in yanına uğradım ne durumda diye... Korkularımın üzerine gitme kararı aldım doktorumun tavsiyesi üzerine bu sinir krizi ataklarımı daha aza ve hatta bitirmeye kadar götürecektim... Haberli gittim özellikle... Kapıdan girer girmez herkes bir yalakalık yapmaya başladı üç dört kişi dışında gülden handan yasemin ve suna... Onlarda uzaktan bana öyle bir bakıyorlardı ki bana ellerinden gelse bir bardak suda boğacaklar beni gözlerindeki o kini nefreti çok net görebiliyordum... Hoşgeldiniz başkanım diye tokalaşmak için elini uzatan Erkan bey'e dönerek hoşbuldum dedim gülümsemeyerek tokalaştım.. Nasılsınız başkanım buyrun böyle geçelim dedi gayet centilmen bir şekilde... Tüm gün içerideydim sizin içinde sakıncası yoksa burda kamelyada oturabilir miyiz dedim tabi ki başkanım buyrun diyerek yol gösterdi Erkan bey kahveniz nasıl olsun başkanım dedi hemen sade lütfen dedim Gülce hanım sana zahmet iki sade kahve dedi hanımefendi yeni mi geldi dedim evet başkanım Melike hanım hamile doğum iznine ayrıldı onun yerine geldi başka bir birimden dedi anladım dedim... Kahveler geldikten sonra bir yudum alarak iki kişiye geçer not vermişsiniz çok kısa bir zaman değil mi ben üç sene çıkamamıştım burdan diyerek güldüm haklısınız onları sizde bilirsiniz Aytaç ve Erdinç evet kah çalışır kah çalışmazlardı dedim ciddi bir şekilde... Ne olduda bir ay gibi kısa bir zaman zarfında bunlar hemen sizden geçer not alıyorlar bir sıkıntı yoktur umarım dedim... Yok başkanım bu ikisi burdan gitmek istiyorlardı bir türlü geçişleri olmuyordu sizde notlu sisteme geçildiğini söyleyince canla başla çalıştılar ben şahidim dedi peki siz öyle diyorsanız ben birimlerde uygun yerleri araştırır bu kişilerin akıbeti hakkında size bilgi veririm dedim tamamdır başkanım dedi Erkan bey... Kahvemden bir yudum daha alarak gözlerim tekrar bu çeteye takıldı gülden'i çok bunalttınız herhalde hemen birilerini devreye sokarak eski sistemden kendini başka yerlere geçirmek istiyor demek ki iyi yüklenmişsiniz dedim keyifli keyifli tekrar kahvemden bir yudum aldım demek ki başkanım lakin benim haberim yoktu geçiş yapmak için size evrak gönderdiğinden dedi ilave etti aynı şekilde devam ediyorum o zaman dedi aynen hatta dozu çıkartabilirsiniz tıpkı bana burda yaptıkları gibi dedim Merak etmeyin başkanım size yaptıklarına pişman edeceğim onları dedi gözlerini kırparak bir bakış attı onlara... O ara Ekrem aradı efendim sevgilim dedim hayatım benim acil bir işim çıktı Çağan yanımda nerdeysen sana bıraksam ben işimi hemen halledip gelip sizi alsam olur mu dedi bir çırpıda... Ne işin varmış senin dedim Abinle bir yere gitmemiz lazım acil ve önemli dedi iyi peki gelince anlatırsın madem şimdi acelen var sesinden anlaşıldı ben gizli görev yaptığım yerdeyim deyince senin ne işin var orda dedi Erkan beyle toplantı yapıyoruz bizde canım dedim tamam geliyorum hemen dedi on dakika sürmeden geldi yanıma Çağan'ı bırakıp acil gitti... O ara Mehmet amcama bir haber gidiyor bu ihale mafyasındaki adamların beni kaçıracağıyla alakalı maksat Mehmet amcamı belediyeden çıkartmak belediyede korumalar üst düzeyde olduğunu için planlarını yapamayacaklarını kanaatine varıyorlar çareyi Mehmet amcamı belediyeden çıkartmakta buluyorlar bunu da benim üzerimden giderek yapmak istiyorlar Mehmet amcamın benim üzerime çok titrediğini cümle alem bildiği için hemen çıkar diye düşünüp planlarını yapıyorlar ve fitili ateşliyorlar... Mehmet amcam haberi alır almaz benim odama koşuyor Hülya da çıkmak için hazırlanıyor o ara buyrun başkanım diyor hemen Hülya... Hülya Evrim nerde diye soruyor amcam telaşlı telaşlı bir yarım saat önce çıktı başkanım diyor Hülya nereye eve mi diyor yine telaşlı telaşlı amcam başkanım bir sıkıntı mı var diye soruyor Hülya da korkmuş nereye gitti demiş yine gizli görev yaptığı yere gitti ordaki amirle görüşecekti demesiyle beraber amcam hemen elemanlarına toparlanın acil çıkıyoruz diye koşuyor tabi korumaları da koşmaya başlıyor bir baktım son sürat dört resmi plakalı araç geliyor öndeki araç amcamın hayır ola inşallah dedim Mehmet amcam arabadan hızla inip yanımıza geldi koşar adım hayırdır benim babam ne oldu nefes nefese kalmışsın dedim o ara Çağan amcamın bacaklarına sarıldı dedeee diye hadi gidiyoruz dedi ne oldu amca dedim Evrim hemen arabaya dedi daha ciddi bir şekilde... Sonra devam ederiz Erkan bey deyip amcamın dediğini yaptık Çağan'ı da kucağına aldı amcam araçlara diye bağırdı amcamın baş koruması Tuncay... neler oluyor amcacığım yüzün kireç gibi bembeyaz olmuş dedim sen burda ne arıyorsun Ekrem nerde dedi abimle toplantıya gittiler dedim ama hala benim soruma cevap vermiyor sürekli sağa sola bakıyor çok telaşlı bir hali var birşey olmuş kesin diyorum ama ne olduğunu bir türlü söylemiyor amcam... Tam sapağa girecekken yedi sekiz tane araba önümüzü kesti silahlarını çektiler Çağan o ara arabanın camına hohlayıp birşeyler yazıyor çiziyordu birden ani fren yaptı araç etrafa baktığım da amcam ve korumalar da hemen silahlarını çektiler o ara burdan çıkışın olmayacağını düşündüm hemen ve amcamın telaşını anlamıştım hemen oğluma sarıldım ve araçta yere eğildim amcamda benim üzerime doğru siper aldı oda benim oğluma kalkan olduğum gibi amcamda bize kalkan olmuştu ve silahlar patlamaya başladı her silah sesinde ben bağırıyorum Allah'ım biran önce bitsin bu an ölü veya diri yeter ki bitsin diye dua ediyorum o ara silah seslerini duyan Veli dayım yetişti imdadıma abim ve Ekrem'ede haber gidiyor Mehmet başkana pusu kurdular Evrim başkan ve oğlu Çağan da orda diye abimler gelene kadar ortalık mahşer yerine dönüyor oğlumun ağlamaktan sesi kısılıyor resmen benim elim ayağım titriyor bittimi amca diyorum amcam kafasını kaldırır kaldırmaz son bir silah sesi daha geldi... Şimdi bitti kızım dedi Mehmet amcam ürkek bir ses tonuyla Veli dayım arabadakilere bakın birşeyleri var mı dedi kapılar içeriden kilitli olduğu için amcam uzanıp kilidi kaldırdı arabadan önce amcam sonra ben kucağımda Çağan'la indik Çağan gözlerini sıkı sıkıya yumup sımsıkı sarılıyor bana anneee diye hala ağlıyordu yavrum etrafa korkulu gözlerle bakmaya başladım her yer kan revan içinde ölüler inleyenler Mehmet amcamın şoförü ölmüş kafasına isabet eden kurşunla baş koruması ağır yaralı amcamda vurulmuş öldü mü kaldı mı bilmeden en son avazım çıktığı kadar bağırdım aaaaaa diye dizlerimin üzerine çöktüm bende hıçkırıklara boğuldum Veli dayım koşarak geldi yanıma kızım tamam sakin geçti bitti herşey kendine gel su bulun hemen kolonya getirin diye bağırıyor Veli dayım... Mehmet baba dedim iyi yaralı sadece dedi Veli dayım Allah'ım bu nasıl bir cehennem diye tekrar hıçkırıklara boğuldum oğluma sıkı sıkıya sarılarak... Yarım saatten fazla bir süre sonra ambulanslar polis sirenleri duyulmaya başladı abimlerde son sürat geliyorlar yanımıza babama da haber gidiyor oda bir sürü korumaları peşine takarak son sürat geliyor herkes geliyor ama burası cehennemden beter mahşer yeri desem daha doğru bir tabir olur... Suyu içip kolonyayı koklayınca çantama baktım Veli dayım Mehmet amcama bakmaya gitti adamlarından ikisi benim başımdaydı şurda çantam var bana verebilir misin dedim hemen abla diyerek çantama uzanıp verdi bana ellerim titreye titreye çantamı açıp sigaramı çıkarttım ve bir sigara yaktım abla yakışıklıyı ben alıyım istersen dedi Çağan sıkıca sarılınca kalsın gitmez zaten dedim suyumdan yudumladım tekrar tekrar... Peş peşe ani fren sesleri geldi hemen Çağan'a sarıldım korkma abla bizimkiler geldi dedi dayımın adamı... Babam Abim ve Ekrem önce etrafa baktılar elli altmıştan fazla ölü ağır yaralı var her yer kan revan içinde Abimin vay amına koyum ne olmuş lan burda dedi o ara Evrimmmm diye bağırdı Ekrem burdayız dedim koşarak yanımıza geldiler elim ayağım titriyor hem ağlıyoruz Çağan la hem sigara içiyorum babamı farketmedim hoş farketsemde o kadar şoktaydım ki sigarayı saklamak aklıma gelebilecek en son şeydi şuan için... Hoş babamda hiç birşey demezde sigarayla saygı olmaz der hep... Amcan nerde kızım dedi orda öldü mü kaldı mı bilmiyorum baba dedim Ekrem de kendini birden yere bıraktı gülümmm diyerek sarıldı bize içimi çektim biraz daha ama ağlayamadım Çağan hissetmesin daha fazla yıpranmasın diye abim farketti hemen eğildi Çağan'ı bana ver abim dedi Abim Çağan'la ilgilenir kafasını şıp diye dağıtırdı kesin çok iyi olur abiciğim dedim Çağan'da hemen gitti Karadayı diye... Ekrem'e iyice sarılarak tekrar hıçkırıklara boğuldum... Ambulanslar ve polisler geldi ilk amcamı alıp götürdüler amcam ağır yaralı hastaneye kaldırıldı babamda yanında gitmişti geri kalan herkes ölmüştü... Abim hadi eve gidiyoruz Emniyet müdürü ile görüştüm kendine gelince ifadene başvurulacak dedi Ekrem sadece Evrim mi dedi evet sadece Evrim şuan için yaşayan tek görgü şahidi o ve Çağan.. Çağan çok küçük olduğu için onun ifadesi geçersiz Veli dayım dedim onu aldılar emniyete hemen dedi abim Ekrem daha sıkı ve kuvvetlice beni ayağa kaldırdı yürüyebilir misin kucağıma alıyım gülüm dedi yok yürüyelim dedim abim de eğilip çantamı aldı iyice baktı özel eşyanız var mı başka dedi yok abi dedim Ekrem'in arabasına arkaya binin siz dedi ben kullanırım dedi Çağan da abime sarılınca aslan parçası gel sana araba kullanmayı öğretiyim diye direksiyonu gösterdi eliyle çok şükür Çağan'ı aklı dağılmaya başladı diye sessizce Ekrem'in kulağına fısıldadım... Öner'de abimin arabasıyla takip etti bizi eve gittik... Ebrum kapıda bir sağa bir sola gidip gidip geliyor sürekli Emrah ve Murat'ta aynı... Abim normalden daha yavaş gitti Çağan'ın aklını dağıta dağıta... Nihayet lan nerde kaldınız Ebrum sinirli sinirli... Önce Ekrem indi gel gülüm yavaş dikkat et diyerek sonra beni indirdi inmemle Ebrumun bana sarılması bir oldu öldüm öldüm dirildim kuzummm dedi sonra geri durdu bir yerinde birşey var mı dedi gözleri ve elleriyle benim vücuduma bakıyor birşey var mı diye yok birşeyim dedim sonra tekrar sarılıyor geri durup aslında sen farkında değilsindir bir hastaneye mi gitsek ne yapsak diyor Abimde yavrum biraz rahat mı bıraksan kızı dedi sen benim neler çektiğimi biliyor musun ben öldüm öldüm dirildim bir türlü gelmek bilmediniz diye abime bağırmaya başladı araya giriyim diye eve mi gitsek acaba diye iyi bir bakış atarak hiç halim yok kuzum dedim tamam tamam canım gel diye sarıldı hemen sakin bir ses tonuyla Ekrem'i ekarte etmişti oda kalakaldı bir iki adım attım durmuş bize bakıyor elimi uzattım gelecek misin sevgilim dedim gelmem mi gülüm gelmem mi dedi gülerek iki adımda yanıma gelip elimi sımsıkı tuttu... Emrah'la Murat abla iyi misin dediler aynı anda iyiyim çocuklar hadi gelin içeri sizde dedim olur tamam abla dediler ikiside... Aç mısın hazırlatıyım mı birşeyler dedi Ebrum yok canım çay istiyorum sadece dedim hemen deyip koştu mutfağa Ebrum... Emrah sıkıla sıkıla abla nasıl oldu bu dedi O ara kapı alacaklı gelmiş gibi çalıyor Hülya'yla eşi İlkay gelmiş kapının açılmasıyla hemen yanıma koşup sarıldı Hülyam hemen iyisin demi tatlım birşeyin yok demi dedi iyiyim iyiyim dedim... Saldırı olacakmış demekki Mehmet başkan çok telaşlıydı geldi seni sordu senden sonra dedi Hülya... Abimle Ekrem birden Hülya'ya döndü saldırı olacağını biliyor muydu amcam dedi abim biliyor gibiydi abi dillendirmedi ama her halinden anlaşılıyordu çok telaşlıydı dedi ne zaman geldi dedi Ekrem Evrim çıktıktan yarım saat sonra filandı dördü geçiyordu dedi Hülya o arada ben Çağan'ı Evrim'e bıraktım hızla Vedat'ın yanına gidiyordum kaza yapmış diye haber geldi bana dedi Ekrem acil toplantı dediğin abimin kazası mı dedim bende Ekrem'e bakarak evet gülüm birşeyi filan varsa diye seni korkutmak istemedim o yüzden toplantı dedim sana dedi Ekrem'de... Abimde bana da Ekrem kaza yaptı araçta sıkışmış dediler bende ona gidiyordum hızla dedi hemen Abimle Ekrem bunlar bize tuzak kurmuşlar bizi uzak tutarak geri plana attılar dediler Ekrem devam etti ben Veli dayıyı anlamadım o nerden çıktı nasıl duyduda bu kadar kısa sürede orda oldu dedi kesin ona bir istihbarat gitmiştir dedi abimde yalnız iyi ki de gelmiş abi o cendereden bizimde çıkmamız imkansızdı birden sekiz on araç ablukaya aldı bizi çok seri bir şekilde silahları çekip ateş etmeye başladılar Çağan'ı alıp çocuğun üstüne nasıl kapaklandığımı bilemedim amcamda bizim üstümüze kapaklandı hemen dedim... O anı tekrar tekrar yaşadım resmen titreme geldi birden bana abim ben çıkıyorum dedi nereye dedim annem hastaneye anne amcama bakacağım babam tek orda dedi gitti... Haberler son dakika geçiyordu Mehmet başkana pusu diye partiden bürokratlar filan en son telefonu Hülya'ya bıraktım sana meslek hayatında başarılar diliyorum tatlım dedim gülerek tamam ben hallederim kuzum dedi o gün sabaha kadar telefonum susmadı Ekrem abimi arıyordu sık sık haber var mı geliyim mi diye gelme evde Evrim'in yanında kal diyordu her seferinde abim en son sabah gün aydınlanırken haber geldi Mehmet amcam ameliyattan çıkmıştı nihayet yedi tane vücudunun çeşitli yerlerinden kurşun çıkartmış Ömer yoğun bakıma almışlar hayati tehlikesinin hala devam ettiğini söylemiş Ömer hala bekliyorduk Ekrem diye seslendi annem efendim anne dedi Ekrem'de hemen cevap verdi oğlum beni Meleğin yanına götürür müsün perişan durumdadır o şimdi dedi olur anne nerdeki Melek yenge evdemi hastanede mi dedi Ekrem hastanede kocası bu durumdayken evde durur mu hiç Meleğim dedi tamam dedi tam hareketlendi Ekrem Emrahla Murat biz götürelim abi sen ablamın yanında kal dediler anneme baktı olur oğlum sen kal burda dedi Eylemle Eylül ablamda annemle beraber gittiler... Hülya canım bende gidiyim Toprak okula gidecek uyanır birazdan o onu gönderir geri gelirim dedi İlkayla beraber oda çıktı Yaren de kafasını omuzuma koymuştu uyuyakalmış oda şöyle yavaşça dönüp baktım... Ebru dürttü hemen kızını kalk kız yerine yat halan kımıldayamıyor bile seni uyandırmamak için dedi tamam anneee diye kalktı gitti Yaren de... Ebru da ben bi çaya bakıyım bittiyse tekrar demleyim deyip mutfağa gitti biz baş başa kalalım diye... Ekrem geldi yanıma oturdu sehpanın üzerinden sigara paketinden bir tane alıp yaktı geri yaşlandı bir kolunu da sırtımızı dayandığımız yere uzattı bana baktı gözlerimi kısıp koltuğunun altına başımı da omuzuna koydum biraz uyumaya çalış gülüm çok yoruldun çok yıprandın bugün dedi bir saat filan uyumuşum sonra o an gözümün önüne gelince çığlık atarak uyandım Ekrem'de o ara uyumuş biraz başıma başını dayayarak benim bağırarak uyandığımı görünce korktu oda sarıldı hemen tamam aşkım geçti bitti gitti kabus gördün filan deyip sarıldı Ebrumda hemen su yetiştirdi al kuzum bir yudum iç dedi... Korkularımın üzerine gidiyim derken başka başka olaylara maruz kalıyordum resmen hangi birinin üzerine gidecektim acaba...