Su yaşlı gözlerini adamın bakışlarından kurtarmayı başaramadı. Ateş tüm hâkimiyetiyle üstündeyken başka türlüsü mümkün değildi zaten. Hele gözlerini o kapkara gözlerden ayırmasının mümkünatı yoktu. Alabileceği ne varsa almak için girmemiş miydi bu ilişkiye? Ateş’in sözleri bir bitiş gibi görünse de, Su daha fazlası olduğunu biliyor ve umutlanmaktan kendini alamıyordu. Ateş kalbini vermeye razıydı razı olmasına ama tıpkı dediği gibi üzmekten korkuyordu. Nasıl bir çelişkiydi bu böyle bir türlü anlamıyordu. Sevmeyi bilmeyen biri nasıl olur da üzmekten korkardı ve nasıl olur da merhamet besleyebilirdi. Merhamet ve koruma hissi sevginin ardından gelmez miydi? Bir kalpte sevgiye dair his yoksa o kalp asla merhamet duyamazdı. Yaşamıştı, görmüştü, en önemlisi sevgisiz birçok insanla karşılaşmışt