Azat Yedi gün geçmesine rağmen aklım hep Rojda’daydı. Acaba kolu nasıldı? Oynatabiliyor muydu? İyi miydi? Sürekli aklım ondaydı. Yeni güne uyanınca yanımda Sultan vardı, ama aklımda Rojda. Kendimi toparlayıp Sultan’a daha fazla ilgi göstermem gerekiyordu artık. Uyandım, giyindim ve Sultan’ın yanağından yavaşça öptüm. Onu öperek uyandırdım ama yüzü artık gülmüyordu. Sessizce, “Günaydın canım,” dedim. O da bana soğuk bir sesle, “Günaydın,” dedi. Bugünümü ona ayırmam gerekiyordu. Aklım Rojda’da olsa da buna ara vermeliydim biraz. Bunca yıllık karımı da boşlamamam lazımdı. Sultan’a dönerek, “Bugün hava çok güzel. Beraber merkeze gidip gezelim istersen,” dedim. Sultan’ın hiç hevesi yok gibiydi. “Hayır, evde kalmak istemiyorum,” dedi. “Olmaz, dışarı çıkalım. Yüzün gülsün istiyorum. Bugü