BİRCE
Fırat'ı elleri cebinde kapının önünde dikilirken bulunca derin bir şekilde yutkundum. Tam böyle hayatımız sakinleşti derken biri bir yerden kafasını uzatıp “ce” yapıyordu sanki!
“Teşrif ettiniz şükür!” Fırat'ın sesindeki gerginlik vücudunun duruşundan bile belli oluyordu. Hem Boran'a dalmak istiyor, hem de emin olamıyor gibiydi.
“İçeri geçelim,” dedi Boran başka bir şey demeden. Bense şu dakika dilimi yutmayı tercih ediyordum. Öyle bir batağın içine saplanmış gibiydik ki debelendikçe kurtulmak yerine daha çok batıyorduk sanki!
Boran'ın açtığı kapıdan hep birlikte içeriye girdik. Fırat, benim hala hiçbir şeyden haberim yok sandığı için “Birce, sen bize bir şeyler hazırla. Ben yemek yemedim. Biz de Boran abiyle çalışma odasında biraz konuşalım,” dedi. Ben oldukça istekli bir şeki
