GENCO “Zormuş değil mi?” diye sordu ablam odaya girdiğimizde. Yıllar sonra onunla konuşuyor olmak kendimi tuhaf hissetmeme neden oluyordu. Babamla ve Hatice ile konuştuğunu biliyordum. Fakat bir gün bu eve döneceğini hiç düşünmemiştim gerçekten. “Zormuş,” dedim neden böyle bir laf ettiğini bilerek. Hala anlamıyordu. Tıpkı yıllarca Ezman’ın da beni anlamadığı gibi. Babanız hayatta olduğu sürece ağalık vasfı size yüklense de asıl söz sahibi hep büyükler olurdu. Öyle güzelleme yapan kitaplardaki gibi değildi gerçek hayat. “Bak hala Ağayım ama kendime atılan iftiranın kurbanı oluyorum. Tıpkı yıllar önce senin için bir şey yapamadığım gibi,” dedim sesimi kısık tutmaya çalışarak. Öfkelenmek, hesap sormak istemiyordum. Köprünün altından çok sular akmıştı. ‘Asıl hükmü baban verdi, cezasını n