DEVRAN “Sen ne yaptığını sanıyorsun?” diye kükredim bileğini kavrarken. Onu kavradığım bileğinden sertçe kendime çektim. Dün akşam bakire çıkınca tokadı haklılığına vermistim de böyle her başbaşa kaldığımızda eli yanağımı okşayacaksa işimiz vardı. Ben bir vursam yarısı boşa giderdi. Kendimi sakinleştirme adına derin bir nefes aldım. O nefes bile sakinleşmemi sağlamadı. “Bana bak Hatice! Bu iki oldu. Benim canımı sıkarsan, senin canını sıkarım kızım. Yüzüne iki güldük diye ne sanıyorsun sen kendini?” “İki gülmüşmüş, hah,” dedi elini kurtarmayı denerken. Ben istemedikten sonra benden kurtulamayacağını o küçük beynine iyice bir yerleştirmesi lazımdı. “Bana yalan söyledin,” diye soludu yeniden. “Ne yalanı kızım? Ne diyorsun?” “O odada kimseyle birlikte olmadım demiştin,” deyince tokadı