1

582 Words
"Mustafa Kemal Anadolu Lisesi öğrencileri yeni dönem hepimize hayırlı olsun beni delirtmeyeceğiniz sakin bir yıl diliyorum." Gözlerimi devirip birbiriyle şakalaşan arkadaşlarıma baktım. Evet onlar arkadaşımdı. Ve evet tabi ki onlar çok zekilerdi. "Oğlum Fingirdek Nazan'la Cetvel Nadir sabah beraber gelmiş okula." Ya da değillerdi. Güvenemiyorum pek. "İlk günden sınav olmaz değil mi ya?" Balın elindeki törpüyü çantasına sıkıştırıp koluma girdiğinde kafamı iki yana salladım. "Ders işlemeden sınav yapılmaz." Baha telefonundan kafasını kaldırıp ona cevap verdiğinde onayladım. Zeki insanın hali başkaydı. İstiklal marşını bağıra bağıra okurken gülümsedim. O kadar beklememize değen tek kısım burası olabilirdi. Koyun sürüsü gibi bütün sınıflar peş peşe çıkmaya başladığında birkaç adım geri çekilip bekledik. "Uykum var şu okulu uyanınca yapsalar olmuyor mu?" Kafamı yanımdaki Balının omzuna yasladım. "Sabah uyanınca gelsek akşam sıkılınca gitsek falan güzel olurdu." Omzuma sarılan kolla kafamı çevirdim. Umut saçlarını karıştırıp gülümseyince arkasına baktım. "Sevgilin nerede?" "İlk günden okula gelemezmiş." Omzunu silkti. "Ben sana kankalarımdan birini ayarlayayım sen bırak şu kızı gözünü seveyim Umut." Balına gülerken Umut gözlerini devirdi. "En son dediğimde pezevenk miyiz biz dediniz size güven olmaz." "E hayır işleyeceğiz sonuçta o kıza nasıl katlandığını anlamıyorum." Yanımdaki Balın ile birlikte merdivenlere yönelirken peşimizden gelen Baha ve Umut dün akşamki Beşiktaş maçı hakkında konuşuyordu. "Pepe kırmızı kart gördü oğlum yoksa gol bile atamazlardı." "He canım he kesin ondan." Balın ve beni de kendilerine benzetmelerine az kalmıştı tabi. Konuya hakimdik ve eleştiriyorduk. "Balın, güzelim çok konuşma." Baha ona ayar verip kolunu omzuna atarken gülüp Umutun yanına geçtim. Biz böyle dörtlü garip bir arkadaş grubuyduk. Gariptik çünkü herkes tarafından yanlış anlaşılacak kadar yakındık. Fakat içimizde dönen olayları kimse bilmezdi. Balın iki senedir Giray denen dümbeleğe platonikti. Baha desek olursa olur olmazsa olmasın kafasındaydı pek umursamıyordu. Umut, Selen diye bir kızla çıkıyordu. Kızı sevemiyordum, sevemiyorduk. Zaten oda bizi sevmiyordu böyle topluca. Umuta yeni birini bulup o kızdan acilen kurtarmalıydık. 12-D'in önüne geldiğimizde gülümsedim. Dört yıldır şubemiz değişmemişti. Duvar kenarındaki sıralardan dördüncüsüne oturdum. Ne çok ön ne çok arkadaydı. Balın yanıma geçerken çocuklarda arka sıramıza yerleşmişti. Siyah çantamdan mavi kapaklı küçük defterimle siyah kalemimi çıkardım. "İlk ders sıfırcı Ayten'le." Yüzümü buruşturdum. Sabah sabah matematik mi işlenirdi? Hoca geldiğinde üstümdeki siyah eteği düzeltip ayağa kalktım. "Günaydın çocuklar oturun başım çok ağrıyor ders işlemeyeceğiz." Balın bana ben ona bakakaldım. Oha! "Bu kadının başına taş mı düştü yazın lan?" Özgür ön sıradan bize döndüğünde omzumu indirip kaldırdım. Valla düşmüş olabilirdi. Kadın karne almaya geldiğimiz gün bile ders işlemişti. "Ben acıktım." "Bende açım lan." Baha ve Balını onaylayıp kafamı masadaki kollarımın üstüne bıraktım. "Öğle arası uyandırırsınız." Saçımın çekilmesiyle gözlerimi açtım sinirle. "Ne oluyor ya!?" Kafamı aniden kaldırıp Balının kocaman açılmış yeşil gözlerine baktım. Ne oluyordu cidden? Gözlerim anında etrafı kolaçan edince Cetvel Nadir'i gördüm. Masasında kınayan bakışlarını üstüme dikmiş bir şekilde oturuyordu. Cetvel nadir dememizin sebebi de cetvel yutmuş gibi dimdik durmasıydı. Garip bir adamdı. "Hakan hoca seni çağırmış acil demiş bir de." "Hakan hoca kim?" "Yeni beden hocası." Haaaa şimdi anladım. "Kaçıncı dersteyiz?" "Öğle arasına çıkacağız" Hızla yerimden kalkıp hocaya gülümseyerek attım kendimi sınıftan. Spor salonuna koşarak giderken üç kat merdivenleri zıplayarak indim. Acıkmıştım zaten biran önce halledip kantinde masa tutmam lazımdı. Okul formalarımız siyah etek ve beyaz gömlekti. Bir de kravat vardı. Benimki biraz uçuşuyordu ama olsun. Spor ayakkabılarımın üstünde kayarak soyunma odasının önünden geçerken çarptığım bedenle hemen kolunu tuttum. "Hop hop dikkat et iyi misin?" Gözlerimi gömlekten çekip gözlerine diktiğimde şaşkınca yutkundum. Bu kimdi? "Evet iyiyim acelem vardı görmedim üzgünüm." Kolunu bırakıp daha yavaş adımlarla giderken odaya girmeden önce yanına gelen çocukla konuşan çarptığım elemana döndüm. Harbiden kimdi bu?
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD