Gözlerim gidiyordu artık ağırlık iyice çökmüştü kocamın omuzuna kafamı koydum boynuna doğru kafamı gömdüm kocamın kokusunu içime çekmeye başladım kocamda hemen sarıldı bana elini belime koydu... Yavrum uykunmu geldi dedi kocam diğer eliyle de çenemden tutup kendine doğru bakmamı sağladı... Evet dedim başımı salladım... Hadi eve gidelim biz rahatça yatağımızda yatalım yavrum dedi kocam... Yok kocacığım burda kollarının arasında az biraz uyusam yeterli eve gidene kadar uykum dağılır dedim... Arabaya gidelim o zaman karıcığım burda rezil olmanı istemiyorum gülüm dedi kocam... Ya şurda kocamın kokusunu içime çekerek uyumak istiyorum kocacığım bir on dakika gözlerimi dinlendireceğim sonra abimi de alır evimize geçeriz dedim... Kocamın boynunu öptüm birkaç sefer peş peşe... Sedat geldi o ara abimin korumalarından biri Öner abi Vedat abi uyandı sizleri çağırıyor dedi... İyi hadi yukarı çıkalım dedik hep beraber kocam iyice sarıldı bana sımsıkı yukarı abimin yanına gittik oturuyoruz abimler sohbet ediyor bende kocamın omuzuna kafamı koydum yine gözlerimi yumdum... Panpiş benim balımı al sen eve götür burda olmaz duramıyor bak dedi abim... Gitmiyor kardeşim söyledim o kadar dedi kocamda sitem ederek... Yavrum şurda dolapta çarşaf yastık filan var şu boş yatağa sersende balım oraya yatsa beli çok ağrır orda dedi abimde kıyamadı bana... Tamam hayatım dedi Ebrum... Dolabı açtı çarşafı serdi hemen yastık koydu gel bal kız dedi Ebrum...Hiç halim yok kalkacak kocam kucağına aldı beni yatırdı diğer hasta yatağına kocamın boynuna sarıldım bende sende gel yanıma gitme ne olur dedim... Tamam yavrum dedi kocamda yanıma yattı yavaşça sarıldı hemen kocam bana bende arkamı döndüm kocama iyice sarıldı kocamda bana arkamdan Ebrum pike serdi üzerimize abimin yanına gitti sandalyeye bize sırtı dönük oturdu abimle sohbet etmeye başladılar sessizce... Biraz içim geçmiş uyudum kocamın sıcaklığıyla... Sonra kocam kıpır kıpır etmeye başladı kulağıma sessizce yavrum sesini çıkartma ne olur dedi kocam... Önce kasıklarını kasıklarımın arasına sonra da içine soktu en dibine kadar girdi gözlerimi bir açtım ne olur yavrum biter şimdi sesini çıkartma dedi kocam... Abimlere baktım abim Ebrumun elini tutmuş hayran hayran bakıyordu abime hiçbir şeyin farkında değiller odada başka kimse yok sanıyordum Öner varmış görmedim ben onu ama Öner görmüş bizim ne yaptığımızı... O ara doktorlar girdi odaya viziteye kocama kafamı çevirdim acayip heyecanlandık kocamla yavrum ses etme ne olur gözlerini yum bana bırak kendini dedi kocam... Kalbimiz deli gibi atıyor pikeyi iyice üzerimize serdi kocam o ara kıpır kıpır ettiği için daha da zevk aldık kocamla... Sonra abimi röntgene götürdüler doktorlar Ebrumla Öner de gitti odada kocamla tek kaldık kapıyı kapattıkları için arkadan direk otomatik kilitleniyordu kocam hemen gözlerini açtı sağa sola baktı biri var mı diye kimsenin olmadığından emin olunca pikeyi kaldırdı üzerimizden bacağımın birini kaldırdı boynuna doğru çapraz bir şekilde girdi benimde boynuma elinin birini ensemden kavradı dudaklarıma yumuldu hızlı ve sert bir şekilde girip girip çıkmaya başladı sesim çıkmasın diye de dudaklarıyla dudaklarıma baskı yaptı inleye inleye boşaldık ikimiz birden kapı çaldı o ara ulan tam sırası dedi kocam az biraz çıkıp tekrar sert bir şekilde girdi içime kocam boşaldı tamamen... Toparlan yavrum daha çok yiyeceğim seni hele bir baş başa kalalım mahfettim seni de kendimide dedi kocam hızlıca toparlandık kocam bir baktı bana tamamım gitti kapıyı açtı... Öner geldi abi Evrim uyandı mı dedi... Uyandı hayırdır dedi kocam.. Abimi taburcu edecekler Ebru yenge abimin yanında eşyalarını toparlayacaktım Evrim uyuyorsa girmeyecektim dedi Öner... Gel kardeşim uyandı karım dedi kocam kapıyı açtı iyice aşkla bana bakmaya başladı kocam... Bende kocama aşkla bakarak kalktım banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım saçlarımı filan düzelttim... Odaya geçtim Ebru'nun çantasında toka vardır kesin diye açtım baktım bir tane buldum banyoya geri gidip topladım güzelce saçımı çok nadir toplardım saçlarımı iş yapacağım zamanlarda filan anca kocam böyle toplayınca daha çok aşkla bakıyordu bana gözlerini hiç ayırmadan bakmaya başladı bana yine canım kocam... Bende Öner'e yardım ediyim biran önce toparlanalım dedim kocamda dibimde bitti hemen... Doğru dur artık eve gidince devam ederiz dedim sessizce kocama... Tamam yavrum birşey yapmıyorum diyordu kocam ama gözleri bambaşka bakıyordu kocamın... Öner, kocam ve ben toparladık abimin eşyalarını Öner'in kafası daldı Selimm diye seslendi gözlerim dolarak Öner'e baktım Öner'in de gözler anında doldu yokluğuna nasıl alışacağım kardeşimin bilmiyorum dedi Öner hemen bir iki damlada gözlerinden yaşlar süzüldü anında benimde gözlerim aktı hemen... Bizimde içimiz kahroldu canım çok yanıyor bu şerefsizin yüzünden olan masum insanlara oldu gencecik insanlara oldu hepsi benim suçum ben bu adamı hayatıma sokmasaydım bunlar başımıza gelmeyecekti diye ağlamaya başladım... Evrim nerden bileceksin ki üzülme tamam dedi Öner sarıldı bana hemen kocamın nevri döndü yine sinirli sinirli baktı sonra hemen geldi yanımıza ben teselli ederim karımı dedi sinirle Öner'e çıkıştı kocam kıskançlık krizine girdi hemen... Haklısın abi o konu kapandı bir daha açılmamak üzere Evrim benim dünya ahiret kardeşim artık merak etme dedi Öner... Merak etmiyorum öyle de olacak zaten dedi sinirle bağırdı kocam Öner'e... Kocamın telefonu çaldı o ara bende tartışmaya son vermek için sessizce Öner tamam hadi sen çık dedim... Sesini çıkartmadan çıktı Öner odadan.. Efendim benim babam diye açtı telefonu kocam... Bende gittim kocamın yanına beline kollarımı dolayıp sarıldım kocamda elini belime dolayıp bana sarıldı babamla konuşmaya devam etti yok benim babam biz Vedat'ın eşyalarını toparladık taburcu edecekler gelmeyin siz dedi kocam... Babamlar gelelim mi diyorlar sevgilim dedim... Kocam bana bakarak kafa salladı... Babacığım çıkarız birazdan abimler gelsin sizin gelmenize gerek yok dedim... Tamam kızım demiş kapattılar telefonu kocamla babam... Telefonu kapatır kapatmaz nereye gitti o gavat dedi sinirle kocam... Gönderdim kocacığım tatsızlık çıkmasın diye dedim... Bana bak bir daha hiçbir erkekle anladın mı hiçbir erkekle sarılmayacaksın benim karım öyle her önüne gelenle sarılamaz diye kükredi kocam bana... Yine ne bağırıp duruyorsun sen benim bacıma lan it koridor inliyor dedi abim Ebrumla sarmaş dolaş kapıda göründüler... Gözlerim dolmuştu derin bir nefes alıp banyoya geçtim hızlı adımlarla kocam kolumdan tuttu çekti hemen kendine bırak dedim dişlerimin arasından nereye karıcığım dedi kocam farketti beni kırdığını hiçbir şey demeden kolundan çıkmak istedim iyice çekip sarıldı bana sımsıkı anlamıyor musun kızım deliriyorum bir erkek sana dokununca gözüm hiçbir şeyi görmüyor dedi kocam... Abim ne oldu dedi... Kocam eliyle durun diye işaret etti karışmayın lütfen biz karı koca hallederiz sorunlarımızı kendi aramızda dedi kocam saçlarımı öpmeye başladı... Sonra kocam benimle konuşmaya başladı ben karıma, kadınıma deliler gibi aşığım ondan başkasını görmüyor gönlümde gözümde ama bir erkek benim kadınıma dokununca deliriyorum kendimi kaybediyorum bu kadın benim mahremim lütfen bundan sonra dikkat eder misin karıcığım benimde kırmızı çizgim sensin karıcığım lütfen dedi kocam... Ama biliyorsun kocam Öner'i ben kardeşim gibi görüyorum dedim dudağımı büzerek... Yavrum anlatamıyorum herhalde kendimi senden yana zerre şüphem yok ama herhangi bir erkek ki bu Önerse yıkarım ben bu dünyayı benim karıma hiçbir erkek dokunamaz bırak sarılmayı dokunamaz anladın mı beni karıcığım dedi kocam bana tatlı sert yaptı... Tamam peki kocacığım dedim derin bir nefes alarak elimi yüzümü yıkayacağım müsade edersen hayatım dedim... Tamam yavrum dedi kocam kendiyle beraber hareket ettirdi beni banyoya beraber gittik kocamla... Abim o ara Öner'e seslendi çekti kenara ne oldu diye sordu Öner'de anlattı... Yapma artık dikkat et bu tarz şeylere bak adam benim karım kırmızı çizgim diyor yapma artık kardeşim diye konuştu abim Öner'le... Tamam abi dedi Öner... Korumalara içerideki eşyaları alın dedi sonrada kendi çıkış işlemlerini yaptırmaya gitti... Biz banyodan çıktık kocamla... Ebrum çantamı getirmiş bal kız telefonun içinde hadi abi çıkalım artık dedi Ebrum... Tamam dedik bizde kocamla... Çantamı aldım Ebru'nun elinden kocamda hemen elimi tuttu sımsıkı aşağı indik arabaların oraya abimle Ebrum bindiler arabalarına... Faruk arka kapıyı açtı binmem için sen müsait bir araca bin Faruk karımla beraber gideceğiz biz dedi kocam... Tamam abi dedi Faruk arka kapıyı kapatıp ön kapıyı açtı binmem için teşekkür ederim deyip bindim arabaya Faruk kapattı kapıyı kocam da bindi arabayı çalıştıracaktı telefonu çaldı baktı kocam telefona Fırat arıyor yavrum bakar mısın dedi kocam telefonu bana uzattı arabayı çalıştırdı kocam hareket ettik... Efendim kuzum diye açtım telefonu yengem günaydın dedi Fırat.. Günaydın kuzum dedim bende... Yenge gece gitmişsiniz beni niye uyandırmadınız dedi Fırat... Abim kıyamadı sana dedim tebessüm ederek... Sabah kalınca geliyim dedim Bekir amca göndermedi çocuklar geliyor gitmene gerek yok dedi bana dedi Fırat.. İyi yapmış babam geliyoruz bizde çıktık zaten kuzum çocuklar kalktı mı dedim... Serdar uyuyor daha yenge Çağan bey ve küçük hanım köpeklerle oynuyorlar bahçede dedi Fırat gülerek... Benimde yüzümde tebessüm oluştu hemen... Kocamda döndü baktı bir bana ne yapıyorlarmış yavrum dedi kocamın da yüzünde gülümseme oluştu hemen... Kahvaltı yaptılar mı dedim... Kahvaltı masası yeni hazırlanıyor yengeciğim siz geline kadar hazır olur dedi Fırat.. Tamam canım dedim kapattım telefonu... Bop, fındık, dındık Çağan beyle ve küçük hanımla bahçede oynuyorlarmış Fırat aynen böyle söyleyince hoşuma gitti aşkım Çağan bey ve küçük hanım deyince çocuklarımıza dedim... Kocamda güldü elimi tuttu hemen sımsıkı yüzüne doğru götürüp elimi öptü sonrada yüzüne sürdü kocam... Sakalların uzamış aşkım batıyor dedim... Eve gidince hallederim yavrum dedi kocam tekrar tekrar öptü elimi... Eve geçtik arabaları park ettik bahçeye geçtik hemen korumalar abimin hastanedeki eşyalarını Ulviye'ye verdiler abimin eşyaları dediler... Bende baktım Serdar yok hala... Serdar nerde uyanmadı mı hala dedim... Yok dedi babamlar... Direk yukarı çıktım kocamda Çağan'ımla ve İkramla ilgilenmeye başladı... Çocuklarımın odasına çıktım baktım oğlum pikenin altına girmiş sessiz sessiz ağlıyor çocuğum... Hızlı adımlarla gittim pikeyi kaldırdım direk sarıldım oğluma aşkım ne oldu dedim... Anneciğim bu hep böyle mi olacak ben babamı çok özlüyorum dedi yavrum hıçkırıklara boğuldu hemen... Bir müddet oğlumla ağladık öyle... Abimle kocam gelmiş kapıda izliyorlarmış bizi... Sonra oğlumla konuşmaya başladım aşkım, güzel oğlum benim çok zor bir durum çok iyi anlıyorum seni şuan acımız çok taze hiç kolay değil biliyorum ama bir şekilde hayat devam ediyor, etmek zorunda toparlayacağız mutlaka ama zaman alacak biraz zaman herşeyin ilacı bitanem dedim iyice sarıldım oğluma hala ağlıyordu çocuğum... Benimde gözlerim durmuyordu çocuğumla beraber ağlıyordum bende abimle kocam geldiler yanımıza kafamı kaldırdım bir elimle göz yaşlarımı siliyorum diğer elimlede oğlumu sımsıkı sarıyorum... Abim kocamdan tutunarak yavaşça Serdar'ımın yatağına oturdu oğlumun elini tuttu aslanım hiç kolay değil çok zor bir durum hepimiz farkındayız, hepimiz seni çok seviyoruz sende bunun farkındasın demi dedi abim... Oğlum kafasını göğüslerimden kaldırdı abime baktı farkındayım dayıcığım bende sizleri çok seviyorum ama babamı da çok seviyorum dedi çocuğum yine... Kafamı yukarı doğru kaldırdım yine yutkundum gözyaşlarımı sildim akıyordu hala oğlum çok üzülüyordu ve ben kahroluyordum kocam hemen yanıma yaklaştı eliyle başımı tuttu karnına doğru çekip bırakma kendini karıcığım lütfen dedi sessizce kocam... Ebrum kapıdan girdi hadi nerde kaldınız kahvaltı dedi kaldı hızlı adımlarla geldi yanımıza yatağın dibine diz çöktü tatlım iyi misin dedi Serdar'ıma... Kafasını sağa sola salladı oğlum babamı çok özledim Ebru teyze dedi boynuya sarıldı hemen oğlum Ebrumun... Ebrumda sarıldı bende çok özlüyorum biliyor musun babamı dedi Ebrum oğlumla konuşmaya başladı çok zor benimde babam senin yaşlarındayken bıraktı bizi biliyor musun yakışıklım dedi Ebrum... Ben hala gözyaşlarımı silmeye çalışıyorum peş peşe akıyor istemsiz... Nasıl alıştın sen Ebru teyze o kadar zaman geçmiş üstünden dedi Serdar'ım... İnsan babasızlığa veya ailesinden çok sevdiğini birinin ölmesine nasıl alışır bitanem illa ki yaşamın bir bölümünde hatırlıyorsun unutturmuyor hayat sana sevdiklerini yürürken, yemek yerken, okula giderken yolun bir yerinde mutlaka o sevdiğimiz kişiyle bir anımız oluyor o geliyor aklımıza yine üzülüyoruz dedi Ebrum... Sen nasıl yaptın Ebru teyzeciğim eminim çok zor olmuştur senin içinde dedi Serdar'ım... Evet çok zor oldu hiç kolay olmadı dedi yere oturdu sırtını Serdar'ımın yatağına yasladı Ebrum Serdar'ımı kucağına aldı saçlarını okşayarak konuşmaya başladı benim babam dünyanın en güzel babasıydı sürekli bizimle konuşurdu güzel güzel, oyunlar oynardı kısacası bizimle kızlarıyla zaman geçirmekten büyük bir zevk alırdı hiç of demezdi benim peri kızlarım diye severdi hep Sema teyzenle beni, babam öldüğünde senin yaşlarındaydım birkaç yaş büyüktüm hatta daha çok aklım eriyordu dünyam başıma yıkılmıştı dedi göz yaşlarını tutamadı Ebrum da sarıldım hemen Ebruma Serdar'ımda sarıldı ağlama Ebru teyzeciğim üzülme ne olursun dedi Serdar'ım... Gözyaşlarını sildi Ebrum Serdar'ımın ellerini tuttu derin bir nefes aldı kuzum devam etti Serdar'ımla konuşmaya aileden çok sevdiğimiz kişileri bazen Allah baba yanına alır bizden daha çok seviyor demekki yanına aldı dedi Ebrum bana da rahmetli babarnem öyle demişti bana bununla avuttum kendimi hep dedi Ebrum... Yani babamı da çok seviyor Allah baba ondan mı yanına aldı dedi Serdar'ım... Evet Allah baba seninde babanı çok seviyor demekki onu da yanına aldı belli ki dedi Ebrum... Bence daha fazla insanlara kötülük yapmaması için almıştır Rabbim Serdar şerefsizini dedim içimden ama oğlum çok seviyordu işte babasını aramızda Serdar'ımın oğlumun derdinden en iyi Ebrum anlardı çünkü babasını çok küçükken kaybetmişti Ebrum tıpkı Serdar'ım gibi çok seviyordu babası ama Ebrumun babası Serdar iti gibi değilmiş tanımadım hiç Ebru'nun babasını ama Sema anne ve Selma çok güzel anlattılar hep Hilmi amcayı bana Serdar Ebru'nun babasının tırnağı etmezdi çevresindeki herkese çok kötülük yaptı ama Serdar'ım çok seviyordu babasını çünkü Serdar'da oğlumuzu çok seviyordu bir dediğini iki etmiyordu hiçbir şey diyemiyordum Serdar'ıma çünkü ata atsan atamazsın satsan satamazsın, iyi de olsa kötüde olsa ata bize çok zararı oldu özellikle bana ama oğlumun gözüyle bakınca oğluma da birşey diyemiyordum çünkü oğluma hiçbir zararı olmamıştı ve çok severdi offff Allah'ım oğluma dayanma gücü ver oğlumu bana bağışla daha fazla üzülüp yıpranmasını istemiyorum diye dua ettim gözlerimden yaşlar aka aka... Eylül ablam geldi bu seferde kapıdan baktı herkes üzgün ağlıyor Serdar'ıma destek olmaya çalışıyoruz ooooo burda herkes sulu göz olmuş bizde aşağıda bu yakışıklı prensi bekliyoruz masamıza gelip bizi şereflendirse kahvaltımızı yapsak diyoruz dedi Eylül ablam Serdar'ıma bakarak elini uzattı hadi gidelim mi teyzeciğim herkes seni bekliyor aşağıda dedi Eylül ablam... Olur Eylül teyzeciğim deyip sarıldı ablama oğlum ama önce yüzümü bir yıkayalım mı teyzeciğim dedi Serdar'ım Eylül ablama... Olur iyice yakışıklı yapalım prensimi bu evdeki en yakışıklı sensin bence, daha da karizma yapalım seni dedi gülerek banyoya götürdü Eylül ablam oğlumu... Ebrumda derin bir nefes alarak ayağa kalktı...Abimde ayaklandı hemen sarıldı birden Ebruma sımsıkı babanın yerini dolduramayız doldurmamızda mümkün değil ama yavrum ben her zaman senin yanındayım biz her zaman senin yanındayız unutma tamammı dedi abim...Ebrumda sarıldı abime sessizce ağlamasına devam etti bir müddet...Annem geldi bu sefer ne var burda böyle gelen burda kalıyor gelmek bilmiyor dedi bir baktı herkesin gözü yaşlı Ebrum abime sarılmış ağlıyor sessizce hıçkıra hıçkıra kızım ne oldu sana deyip gelip sarıldı Ebruma... Anneciğim Serdar'ın en hassas dönemi lütfen çok destek olalım ona babasını çok özlüyor tıpkı benim gibi dedi Ebrum ağlamasına devam etti... Yavrum kuzum bırakma kendini kurban olurum ben sana dedi annem... Serdar'ım banyodan çıkıyordu Eylül ablam özellikle yüksek sesle konuşmuştu bu evdeki en karizma bence sensin diyerek Ebrum hemen elini yüzünü silerek toparlanmaya çalıştı kuzum... Lolipop şekeri nasıl olmuşum Eylül teyzem bu evdeki en yakışıklı sensin diyor bana deyip gülümseyerek elini uzattı Ebruma oğlum... Evet bu evdeki en yakışıklı, en karizmatik erkek sensin yakışıklım dedi Ebrum oğlumun ellerini tutup öptü hemen sonrada sarıldılar oğlumla kucağına aldı Ebrum oğlumu ben çok acıktım biliyor musun bu evin en yakışıklı erkeğiyle kahvaltı yapabilir miyim bugün acaba dedi Ebrum gülerek oğluma... Bu evin en güzel kızıyla birlikte kahvaltı yapılmaz mı dedi oğlumda Ebruma iyice sarılıp öpmeye başladı yavrum... Ebrumla oğlum Serdar'ım önden bizde hep beraber arkasından indik aşağı kahvaltı masamıza oturduk bu sefer Serdar'ım günaydın benim biricik canım ailem diye gülücük saçtı yavrum... Günaydın aslan parçası dedi babamlar hemen herkeste günaydın dedi oğluma... Annem yerine gitti oturmaya babam sessizce sordu ne oldu bir sorun mu var dedi anneme... Serdar'ımı ve Ebrumu teselli ediyordu herkes yukarı da ikisinin de ortak noktası babaları deyince annem babam anladı hemen Serdar'ımın babasına üzüldüğünü... Keşke sabahtan çıkıp baksaydık biz aslanıma dedi Mehmet babam üzülerek oğluma baktı hemen... Ben paşama en sevdiği yemekleri yaptım bugün kimseye yok sadece prens Serdar'a dedi Fatma hanım patates köfte yapmış oğluma servis ediyordu... Oğlumun gözlerinin içi güldü hemen çok teşekkür ederim Fatma teyzeciğim ama herkese yapsaydınız keşke ben tek başıma nasıl yiyeceğim bunları olmaz dedi Serdar'ım hemen... Sen iste yeter ki paşam herkese yaparım ben hemen şimdi yeter ki sen iste dedi Fatma hanım gülerek... Yapmışlar zaten mutfağa gitti tepsiyle aldı geldi hemen Fatma hanım servis yapıyordu bana geldi çok sağol Fatma hanım hakkın ödenmez dedim gözlerim dolarak... Aa hanımım lütfen asıl senin hakkınız ödenmez o nasıl laf hepiniz benim ailemsiniz Serdar'ımda hepimizin oğlu lütfen üzülme sen artık Serdar görmesin annesini böyle deyip göz yaşlarımı sildi hemen Fatma hanım... Ayla kızım bi su getirin yengenize dedi kocam... Tamam ağabeyim dedi Ayla su getirdi hemen bana buyur yengeciğim dedi... Sağol canım dedim içtim suyu baktım babamlar bana bakıyorlar üzgün bir şekilde... Evet bugün sözümüzü tutalım olmaz mı ahiretliğim dedi Mehmet babam... Babam anladı hemen yılları kurdu zaten... Ne sözü dedi abim... Biz bu aslanlara söz verdik Fenerbahçe'nin maçı olunca burda formalarını alıp maça gidecektik dedi babam gülerek.. Olleyy dedi Serdar'ımla Çağan'ım hemen... Bu hafta sonuydu demi benim babam maç dedi abim... Evet oğlum dedi babam... Kahvaltımızı güzelce yapalım Feneriuma gidelim en son çıkan formalarını alalım aslan parçalarıma olmaz mı dedi Mehmet babam.. Olurrrrr diye bağırdılar Serdar'ımla Çağan'ım hemen... İkramda Melek annemin kucağındaydı oda oluyyyy diye bağırdı abilerini öyle yaparak görünce... Tamam pamuk prensesime de alalım dedesi dedi babam gülerek... Anneciğim sizde geliy misiniz babamla dedi Çağan'ım... Geliriz oğlum niye gelmeyelim dedi kocam hemen... Ebru teyzeciğim sende gelir misin dedi Serdar'ımda hemen... Ebru bir durakladı abimi düşündü herhalde abime baktı bir Ebrum... Gelir tabi hatta bende gelirim isterseniz aslanım dedi abim... Gel kayadayı dedi Çağan'ım hemen oturduğu yerde oynamaya başladı yaşasın hep beyabey Fenerbahçe'nin foymasını almaya gidiyoyuz deyip çığlık attı hemen oğlum... Aşkım Salih'i de alalım mı oda sevinir söz vermiştin dedim kocama... Alırız yavrum hadi sende toparla kendini artık Serdar'ıma el birliğiyle ailecek destek oluruz tek başına göğüsleme oğlumuzun acısını bırak bizde destek olalım senin yanında olalım uzattığımız elimizi geri çevirme dedi kocam şakağımdan öptü sonra da kahvaltımı yaptırmaya başladı kocam yine ağzına tek lokma koymadın kilo alacağım diye ama benimde inadım inat karıma kilo aldıracağım dedi kocam gülerek ağzıma peş peşe birşeyler tıkmaya başladı... Aşkım bir dur arada nefes almama müsade et istersen dedim gülerek... Herkesi gülme tuttu hemen...Alırsın sen nefes kahvaltı yapılacak o kilolarda alınacak küçük hanım dedi kocam sürekli ağzıma birşeyler tıkmaya devam etti... Kızım anne babba dedi o ara... Ahaa kızımızda kıskandı bak oda babasının elinden kahvaltı yapmak istiyor dedi kocam kahkaha attı bende güldüm kalkıyım biraz nefes alıyım diye nereye küçük hanım kaçmak yok dedi kocam tuttu hemen beni gülerek... Aşkım bir dur kızımızı alıp geleceğim dedim gülerek... Sen kaçacaksın ben biliyorum al bakıyım şunu da dedi kocam kolumu sıkı sıkı tutuyor kaçmamam için... Kocacığım ağzımdaki bitmedi daha diyorum gülerek... Yut çabuk onu aç ağzını da hemen dedi kocam... Milleti bir gülme tuttu... Ayla kızımızı aldı geldi otur yengeciğim sen ben getirdim prensesi dedi gülerek... Afferin sana Ayla kaçmam için en geçerli sebebi yok ettin dedim gülerek... Yok öyle kaçma küçük hemen oturuyorsunuz deyip çekiştirdi kocam hemen beni oturttu Ayla da kızımızı kucağıma verdi... Babacığım kurtarın beni dedim dudağımı büzerek... Karı koca arasına girilmez kızım Ekrem evladımla aranızda halledin dedi babam gülerek... Hiç duygu sömürüsü yapma o kahvaltı yapılacak aynen devam aslan dedi Mehmet babamda kocamdan yana oldu taviz vermedi bana... Eyvallah babalarım dedi kocam hem kızımızın karnını doyurdu hem benim sende yiyeceksin ama dedim kocama...Tamam yavrum yiyorum bende dedi kocam.Hep beraber güzelce tıka basa yaptık kahvaltımızı. En son kızımız babasını alkışladı babba deyip... Doydunmu prensesim yer kalmışmı köbüşte deyip kızımızın karnına eliyle hafif baskı yaptı kocam.Dolu teş teş babba dedi kızım gülerek. Evet dolmuş kızım dedi kocam sonra benim karnıma bastırdı gülerek annenin karnında sanki az biraz boşluk var ha kızım ne dersin dedi... Yeter patlayacağım artık kocam dedim. Aynen devam aslanım anca sen bu cadının hakkından gelirsin dedi Mehmet babam. Ben kilo aldıracağım babamlarım karıma siz merak etmeyin dedi kocam köfte batırdı çatala aç bakıyım ağzını karıcığım dedi kocam. Ya yeter Ekrem artık patlayacağım dedim sinirle kalkacaktım kocam tuttu hemen tamam bu son karıcığım bak elim havada kaldı ham yap bakıyım dedi gülerek kocam. Aldım ağzıma kalktım hemen masadan bir daha kocam bana birşey vermesin diye. Serdar'ımla Çağan'ım da alkışladı bravo babacığım diye. Kyal kyal benim babam dedi Çağan'ımda. Kocam iyice gaza gelerek kalktı kocamda masadan kızımızla benim peşimden geldi kızlar baklava vardı demi dedi kocam... Başlatma baklavandan vallahi dökerim artık yeter nereme yiyeceğim daha dedim sinirle... Herkes nasıl gülüyor bize... Kahve olur mu yengem dedi Ayten... O olur bak getir dedim... Kahvelerimiz geldi içmeye başladık kocam yanaştı yine elini omuzuma attı ters ters bakıyorum yine kocama, kocamda gülerek sanki şurda boş bir yer vardı diye karnımı diğer eliyle yoklamaya başladı yine elimin tersiyle kocamın karnına vurdum doğru dur artık diye gözlerimi kırparak baktım... Ayla benim karnımda boş yer varmış sen baklavandan bana getir dedi kocam bıyık altından gülüyor ama... Eğer o baklavadan bana vermeye bir kalk vallahi o tabağı kafana geçirmeyen Evrim değil dedim sinirle kocama... Ben yiyeceğim karıcığım vermem ki sana dedi gülerek kocam... Hadi bakalım ben uyarımı yapıyım gerisini sen düşün artık dedim sinirle... Cadı Evrim'i ayağa kaldırma panpiş hiç tavsiye etmem dedi abim kahkaha attı... Herkesi gülme tuttu o ara... Ulviye geldi abi şu ilaçlarını bir içiver ver dedi... Sağol kızım dedi abim içti ilaçlarını hemen... Fırat geldi o ara yengeciğim Hatice teyze diye biri geldi dedi Fırat... Kim o yavrum dedi hemen kocam... Serdar ayaklandı hemen babarnem gelmiş dedi... Serdar söyledi aşkım dedim bende ayaklandım gelsin Fırat dedim... Tamam yenge dedi Fırat gitti... Yavrum sakata gelmeyelim dedi kocam panikledi hemen... Yok hayatım Hatice anne çok iyidir oğlu gibi değil dedim... Çağan'ımda ayaklandı hemen Hatice anne geldi kapıdan hoşgeldin anneciğim dedim... Çocuklar babarne diye koştular hemen babarnelerine... O ara kocam ben hiç görmedim bu kadını nerden çıktı şimdi karıma bağırmasın evladının acısını karımdan çıkartmasın dedi kocam... Abimde sıkıntı yok panpiş Hatice teyze öyle biri değil oğlunu çok dövdü Evrim'e yaptıklarından dolayı dedi abim de kalktı yavaşça... Kuzumun kuzuları deyip sarıldı hemen ağlayarak öpüp kokladı çocuklarımı... Bende yanlarına gittim bekliyorum izliyorum gözlerim dolarak... Sonra Hatice anne kafasını kaldırdı bana baktı hoşgeldin anneciğim dedim gözlerim dolarak... Hoşbuldum kızım dedi ayağa kalktı elimi uzattım öptüm elini başımız sağolsun dedim yutkunarak sarıldı hemen ağlayarak sımsıkı kuzum kusura kalma hemen gelemedim affet dedi hıçkırıklara boğuldu Hatice anne... Ebrum hızlı adımlarla geldi hemen Serdar'ıma sarıldı yine ağlayacaktı çünkü yine... Burdayım prensim geldim dedi Ebrum... Hatice anne Serdar'ım çok üzülüyor sürekli ağlıyor yavrum destek olamıyorum dedim kulağına... Geri durdu hemen benim göz yaşlarımı sildi tamam kızım dedi Hatice anne Serdar'ıma döndü hemen kuzumun kuzusu baban sana ve kardeşine mektup yazmıştı bana postalamıştı dedi koynundan mektup çıkarttı hemen Mıstık şu papuçları getir dedi Hatice anne... Buyur gel Hatice anne dedi abim hemen çocuklarımın elinden tuttu koltuğa oturdular... Mektubu bana uzattı okuyuver kızım benim okumam pek iyi değil dedi Hatice anne... Aldım mektubu bakakaldım Eylül ablama baktım ver tatlım ben okuyum dedi aldı elimden mektubu kocam geldi yanıma hemen elini omuzuma attı gel yavrum bizde şöyle oturalım dedi kocam... Oturduk Eylül ablam zarfın içinden çıkarttı mektubu göz gezdiriyor Mıstık geldi iki paketle Hatice anneye verdi... Bu papuçları babanız size almış geldiği akşam bavulların altında kalmış görmemiş bana geldiklerinde farketti tekrar görüşeceğiz nasıl olsa veririm demiş sonrada karısı kıyametleri kopartmış göndermemiş bizim yanımıza kıskançlığından burnundan getirmiş Serdar'ın... Verdi çocuklarımıza Fenerbahçe'nin lisanslı kramponlarını almış çocuklarımıza.. Kocam bir takım konusunda anlaşıyorduk zaten bu itle dedi sessizce kulağıma ama Hatice anne duydu baktı bize hemen... Doğru evladım oğlumun hiç elle tutulur huyları yoktu az yapmadı kızıma ama çok sevdi Evrim kızımı ben şahidim biliyorum şimdiki karısı da onun farkındaydı ondan göndermedi oğlumu buraya şart koştu çocuklarını al ben elimden geleni yaparım ama annelerini istemiyorum dedi kışkırtı oğlumu o ruh hastası dedi Hatice anne... O oğlunun ve karısının aşireti yüzünden biz müsade etmedik bizim gözümüzün önünde görüşmelerini istedik ana dedi kocam... İyide yaptın evladım ama oğlum son zamanlarda çok değişmişti senden de bahsetti keşke başka yerde tanışmış olsaydık dedi Serdar'ım seni de sevmiş çok yardımcı olmuşsun oğluma Allah razı olsun oğul senden dedi Hatice anne... Ben ne yaptıysam çocuklarım için yaptım ana Serdar'ım ve Çağan'ım üzülmesin babalarının suçunu bu sabiler çekmesin diye yaptım dedi kocam... Çağan'ım o ara geldi yanımıza aslan babam kyal babam dedi sarıldı hemen babasına akabinde kocamın kucağına çıktı oturdu... Serdar'ım da Ebrumun kucağına gitti oturdu hemen... Eylül ablam başlayımmı dedi... Başla kızım dedi Hatice anne kocamın da bacağına eliyle vurarak sıvazladı sevdi.
"Benim çok hatalarım oldu hepinize özellikle Evrim sana çok sevdim güzelim ben seni hemde çok aklının alamayacağı kadar çok sevdim hemde, dünyanın en güzel iki meyvesini verdin bana benim sana yaptıklarıma karşılık dünyanın en güzel evlatlarını verdin bana bunun için çok teşekkür ederim sana diye başlamış mektuba Serdar şöyle de devam etmiş ne sana daha iyi bir koca olabildim ne de çocuklarımıza daha iyi bir baba benim sevgim hepimize yeter diye düşündüm ama yetiremedim biliyordum ki sen beni benim seni sevdiğim gibi sevmedin hatta hiç sevmedin bunun çok iyi farkındaydım çabalamak istedim hep beni sevmen için çabaladıkça sen daha çok kaçtın benden çünkü beni sevmiyordun hiçbir zamanda sevmeyecektin gönlünde hep başkası vardı Ekrem'i çok seviyordun hep seni tanıdığım ilk günden beri biliyordum bile bile evlendim seninle beni de seversin sandım hep çok çabaladım ama sen Ekrem'e daha çok yaklaştın sen Ekrem'e yaklaşıktıkça ben daha hırçınlaştım ve yapmak istemediğim şeyleri yaptım Çağan'ımda aynı senin gibi Ekrem'i çok sevdi hiç beni baba olarak görmedi kıskançlığımdan sana ve Çağan'ıma çok yaptım affedin demeye yüzüm yok çünkü hepsi benim hatamdı Serdar'ım ilk göz ağrım anladı sadece beni karşılıksız çıkarsız bir Serdar'ım sevdi beni Çağan'ım da aynı annesi gibi benden hep nefret etti hepsini biliyorum çok üzgünüm size bunları yaşattığım için size layık bir baba ve koca olamadım ama emin oldum benim yapamadığım kocalığı ve babalığı Ekrem kardeşim daha iyisini yaptı sizlere ve ömrünün sonuna kadar da yapacağından hiç bir şüphem yok, Serdar'ım ilk ağrım babasını en iyi anlayan oğlum bana birşey olursa sakın ağlama olur mu biliyorum ki en çok sen üzüleceksin ve en çok sen ağlayacaksın aslanım üzülme tamam mı sakın ağlama kardeşin ve annen sana emanet sizde Ekrem babanıza emanetsiniz hepinizi çok seviyorum hemde çok Serdar Yılmaz..."
diye yazmış Serdar... Herkesin gözleri sel olup akmıştı. Göz yaşlarımı silmeyle baş edemedim Serdar'ım oğlum kim bilir ne yapacak nasıl baş edecek oğlum bu yükün altından nasıl kalkacak diye korku dolu gözlerle oğluma baktım direk Ebruma sımsıkı sarıldı yavrum hıçkırıklara boğuldum ben sensiz ne yapacağım babacığım beni niye düşünmedin sen bu sefer diye bağırmaya başladı yavrum hemen koşarak yanına gittim oğlum aşkım diye sarıldım anneciğim ben ne yapacağım şimdi babamsız söyler misin ne olur canım çok acıyor diyordu yavrum. Oğlum yapma ne olursun bak baban Serdar'ım üzülmesin arkamdan çok ağlayacak biliyorum ağlamasın demiş dedim sımsıkı sarıldım oğluma ben ağladım hıçkıra hıçkıra oğlumla bir müddet öylece. Ebrumda sarıldı hemen bize Ebrum ve orda olan herkes göz yaşlarımıza engel olamadık. Annem çaktırmadan gitmiş Ömer'i aramış oğlum ne yapacağız Serdar'ım torunum kahroldu Evrim ayrı kahroldu Ebrum ayrı kahroldu ne yapacağız yardım et demiş belki sakinleştirici iğne vurur diye annem. Ömer'le Melike koşarak gelmişlerdi. Kocam İkra'yı Eylem'e vermiş Çağan'a da söylemiş o kadar Eylem teyzenle git diye gitmemiş Çağan'ım İkra'yı al kızım götür sende dayanamazsın bu ortamlara çocuklarını da demiş kocam Eylem'e.. Kocam Çağan'ı da alıp yanımıza geldi Çağan'ım Ebruma bana ve abisine sarıldı hemen. Kocamda Serdar'ımın elini tuttu okşamaya başladı Serdar'ımda baktı bir babasının elini tuttu hemen sımsıkı babacığım artık bu evin reisi sensin anneni ve kardeşini baban sana emanet etti dedi kocam tebessüm ederek. Serdar'ım bi geri çekti kendini bizden göz yaşlarını sildi babam bizide sana emanet etti babacığım deyip koltuğun kenarından yanımdan geçip kocama babasına sarıldı babacığım dedi sımsıkı birazda orda ağladı Serdar'ım babasıyla sonra derin bir nefes aldı babasının kucağına oturdu göğüslerine de kafasını koydu, ara ara iç çekiyor oğlum gözlerindende yaşlar süzülüyor yavaş yavaş, Melike'ye baktım durgunlaşmıştı çünkü oğlum biraz önceki feryatlarına göre sıkıntı yok ablacığım dedi Melike anladı aklımdakileri.Oğluma döndüm ellerini tuttum sımsıkı oğlumun öpmeye koklamaya başladım ellerini. Oğlumda yanağımdan öpmeye başladı beni mis kokulu annem, canım annem dedi sarıldı boynuma hemen oğlum. Bende sarıldım hemen oğluma yapma ne olursun oğlum çok yıprattın kendini ve ben kahroluyorum oğlumu böyle görünce dayanamıyorum dedim yutkunarak. Tamam anneciğim üzülme sen yeter ki deyip gözlerini sildi burnunu çeke çeke geri durdu oğlum benim gözyaşlarımı da sildi elimden geldiğince ağlamamaya çalışacağım anneciğim babamda öyle istemiş çok zor ama deneyeceğim bana yardımcı olur musun anneciğim dedi yavrum. Olurum tabi aşkım yeter ki sen üzülme bitanem olurmu deyip öpücük yağmuruna tuttum oğlumu. Kocamda oğlumun saçlarını okşayarak aslanım istersen bende yardımcı olabilirim sana dedi kocam... Çok sevinirim babacığım deyip sarıldı hemen babasına Serdar'ım. Çağan'ımda yanaştı iyice yanımıza bende bende yaydımcı olabiliyim abiciğim dedi. Serdar'ım kardeşini de aldı kolunun altına babalarına sımsıkı sarıldı. Derin bir nefes aldım çocuklarıma ve kocama bakmaya başladım... Evrim kızım dedi Hatice anne. Döndüm efendim anneciğim dedi. Kızım kuzumun kuzuları ve senin için köyden ben birşeyler getirdim kapıdan almadılar oğlum çocuklarıma iyi bak ana dedi son lafı buydu kızım şimdi müsade ette bende oğlumun son isteğini yerine getiriyim dedi gözlerinden yaşlar aka aka Hatice anne... Kafamı salladım gözlerimi silerek tamam anneciğim söylerim ben alırlar içeri dedim Fırat'a seslendim... Efendim yenge diye koşarak geldi Fırat... Hatice anne torunlarına birşeyler getirmiş niye almıyorsunuz dedim... Hiçbir şey diyemedi Fırat sustu kaldı... Onları alın içeri dedim... Hemen emrin olur yengem dedi koşarak dediğimi yapmaya gitti Fırat... Sağol kızım Allah razı olsun senden çok üzülmüştüm oğlumun son arzusunu yerine getiremeyeceğim diye dedi Hatice anne... Olur mu öyle şey anneciğim senin lafın benim başım üstüne çok analık yaptın emeğin çok üstümde mümkün mü hiç öyle birşey dedim ellerine sarıldım öpmek için alnımdan öptü hemen.. Yavrum çok çektirdi biliyorum rahmetli sana ama affedemem dersende anlarım ama gerçekten çok sevdi oğlum seni ben biliyorum oğlumu çok iyi tanıdım affedersen eğer beni ziyadesiyle mutlu edersin kuzum dedi Hatice anne... Affederim anneciğim sonuçta iyi kötü günlerimiz oldu Serdar'la böyle düşündüğünü, bunları yaşadığını, içinde ne fırtınalar koptuğunu farkedememişim asıl o beni affetsin dedim gözlerim dolarak... Saçlarımı sevdi ağlamayın artık kızım oğlumu mezarında ters döndürmeyin artık dedi Hatice anne... Derin bir nefes aldım defnettiniz mi Serdar'ı anneciğim dedim.. Eveli gün defnettik kızım bizim aile kabristanına köyde her gün giderim ben yanımda olsun istedim size soramadım affedin dedi Hatice anne ağlayarak. İyi yapmışsın benim annem çocuklar analarının yanına yakışır dedim tebessüm ettim. Babacığım beni babamın mezarına götürür müsün dedi Serdar'ım... Oğluma dönüp baktım kocamla göz göze geldik... Kuzum çok sevinir kuzusu geldi diye getiriver evladım kuzuma kuzularını dedi Hatice anne... Olur getiririm ana dedi kocam... Eylül ablam o ara çay kahve servisi yapalım içeri diye mutfağa gitmiş çay kahve servisi yapıyorlar baktık tamamen aklımdan gitmiş Serdar'ım çok üzülünce yavrum teşekkür ederim Fatma hanım dedim. Afiyet bal olsun hanımım bizde duygusallaştık Eylül hanımım hareketlendirdi bizi dedi Fatma hanım. Eylül ablama döndüm sağol ablacığım dedim öpücük attım. Eylül ablamda öpücük attı hemen bana.