Sabah saat on gibi kocamın öpücükleriyle ve hayran bakışlarıyla uyandım... Günaydın günüme güneş gibi doğan kadınım benim dedi kocam gözleri ışıl ışıl olarak... Günaydın günümü aydınlatan ömrümün sahibi diye karşılık verdim bende kocama aynı bakışlarıyla... İyice sokuldum kocama kokumuzu içimize çektik kocamla birbirimizin... Sonra kızımın beşiğine baktım şimdiye kadar çoktan uyanması ve yaygarayı kopartması lazımdı... Uyuyor hala kızımız yavrum demekki yol kızımızı da yordu dedi kocam gülümsedi... Birşeyi olmasın dedim ayaklandım... Evham yapma yavrum az evvel baktım ben uyuyor kızımız dedi kocam yine... Olsun cennet kokuluma bakıyım ben yine de sevgilim dedim kalktım cibil cibil bana bakıyordu kızım babamız uyuyor dedi senden için prensesim dedim gülümseyerek kızımı eğilip aldım yavaşça kokusunu içime çekmeye başladım cennet kokulum benim diye diye... Miss annee Miss annee cevabı geldi hemen kızımızdan... Oyy kurban olurum ben her ikinize de dedi kocam anında yanımıza geldi canım kocam... Hem kızımızın hemde benim alnımdan öptü hemen kocam kokulu kokulu... İnelim istersen karıcığım aşağı benim karnımdan tuhaf tuhaf sesler geliyor dedi kocam gülerek... İnelim sevgilim dedim... Kocamın daha fazla aç kalmasına gönlüm razı gelmemişti... Önce banyoya gidip elimizi yüzümüzü yıkadık sonrada giyinme odamıza geçip üzerimizi değiştirdik kocam ben ve kızımız... Aşağı indik kocamla beraber herkes vardı ama Ebrum ve babam yoklardı hala gelmemişlerdi anlaşılan abimin yanından... Kızımız ne diyor duydunuz mu dedi kocam gülerek... Kızımız o ara yine ağız dolusu birşeyler konuşuyordu... Yok duymadık dedi annem mahsus göz kırptı bana... Anasının taklidini yapıyor yine deyip kahkaha attı kocam... Hadi kızım aynı anda diyoruz deyip iyice sokuldum kızıma doğru biyy iki üç dedim gülerek sonra günaydın benim biyicikkkk canım ailemmmm deyip kahkaha attım kızımda güldü elleriyle alkışladı hemen çok mutlu olmuştu yavrumda hemen sokuldum yine kızıma boynunu kokladım öpücüğümü de bıraktım kızımın... Masaya geçtik oturduk masada da kocam durmuyor beni taklit ediyor hızlı hızlı birşeyler yiyor bu arada hem kızımızın ağzına birşeyler tıkıyor hem benim kızım kafasını kaldırdı babasına baktı bir tuhaf tuhaf beni bir gülme tuttu kızım sonra bana baktı gülmeye başladı ama neye güldüğümü bilmiyor sadece ben gülüyorum diye gülüyor... Taklitçilerim günden güne çoğalıyor dedim kahkahayı bastım yine herkesi gülme tuttu yine... Aşkım hani sen biraz önce beni taklit ettin ya şimdide baban böyle hızlı hızlı yiyerek beni taklit ediyor dedim kocamın yaptığını gösterdim ellerimle kızıma, kızım önce bir babasına baktı sonra babasının yaptıklarını yapmaya başladı kızımda herkesi gülme tuttu yine... Torunumu da kendinize benzetmişsiniz sıpalar dedi Mehmet babam kahkaha attı... Eee Bey kıratın ya huyundan ya suyundan dedi Melek annem de güldü... Bol kahkahalı kahvaltımızı yaptık kenara geçtik oturduk kızlar masayı toparlarken ben hemen Ebrumu aradım çaldı çaldı cevap vermedi babamı arayım dedim kapattım babamı aradım kızım Ebruyu sen mi aradın telefonu benim yanımdaydı açamadım değişik onun telefonu dedi babam... Evet benim babam ben aradım niye Ebru'nun telefonu senin yanında Ebru nerde dedim... Abini odaya çıkarıyorlar üzerini değiştiriyorlar Ebru da gitti yardıma dedi babam... Yaaa bu harika bir haber babacığım bizde birazdan geliriz siz Ebrumla gelirsiniz dinlenirsiniz biz kalırız abimin yanında dedim... Olur kızım dedi babam kapattık telefonu... Ne olmuş yavrum güzel bir gelişme var herhalde dedi kocam... Evet aşkım, evet sevgilim abimi normal odaya çıkartıyorlarmış üzerini değiştirmeye gitmiş Ebrum ameliyat kıyafetlerini çıkıyormuş abimin dedim... Evde bir bayram havası esti hemen herkes çok mutlu oldu... Ulviye'ye seslendim abim için birkaç parça kıyafet hazırlar mısın burda kalan varsa dedim... Var canım ayarlarım şimdi sen merak etme dedi gitti Ulviyem abimin evine çok geçmeden ufak bir valiz hazırlamış getirdi... Kuzum iç çamaşırı, çorap, eşortmanları, kot pantolon ve birde t-shirt koydum ayrıca havlu, diş fırçası ve macun koydum başka birşey lazım mı dedi Ulviye... Sen birde tıraş makinesini koy bacım ben tıraş ederim panpişimi keyfi yerine gelir dedi kocam gülerek... Tamam abi dedi Ulviye gitti abimin tıraş makinesini de getirdi koydu bavula kapattı fermuarı... Fırat ben alıyım Ulviye abla dedi bavulu alıp bizim arabanın bagajına koydu hemen... Kahveler geldi o ara kahvelerimizi içtik baktım Serdar'ımla Çağan'ım Mehmet babamı sıkıştırıyorlar ne oluyor dedim gülerek... Anneciğim Mehmet dedem bize söz veymişti dedi Çağan'ım... Ne sözü dedim... Feneybahçe'nin maçı olunca buyda ünifoymalayını alıp bizi maça götüyecekti Mehmet dedem dedi Çağan'ım... Fenerin maçı mı var dedim gülerek... Haftaya kızım Adana'yla oynayacak sözüm söz dedi Mehmet babam gülerek... İyi bizde geliriz dedi kocam... Olleyyyy diye oynamaya başladı Serdar'ımla Çağan'ım kızımda koşarak gitti oynamaya başladı abileri gibi... Herkesi güldürdüler yine yavrularım, kuzularım benim... Çağan'ım koşarak yanımıza geldi babacığım bizde dayımı göymeye gelebiliy miyiz dedi Çağan'ım... Evet babacığım bizde gelebilir miyiz sizinle dayımı çok merak ediyoruz dedi Serdar'ım da... Kocam bana baktı önce gözlerimi yumdum ikisini birden olur anlamında... Tamam olur hemde Çağan'ım sen toka istiyordun onu alırız olmaz mı dedi kocam... Olmaz dedi hemen Serdar'ım Çağan'ımdan önce... Niyeymiş o abi dedi Çağan'ım sinirle hemen... Sen bana bir söz vermiştin ben sözümü tuttum sıra sende kardeşim dedi Serdar'ım gülerek... Ne sözü yav dedi Çağan'ım çok komik bir tepki verdi... Saçlarını kestirecektin dedi Serdar'ım gülerek... Ama abiii dedi yavrum dudağını büzerek... Baktım çok üzülüyor oğlum saçları kesilecek diye devreye girmek istedim... Aşkım ama çok yakışıyor kardeşine uzun saç ben bayılıyorum dedim... İşte annem kyal kyal dedi Çağan'ım boynuma sarıldı hemen... Ama erkek adama uzun saç olmaz yakışmıyor dedi Serdar'ım kaşlarını çattı yine... Kardeşinde öyle mutlu oluyor ama aslanım dedi kocamda kıyamadı Çağan'ıma bizden yana olduğunu belirtti... Ama söz verdi sözünü tutması lazım değil mi dedi Serdar'ım... Evet haklısın söz verildiği zaman kesinlikle tutulması lazım aşkım ama kardeşin böyle mutlu oluyor, herkes kendiyle ilgili kararları kendi veriyor öyle değil mi, biz alışverişe gittiğimiz zaman size bırakıyoruz çünkü kullanacak sizsiniz sizin beğenmeniz gerekiyor diye empoze ettik sürekli demi aşkım dedim... İyi o zaman bende saçlarımı uzatıyım söz veriyim keseceğim diye ama kesmeyim var mı böyle bir dünya ya dedi Serdar'ım sinirlendi iyice... Kocam girdi hemen devreye Çağan'ım çok üzülüyordu çünkü yavrum... Sende uzayabilirsin aslanım zorla kimse kimseye birşey yaptıramaz kim nasıl mutlu oluyorsa öyle yapar eğer kardeşin değilde bu durumda sen olmuş olsaydın seninde yanında olurduk kardeşin çok üzülüyor bak zorla kardeşine istemediği birşeyi yaptırmaya çalışıyorsun oğlum dedi kocam Serdar'ımın saçlarını okşayarak... Ama babacığım söz verdi dedi Serdar'ım yine... Aklıma bir fikir geldi orta yolu bulmak adına Serdar'ım da haklıydı kendi açısından çünkü söz verildiği zaman o söz ne olursan olsun tutulması lazımdı ama Çağan'ım yavrum oda kendi açısından haklıydı saçlarını çok seviyordu bende çok seviyordum kıyamadım bende oğluma, benim bir fikrim var dedim gülerek... Herkes birden bana baktı ne anneciğim dedi hemen Serdar'ım ve Çağan'ım... Serdar'a baktım önce çok haklısın oğlum bir söz verildiğinde tutulması lazım diyerek Çağan'ıma döndüm sende saçlarını çok seviyorsun çokta yakışıyor benim aşkıma dedim tebessüm ettim... Canım annem miss annem deyip sarıldı hemen Çağan'ım iyice bana... Çağancığım saçların uzadıkça bakımı zorlaşıyor dedim... Hemen Çağan'ım dudağını büzdü ama anneee dedi yavrum... Aşkım lafımı bitirmedim daha deyip öptüm hemen yanağından oğlumun... Saçlarının bir kısmı uç tarafı zor açılıyor tararken o kısımlarından kessek tamamı değil hem saçların daha sağlıklı uzar hemde abine olan sözünü tutmuş olursun olmaz mı dedim... Serdar'a da baktım o ara göz kırptım... Orta yolu bulalım yoksa bu kavga sürdükçe sürer dedim... Çağan'ım abisine baktı hemen dudağını büzerek... Serdar'ımda baktı kardeşine çok üzülüyor benim fikrim mantıklı geldi... Benim için sakıncası yok eğer kardeşim ve annem bu şekilde mutlu olacaklarsa bende mutlu olurum dedi Serdar'ım... Çağan'ım indi kucağımdan teşekküy edeyim abiciğim deyip sarıldılar iki kardeş birbirine İkram da Mehmet babamın kucağındaydı oda indi geldi sarıldı abilerine hemen... Hay aklınla bin yaşa karıcığım sen kalbide, yüreğide çok büyük ne güzel bir annesin çocuklarımızın ikisini de hatta üçünü de aynı anda mutlu edebilen mükemmel bir annesin deyip elini hemen omuzuma atıp sarıldı kocam şakağımdan öptü peş peşe... Söz konusu çocuklarımsa hiçbir şey umurumda değil kocacığım biliyorsun dedim... Biliyorum dünyanın en güzel, en anlayışlı, en yüreği kocaman annesi dedi kocam daha da sıkı sarıldı bana... Sonra çocuklarımız geldi sarıldı bize kocamla bana... Hadi o zaman önce biz erkek erkeğe çıkalım berbere gidelim aslanlarımla sonra gelip sizi alalım hastaneye geçeriz olmaz mı karıcığım dedi kocam... Ahiretliğimle Ebru kızım çok yoruldu evlat geceden beri biz gidelim onları eve gönderelim dinlensinler biraz sizde berberden çıkınca direk hastaneye gelirsiniz olmaz mı dedi Mehmet babam... Nasıl uygun görürseniz benim babam dedi kocam hemen bana baktı... Aynen sevgilim Ebrumla babam yoruldular bizi beklerler biz gidelim sizde direk gelirsiniz Mehmet babam güzel düşündü dedim... Peki karıcığım sen nasıl istersen dedi kocam bir kaç sefer daha şakağımdan öpüp çocuklarımı aldı çıktı kocam... Bizde ayaklandık annem, Mehmet babam, Melek annem, Eylül ablam, Özkan eniştem, Eylem ve Özer birde çocuklar da geldiler... Hep beraber çıktık hastaneye gittik... Abimin yanına gittik abimin gözlerinin içi hemen ışıl ışıl olmuştu hoşgeldiniz dedi abim çok mutlu olduğu her halinden belli oluyordu... Nasılsın canım abim dedim elini sımsıkı tutup öptüm elini hemen yanağıma koydum... Siz geldiniz ya daha da iyi oldum ben dedi abim diğer eliyle saçlarımı okşadı aynı eski günlerdeki gibi... Elimdeki çiçeği Ebruma uzattım vazo var mıydı dedim.. Özlemden isterim şimdi kuzum dedi Ebrum... Özlemin izni bitti mi dedim... Yok canım iznini yaktı bacım benim ailem zor durumda diye dedi Ebrum... Çok fedakâr kızım benim dedi hemen babam... Öyledir benim babam dedim bende babama dönerek... Panpişim nerde çocuklar da yok dedi abim... Serdar'la Çağan'ın arasında bir uyuşmazlık vardı onu çözmeye götürdü Ekrem evladım dedi Mehmet babam... Ne oldu ki dedi bana baktı abim... Serdar abilik yapıp Çağan'ın saçlarını kesmesi için diretti erkek adam saç mı uzatır dedi Çağan'da kesmek istemiyor çocuğum çok seviyor saçlarını dedim... Yakışıyor benim aslanıma ama dedi babam... Aynen babacığım bende çok seviyorum bayılıyorum oğlumun uzun saçlarına dedim gülümseyerek... Ama Serdar'ımda haklı Çağan söz verdi dedi annem... Ne sözü dedi babam hemen... Abime baktım önce çocukların babası o gece ağır yaralanmıştı öldü Serdar dedim üzgün bir şekilde abimde üzüldü hemen Serdar'ım aslanım kahrolmuştur dedi abim hemen... Aynen Çağan'ım da abisi üzülmesin diye saçlarından damardan girdi söz vermek zorunda kaldı yavrum abisi üzülmesin diye şart koştu sen üzülme ben saçlarımı keserim dedi ama pişman oldu dedim... Bak sen kerataya dedi güldü abim... Babamla Ebrumda güldü... Eee şimdi kestirecek mi benim yakışıklım saçlarını dedi Ebrum... Kestirecek ama az dedim... Evrim ortak noktada buluşturdu çocukları hem Serdar'ın istediği olacak hemde Çağan sözünü tutmuş olacak dedi annem gülerek... Nasıl becerdin kız dedi abim şaşırdı hemen... Abi Çağan'ın saçları çok dolaşıyor uzadıkça taraması da zorlaşıyor çocuğumun canı da çok acıyor kırıklarını kestirelim hem abine sözünü tutarsın hemde saçların daha sağlıklı uzar ve canın acımaz dedim ikisinin de hoşuna gitti ortada buluştular dedim... Evrim varsa çözüm var dedi babam kahkahayı bastı... Herkesi gülme tuttu... Ekremde berbere götürdü çocukları o zaman dedi abim... Evet abi bakalım nasıl gelecekler dedim gülerek... Vallahi harikasınız çocuklarınıza çok güzel annelik babalık yapıyorsunuz hayranım size çekirdek aile dedi abim gülerek... Teşekkür ederim abiciğim dedim güldüm bende... İkra hanım nerde oda mı berbere gitti dedi abim gülerek... Özlem aldı onu mıncıklayacakmış biraz dedim gülerek... Eyvah yandı prensesim desene dedi babam kahkaha atarak... Maşallah prenseste anası gibi şeytan tüyü var gören aşık oluyor çok seviyor torunumu dedi annemde... Eee toplumumuz erkek çocuğunu kuşaklar öncesinde benimsemiş sevmiş erkek adamın erkek oğlu olur diye çok mutlu oluyor ama kız çocuklarıda kendilerini sevdirmeyi başarabiliyor özellikle yeni nesil dedi abim... Aynen dedik... Kapı çaldı Özlemim ve Ebrum geldi Ebrum vazo getirmiş çiçekler için Özlemde kızımı getirmişti... Al sana prensesin abi dedim gülerek sonra kızıma döndüm kızım dayı seni sorup duruyor çok özlemiş seni dayıya merhaba demek istermisin dedim kucağıma aldım kızımı... Kızım dayısına baktı bir dayıcığım gel dedi abim ellerini uzattı ayııı dedi kızımız herkes bir kahkaha attı... Kızımızın dili tam dönmüyor ya abime ayı dedi gözümüzden yaş geldi resmen İkramda millet gülüyor diye nasıl gülüyor yavrum yavaşça abime verdim arkamı döndüm yere doğru eğilerek gülme krize girdim bende abim eliyle yavaşça popoma vurdu gülerek... Birkaç saat sonra kocam ve çocuklarımız da geldiler hepsinin gözlerinin içi gülerek girdiler içeri demekki herkes mutlu olmuştu bu karardan... Çocuklarımızın elinde birer buket çiçek dayılarına uzattılar dayıcığım geçmiş olsun dedi ilk Serdar'ım uzattı çiçeği... Sağol aslan parçam dedi eliyle Serdar'ımın saçlarını okşadı hemen abim sonra da yanağını sevdi oğlumun... Sonra Çağan'ım geçti uzattı çiçeğini kayadayım çokkkkk büyükkk geçmiş olsun dedi yavrum... Sağol benim en rokcy roll yeğenim dedi güldü abim... Kocam, ben Ebrum ve Özlemde güldü geri kalan anlamıştı espriyi... O ne demek kayadayı dedi Çağan'ım hemen... Dayın sana özgürlükçü ve karizmatik diyor aşkım kötü birşey demedi dedim güldüm... Haa iyi biyşeymiş o zaman dedi güldü Çağan'ımda... Bu sefer herkes gülmeye başladı espriyi anladıkları için... Gel bakıyım sen benim yanıma hakikaten çok karizma olmuş benim aşkım dedim iki elimle başını ellerimin arasına aldım yanaklarına kocaman kokulu kokulu öpücük bıraktım oğlumun... Serdar'ıma baktım hemen sende mi tıraş oldun aşkım dedim gözlerimin içi gülerek... Evetttt anneciğim olmuş mu dedi hemen yanıma geldi Serdar'ımda olmaz mı benim çocuklarım babalarında da yakışıklı ve karizma olmuş dedim kocamda tıraş olmuş belli... Kocamda güldü ee boynuz kulağa geçti bile karıcığım deyip güldü kocamda... Kocamın kulağına sessizce, kocama her geçen gün daha da aşık oluyorum dedim... Ahh diye sessizce iç çekti kocam hemen... Kocam benim belimden tutup abime elindeki kaktüsü verdi panpiş ömrün çokkkk uzun olsun deyip kahkaha attı kocam... Aminnn berhudar ol evladım seninde ömrün uzunnnn olsun deyip kahkaha attı abimde... Kızımıza döndü babanın ömrü bu kaktüs gibi biliyor musun prenses dedi gülerek abim... Kızımız babba dedi kaçtı dayısından alll sana kapakkk sen bana laf dersen kızımda sana böyle kapak yapar işte gel kızım, gel prensesim dayıya yüz verme hiç tamam mı ehh dayı kaka dayı deyip kahkaha atarak kızımızı aldı kocam dayısının kucağından... Hadi lolipop şekerim babamla gidin siz dinlenin biraz geceden beri çok yoruldunuz dedim... Benim için sıkıntı yok babam gidebilir bal kız dedi Ebrum... Kızım geceden beri bütün işi sen yaptın bana birşey yaptırmadın asıl senin gidip dinlenmen lazım ben iyiyim dedi babamda... Hepimiz burdayız siz gidin abime birşey olmaz merak etmeyin dinlenin geri gelirsiniz dedim ısrarla gitmelerini söyledim... Babam Ebrumun üstüne atıyor Ebrum babamın üstüne atıyor... Hadi yavrum çok yoruldun geceden beri gitmeni hiç istemiyorum ama çok yoruldun beni iyi etmek için, hadi benim babam sende kızını al dinlenin sonra geri gelirsiniz üzmeyin beni lütfen dedi abim... Tamam sen üzülme yeter ki biran önce iyi olmaya bak deyip babamla Ebrum gittiler eve... Mehmet babam seninde kontrolün vardı dedi Özlemim... Kızım birşeyide atla bea dedi Mehmet babam... İnsan ailesiyle ilgili birşeyi atlar mı canım babam hadi doktorun burda ben konuştum seni bekliyor dedi Özlemim Mehmet babamın koluna girdi Melek annemde gitti Mehmet babamlarla... Aşkım biz biraz çıksak çocuklar bekliyor babalarını görseler dedim... Olur yavrum dedi kocam... Çocuklarımızı aldık çıktık bizde... Annem kaldı abimin yanında sadece sonra Eylül ablam,Özkan eniştem, Eylem, Özer birde abimin çocukları Yaren ve Ekrem Ata girdi... Bende gelebilir miyim dedi kapıdan Vedat Ata... Gel oğlum davet mi bekliyorsun dedi abim... Tamam dedi girdi Vedat Atamda içeri... Bizde çıktık bahçeye inelim biraz dedik kocamla... Bahçeye indik çocuklarımızla beraber Fırat kahve al bize çocuklarımıza da süt al aslan dedi kocam... Fırat gitti kocamın dediklerini aldı geldi kamelya da oturuyorduk... Fıratcığım abimin bavulu nerde dedim... Yenge arabada çıkartıyım mı dedim... Vallahi çok iyi olur sana zahmet dedim... Ne zahmeti yengem dedi Fırat koşarak gitti hemen... Adam Karadenizli sanki yerinde duramıyor ki hiç karıcığım deyip kahkaha attı kocam... Bende güldüm... Remzi abimle Kıvılcım geliyorlar ellerinde bir buket çiçek var birde Remzi abim meyve suyu almış litrelik, kolonyayla beraber elinde poşetle geldiler yanımıza... Ooo örnek çekirdek aile diye geldi gülerek Remzi abim önce kızımızdan başlayıp öptü çocuklarımızı... Çağan'ım Remzi abime iyi baktı, ne oldu aslan parçam dedi Remzi abim... Çağan bana döndü ya anneciğim ben niye Yemzi amcamı göyünce acıkıyoyum hep dedi Çağan'ım... Kocam bir kahkaha attı kulağımın dibinde kulağımı kapattım hemen bende güldüm kocam sarıldı hemen bana özür dilerim karıcığım dedi kocam... Herkes gülme krizine girdi hemen... Yemzi amcan kebapçı olduğundan olmasın tatlım dedi Kıvılcım gülerek... Hımm olabiliy dedi Çağan'ımda gülerek... Biz bi dayınıza geçmiş olsun diyelim sonra sizi alıp dükkana geçelim aslanım acıkmış karnını doyurmak lazım dedi Remzi abim gülerek... Olleyyyy dedi Çağan'ım yerinde oynamaya başladı hemen... Kıvılcım kızımızı aldı hemen ben bu prensese çok alıştım ya göremeyince çok özlüyorum deyip sarıldı hemen kızımızı öpüp koklamaya başladı... Sonra kocama geri verdi Kıvılcım kızımızı getirdikleri çiçek buketinin içinden bir tane çiçek aldı kızımızın kulağının üstüne koydu sonra yanağını okşadı kızımın... Ya benim karımla kızımı çingene yapmaya ne meraklısınız siz dedi kocam sinirle... Babba cici cici dedi kızımız hemen çiçeği göstererek... Telefonu aldım elime kocamla kızımızın resmini çektim kızımız çok sevdi çingene kızı olmayı aşkım dedim gülerek... Anasına bak kızını al demişler dedi Remzi abimde... Ben kızımı kimselere vermem Remzim unutun onu dedi kocam direk... Hadi güzelim gidelim biz atarlı şirin yine atarlanacak belli dedi gülerek Remzi abim Kıvılcım'ın elini tutarak gittiler.. Ben kızımı kimselere veremem ömrümün sonuna kadar baba bakar kızım sana dedi kocam sarıldı hemen kızımıza... Fırat geldi o ara yenge bavulu bıraktım dedi... Sağol kuzum teşekkür ederim dedim... Rica ederim yengeciğim ne demek dedi Fırat Çağan'ın yanına doğru geçti... Bitti mi sütleriniz aslan parçaları alıyım mı birer tane daha yada istediğiniz birşey varsa onu da alabilirim dedi Fırat... Yok Fıyat amca gel otuy dedi Çağan'ım eliyle yanını işaret etti... Fırat şaşırdı bize baktı... Otur Fırat'ım oğlum amcasının yanına oturmasını istedi dedi kocam hemen... Bana baktı bende gözlerimi yumarak otur dedim... Tamam deyip oturdu yavrum... Fıyat amca uzun saç sana da çok yakışıy aslında dedi Çağan'ım Fırat'ın saçlarına bakarak... Fırat güldü Serdar'a baktı bende abinle aynı fikirdeyim ama fikirlere saygılıyım aslanım kısa saç tercihim dedi Fırat gülerek... Kocam kızımızla sohbet ediyordu gözlerini üste çıkartıp Fırat'a baktı bir sonra hiçbir şey demeden kızımızla sohbete koyuldu kocam... Aşkım ben bir lavaboya gideceğim dedim... Tamam yavrum dedi hemen ayağa kalktı kocam... Fırat'ım çocuklara bakar ol biz şimdi geliriz dedi kocam elimi tuttu hemen... Lavaboya gittik girdim ben hemen ellerimi yıkayıp çıktım aşkım kızımızın bezi vardı arabada değiştirelim mi onu da dedim... Olur yavrum dedi kocam... Bahçeye çıktık geri Fırat'ım İkramın bezi var mıydı arabada dedi kocam... Vardı abim hemen getiriyim dedi yine koşarak gitti Fırat... Kocamla beraber gülmeye başladık yine... Hemen getirdi çantayı komple Fırat... Teşekkür ederiz amcası dedim elimi uzattım alacaktım çantayı Fırat'tan yavrum sen kızımızı al ben alırım çanta kızımızdan ağırdır dedi gülerek kocam... Gel kuş tüyü kadar hafif kızım dedim gülerek aldım kızımı kocamdan... Anne bebek odasına geçtik kızımın bezini değiştirdim kıyafetlerini de değiştiriyim dedim kocam kapıda bizi bekliyordu... Üzerini de değiştirdim kızımın saçlarına da Minnie mouselu bantını taktım elbisesinin parçası olarak gülmeye başladım kızımda güldü anne cici cici dedi kızım... Kızımın cicileri evet prensesim dedim kucağıma aldım kızımı her zaman olduğu gibi hemen boyunu kokladım kızımın cennet kokuyordu orası sonra kapıya gidip kapıyı açtım baktım karşıda duruyor kocam babası biz hazırız dedim gülerek kocam gözlerinin içi gülerek geldi yanımıza aman da benim prensesim ne kadar da güzel olmuş böyle peri kızları gibi aynı dedi kocam kızımızı kucağına aldı hemen bende içeri girdim çantamızı toparlamaya kadının biri kapıdan bağırmaya başladı beyefendi sizin burda ne işiniz var anne bebek odası burası çıkın dışarı dedi kadın... Bende hemen çantayı alarak çıktım, içeri de değil zaten benim kocam hanımefendi biraz kibar olabilirsiniz dedim sinirle bağırdım aynı kadının benim kocama bağırdığı gibi, kocamın yanına gittim hemen... Kadın bakakaldı, haklıydık çünkü kocam kapının birkaç adım ilerisindeydi dışarıdaydı yani bana bakıyordu içeri girmedi girmez de zaten... Yavrum çantayı ver bana dedi kocam ağırdı biraz verdim hemen kızımı alacaktım kızım gelmedi, dursun karıcığım dedi benide kolunun altına aldı benim dünyadaki en güzel meleklerim diye yürüyorduk etraftaki herkes hayran hayran bakıyordu bize... Çocuklarımızın yanına geldik Remzi abimle Kıvılcım'da gelmişler... Fırat geldi al bakalım prenses buda senin dedi süt burger uzattı kızımıza sonra kocamın kolundaki çantayı aldı arabaya götürdü Fırat... Babba mamma mamma dedi kızımız... Evet prensesim amca mama verdi sana ama yemekten sonra yiyeceğiz anlaştık mı dedi kocam... Hamam dedi kızımız hemen tamam anlamında... Aldı kocam kızımın elinden süt burgeri benim çantama koydu... Kıvılcım abi alabilir miyim cimcimeyi dedi... Bilmem giderse al dedi gülerek kocam... Gitmedi yaygarayı koparttı yine kızımız... Azmin sonu sonunda kızımızı kendine aşık ettin babası dedim gülerek... O benim peri kızım deyip öpüp kokluyordu kızımızı kocam... Remzi abim ayaklandı hemen hadi aslanlarım dükkana geçelim dedi çocuklarıma... Bizde hareketlendik yürüyerek gittik çok yakındı çünkü bir yol geçecektik sadece Remzi abimin mekanına gitmek için... Çok işlek bir cadde iş merkezleri, avmler ve hastanede olduğu için beldemizin en kalabalık yeriydi burası... Remzi abim Serdar'ımın elini tuttu Kıvılcım'la, kocam da kızımızı kucağında geçirdi karşıya biz de Çağan'ımla arkadan geçecektik Çağan son anda durdu elimi tutuyordu beni durdurdu ben yola inmiştim anneciğim bakay mısın şuyda benim istediğim tokalaydan vay dedi Çağan'ım... Bende oğluma dönüp bakınca arkamdan gelen arabayı farkedemedim ani bir fren sesi gelince dönüp baktım ramak kalmıştı bana çarpmasına o ara kocam da ani fren sesi geldiğinde Evrimmmm diye bağırdı oda etkili oldu benim iyice paniklememe kocam hemen karşı yönden gelen arabaya eliyle dur işareti yaparak durdurdu koşarak yanıma geldi yavrum iyi misin dedi kocam... Şoförde arabadan indi bana bağırmaya başladı özür dilerim dedim şok içinde elim ayağım boşaldı ama titriyordum... Çağan'ım sarıldı hemen bana anne anneciğim diye... Şoför hala ağzına geleni sayıyordu bana... Diğer arabadaki şoförler tepki verdiler şoföre kornaya basarak kadın korktu üstüne gidip durma diye... Remzi abimde koşarak geldi Kıvılcım Serdar'ımı zor tutuyor o ara şoförün yanına gitti Remzi abim kükredi hemen lan it korktu kız kes sesini artık diye arabasına geri bindirdi gönderdi Remzi abim şoförü... Remzi abim Çağan'ımı aldı kucağına Fırat'ta hastanedeydi gürültüye bakarken bizi görmüş koşarak geldi Fırat'ta kocamın kucağından İkramı aldı kucağına... Esnaflar hemen su ve kolonya getirdiler pastanedeki garsonlardan biri de sandalye getirdi hemen başkanım buyrun oturun dedi sağolsunlar... Suyu açtı hemen kocam verdi bana yavrum niye dikkat etmedin dedi kocam sitem edercesine... Babacığım benim hatam dedi Çağan'ım... Kocam direk Çağan'a döndü Remzi abimin kucağındaydı... O ara Kıvılcım Remzi abiye seslendi... Remzi abim döndü hemen Serdar'ı durduramıyorum daha fazla dedi Kıvılcım çaresizlikle... Remzi abim o ara Çağan'ı kocamın kucağına verdi... Ben şuydaki tokalayı göydüm anneme diyoydum annem bana baktı babacığım dedi Çağan'ım kocamda Çağan'ın gösterdiği yere baktı... Remzi abimde o ara araçları eliyle durdurdu geliş gidiş çift yönlüydü o yol Kıvılcım'la Serdar'ıma gelin dedi geçmeleri için... Serdar Kıvılcım'ın elini bırakıp koşarak yanıma geldi anne anneciğim deyip sarıldı ağlamaya başladı yavrum... İyiyim aşkım birşeyim yok dedim ama titriyordum hala... Kıvılcımda geldi abim teşekkür etti şoförlere sonra abimde geldi yanımıza... Siz bir durun karımın yanında dedi kocam abimle Kıvılcım'a... Sonra Çağan'a nerde oğlum o tokalar dedi kocam... Önemli değil babacığım istemiyoyum aytık dedi Çağan'ım... Yok oğlum sen söyle alacağım hemen dedi kocam hareketlendi Çağan'ımı aldı takıcının oraya gittiler baba oğul... Yengeciğim suyun bitti bir tane daha alıyım mı dedi Fırat... Yok kuzum teşekkür ederim dedim... Boş bidona elini uzattı Remzi abim ver bacım şurdaki çöpe atıyım dedi aldı bidonu abim... Mehmet babam, Melek annem, annem, Eylem, Özer de Remzi abimin oraya gidip yemek yiyelim demişler... Mehmet babam şurdaki kalabalık neki yinemi kaza oldu diye hızlı adımlarla geldi yanımıza beni görünce otururken kızım ne oldu sana dedi şok içinde... Ufak bir kaza geçirecekti çok şükür iyi başkanım dedi hemen Kıvılcım... Ne kazası kızım seni hiç boş bırakamayacakmıyız diye kızdı hemen annem... Neyse verilmiş sadakası varmış ana dedi Remzi abim... Kızımız iyi ya yenge gerisi önemli değil gitme kızın üstüne dedi Mehmet babam... Ekrem nerde dedi Melek annem... Gelir şimdi dedi Kıvılcım... Çağan eline dört tane toka setiyle babasının kucağında geldi sırıtarak... Bu güzel kaydeşimin dedi birini İkrama uzattı hemen Çağan'ım gülerek... Sonra Kıvılcım teyzeciğim bu senin dedi Çağan'ım bir pakette ona verdi gülerek... Teşekkür ederim tatlım dedi Kıvılcım öptü oğlumun ellerini... Sonra Çağan'ım babasına döndü babacığım beni yeye indiyiy misin dedi Çağan'ım... Kocam indirdi yere benim yanıma geldi oğlum anneciğim hangisi dedi iki paket gösterdi elleriyle bana... Biri kırmızı, siyah ve beyaz renkte, diğeri de lila, siyah ve yeşil renkte... Lila, siyah ve yeşil olanı aldım ama kırmızıdanda kullanırım değiştiriz arada olmaz mı aşkım dedim gülerek... Oluyyy anneciğim oluyyyy dedi yerinde zıpladı hemen oğlum nasıl sevindim yavrum sonrada boynuma sarıldı hemen özüy dileyim anneciğim dedi Çağan'ım... Önemli değil bitanem daha dikkatli oluruz bundan sonra tamam mı dedim hem Çağan'ıma baktım hemde Serdar'ıma tamam anneciğim dedi ikisi birden aynı anda sarıldılar bana sımsıkı... Başkanla konuşalım da bir şuraya lamba filan ayarlasın dedi Mehmet babam... Şöyle bir döndük kocamla Mehmet babama baktık ikimiz birden... Ne var ne bakıyorsunuz dedi Mehmet babam gülerek... Başkan kendine söylesin önce bir telefonuna bakar dedim güldüm... Herkes gülmeye başladı doğru diyor dedi herkes benden yana olunca anlaşıldı dedi Mehmet babam hele bir karşıya geçelim de ben karayolları genel müdürü Süleymanı bir arayım dedi Mehmet babam... O ara benim telefonum çaldı Remzi abimle Fırat yolun trafiğini durdurdular hemen karşıya geçtik telefonum çalıyor yetişemedim baktım müfettiş hanım aramış geri aradım hemen kusura bakmayın yetişemedim Serap hanım diye konuştum hemen... Rica ederim zamansız aradım herhalde dedi Serap hanım... Yok hayır karşıdan karşıya geçiyorduk bizim beldemizde çok riskli bir cadde varda şimdi çözüyoruz sıkıntıyı dedim... Ben sizin beldedeyim Ekrem başkanım burda bizim kebabımızın tadına bakın demişti ben yerini öğrenmek için rahatsız ettim sizi uygunsanız tarif edebilir misiniz dedi Serap... Bizde şuan oraya gidiyoruz konum atıyım dilerseniz gelin sizde dedim... Rahatsız etmeyim sizi dedi Serap... Yok biz ailecek geldik kalabalığız biraz siz rahatsız olmazsanız biz hiç olmayız dedim... Kızınızda yanınızda mı dedi gülerek Serap... Evet yanımda babasının kucağında kızımızın abileride yanımızda dedim... Ben sizin bir kızınız var sanıyordum sadece dedi Serap... İki tane de oğlumuz var Serap hanım buyrun gelin bire bir kendiniz görün üç çocuğumuzuda dedim... Hay hay çok memnun olurum şimdi daha çok merak ettim sizi ve ailenizi birazdan görüşürüz deyip kapattı telefonu Serap... Yavrum Serap hanım kim dedi kocam... Müfettiş hanım hayatım unuttun mu dedim... Çoğunlukla müfettiş hanım dedik ya aklımda kalmamış ismi karıcığım dedi kocam... Serap'a konumu attım Remzi ustanın yeri nere diye sorarsanız herkes tarif eder diye de not düştüm konumun altına... Teşekkür ederim Evrim başkanım deyip gülücük ikonu yapmış mesajda Serap... Anneee anneeee diye çığlık attı kızım ben o ara ensaflardan biriyle konuşuyordum... Anneciğim dedim kızımı aldım kucağıma hemen boynuma sarıldı kızım başını göğsüme koydu yine uykusu gelmiş kızımın her halinden belli... Başkanım müsait bir zaman mutlaka çay kahve içmeye beklerim dedi Zeynep... Tamam canım uygun bir zaman da uğrarım görüşürüz dedik kocamla ayrıldık Remzi abimin restoranına girmek üzereyken Serap seslendi Evrim başkanım, Ekrem başkanım diye koşarak geldi yanımıza... Merhabalar başkanlarım dedi hemen Serap... Merhaba hoşgeldiniz dedik bizde kocamla tokalaştık... Sonra kızımıza baktı meşhur İkra hanım siz misiniz küçük hanım dedi Serap hanım... Kızım biraz durulmuştu... Anneciğim Serap teyzeye merhaba demek ister misin dedim... Başını salladı kızım hafif doğruldu elini uzattı meyaba dedi kızım... Merhaba benim ismim Serap senin ismin ne dedi Serap kızımın elini tutarak... İkya dedi kızım geri kafasını göğsüme koydu... Uyku saati geldi ondan biraz durgun kusura bakmayın dedim... Rica ederim maşallah Rabbim nazarlardan sakınsın çok şeker bu prenses dedi Serap... Siz birde bizim karizmaları görün müfettiş hanım dedi kocam gülerek... Nerdeler Evrim başkanım telefonda bahsetti ama ben şaşırdım dedi Serap... Biyolojik babaları farklı yakın zamanda vefat etti şu bir hafta önce olan silahlı çatışmada maalesef çok kaybımız var maalesef diyerek devam ettim kocam sağolsun öz babalarından daha çok ilgilendi, sevdi, babalık yaptı kocam dedim aşkla kocama baktım... Yaa Allah taksiratını affetsin çok zor bir durum Vedat başkanında ağır yaralandığını söylediler biraz önce belediyeden dedi Serap... Evet ecelin elinden söküp aldı doktorlarımız çok şükür branşlarında da çok uzman kişiler dedi kocam... Buyrun geçelim içeri de devam edelim dedim... Remzi abimle Kıvılcım'da geldiler hoşgeldiniz dedi Remzi abim tanıttı kendini, Kıvılcım'da hoşgeldiniz dedi Ekrem başkanımın ve Evrim başkanımın özel kalemiydim dedi Kıvılcım... Sizde istifa edenlerin arasındasınız değil mi dedi Serap... Evet en başta verenlerden biriyim dedi Kıvılcım... Önceden Vedat başkanın özel kalemiydi sonra karım bizim yanımıza transfer etti dedi kocam... Soruşturmanın en önemli kişilerinden biri de sizsiniz o zaman dedi Serap... Mehmet babamların yanına geçtik... Mehmet babam abimden önceki başkanımızdı sıkıntılarımız oldu o zamanda Vedat abim Mehmet babamın yerine geçti başkan olarak dedim tanıştırdım... Kocam çocuklarımıza seslendi Fırat amcalarıyla ellerini yıkamaya gitmişler... Koşarak geldiler patır patır gülerek... Aslanlarım Serap teyzenizle tanışmak ister misiniz dedi kocam... Serdar'ım hemen elini uzattı merhaba Serap teyze benim ismim Serdar Evrim ve Ekrem'in büyük oğlu dedi gülümsedi oğlum... Oyy maşallah dedi Serap oğlumun uzattığı elini tutarak benim ismimde Serap annenin ve babanın arkadaşıyım dedi Serap... Çocuklara valiliktir bir soruşturma için geldim soruşturma da annenizin babanızın savunmasını aldım vesaire diye uzatmak istemedi herhalde çocukların kafasını karıştırmak istemedi belli ki... Sonra Çağan'ım elini uzattı meyhabalay benim ismimde Çağan Evyim ve Ekyem'in küçük oğlu dedi bana döndü oğlum göz kırptı hemen gülerek... Öpücük attım hemen oğluma kocamda güldü hemen... Ayy ben yerim bunları ya buranın kebaplarını çok metetti başkanlarım ama ben bu karizmaları yersem doyarım sizin kebaplara yer kalmaz dedi gülerek Serap hanım Remzi abime... O karizmalar mekanın asıl sahipleri zaten müfettiş hanım dedi abimde gülerek... Oturduk masaya menü verdi garson Murat Serap'a... Ne yapalım ne arzu edersiniz dedi Murat Serap'a... Serap durdu bi Ekrem başkanım siz davet ettiniz beni siz biliyorsunuzdur neyi güzeldir buranın dedi Serap kararsız kaldı belli... Kocam kendinden emin bir şekilde bu mekanın a'dan z'ye bütün ürünleri hem kaliteli hemde çok güzeldir dilerseniz ben siparişi veriyim yemekten sonra ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız dedi kocam... Olur memnun olurum dedi Serap Çağan'ıma döndü okula gidiyor musun sen dedi... Muradım her zamankinden yaptır sen biraz fazla olsun dedi kocam... Tamam abi yeni mezelerden de çıktı ortaya alıyım mı azar azar dedi Murat... Ayarla kafana göre mahçup etme bizi müfettiş hanıma dedi göz kırparak kocam... Tamam abi rakı dedi Murat... Müfettiş hanım alkol kullanıyor musunuz dedi kocam... Mesai saati içinde olduğu için Serap karar veremedi kocam... Kullanıyorum nadir ama şuan mesai saatinde olduğum için başka zaman mesai saati dışında yapalım onu isterseniz dedi Serap... O zaman Remzi abimin deniz kenarındaki mekana gidelim orası daha güzel dedim gözlerimin içi gülerek... Yaa gerçekten sizden öğreneceğim çok mekan var o gün yemek yemediniz bakalım zevkinizi göreceğiz dedi Serap'ta iyi merak etti... Yenge şalgam mı ayran mı dedi Murat.. Şalgam getir Murat dedim... Şalgam acılı mı acısız mı diye sormadınız dedi Serap... İkisi de var ama yengem acılıdan içer çok sever size hangisini verelim acılı mı acısız mı dedi Murat... Vallahi ben hiç içmedim daha önce acıyı da severim bir deneyim olmazsa dedi Serap... Abi şalgam getiriyorum sana da dedi Murat... Aynen karımla aynı olsun her zaman ki gibi Muradım dedi kocamda... Çocuklar ne içer yenge dedi Murat... Kendilerine sor Murat ne istiyorlarsa ondan içsinler dedim... Çağan yayık ayyan vay mı Muyat amca dedi... Var yeni yaptırdım Muyat amcam dedi gülerek... Serdar'da yayık ayran istedi siparişleri aldı hazırlıklarını yapmaya gitti Murat...