SERDAR ÇOCUKLARIMIZ SERDAR'IM VE ÇAĞAN'IMI İKİ SEFER PEŞ PEŞE KAÇIRMAYA ÇALIŞTI...

4998 Words
Bir müddet kocamla öyle sırnaştık saat dokuza geliyordu hadi gidelim karıcığım tutamayacağım artık kendimi dedi kocam aşkla bana bakarak... Hayatım dönüşte bir hastaneye uğrayalım mı dedim... Ne için yavrum bir sıkıntın var dedi kocam... Söylemek istemedim dikişler kaynamadıysa hüsrana uğramasın diye başka bir konu attım... Yok sevgilim kan ve şeker ilacım bitti ilaç yazdıracaktım dedim... Arayalım Ömer'i yazsın dedi kocam hemen... Altı ayda bir farklı oluyor hayatım tahlil yapması lazım Ömer'imin normal zamanda arayıp yazdırıyordum dedim... Yine delik deşik edecekler yani karımı dedi kocam dudağını büzerek... Tek sağlıklı oluyum da kocacığım gerisinin bir önemi yok dedim... Orası öyle karıcığım ama canının yanmasını istemiyorum artık benim daha çok acıyor dedi kocam hemen elimi tutup avucumun içini öptü sonra yanağına sürdü elimi kocam... Saat ona on vardı valiliğe gittiğimiz de Serap hanımın odasını sorduk üçüncü katta dediler çıktık kocamla... Serap hanımın özel kalemi kocamla bizi ayrı ayrı alacaklarını söyledi kocam itiraz etti hemen gerek yok beraber gireceğiz karımla başka türlüsü olursa avukatlarımızla görüşürsünüz dedi kocam... İyi ki de kocam öyle yaptı ben bilmem ne denir, ne söylenir... Özel kalemi ben müfettiş hanıma söyleyip geliyorum hemen dedi... Beş dakika sonra özel kalem geldi kocamla benden özür diledi kusura bakmayın başkanlarım sizin durumunuz farklıymış ben normal prosedürü uyguladım müfettiş hanım uyardı beni çok özür dilerim affedin buyrun müfettiş hanım sizi bekliyor dedi... Kocamla el ele girdik içeri yine müfettiş hanım çok güler yüzlü, candan ve çok güzel bir kadındı... Öncelikle çok özür dileriz özel kalemim normal prosedürü uygulamış siz muhteşem aşıkları kim ayırmış ki biz ayıralım hoşgeldiniz deyip güler yüzle elini uzattı bize Serap hanım tokalaşmak için... Bizde kocamla aynı güler yüzle hoşbulduk çok teşekkür ederiz önemli değil deyip tokalaştık... Buyrun oturun ayakta kalmayın ne ikram edelim size dedi Serap hanım... Kocam biz kahve içeriz karımla dedi.. Nasıl olsun dedi özel kalem sade olsun dedi kocam yine... Nasılsınız filan diye sohbete başladı Serap hanım... Kocam bana göre daha rahattı ben biraz daha tedirgindim abimden dolayı bilmiyordum ihaleye fesat karıştırdığını Kıvılcım söylemişti az önce detaylarını bilmesem bu kadarı bile tedirgin olmama yetmişti... Evrim başkanım herhangi bir problem yok biraz rahatlayabilirsiniz dedi Serap hanım güler yüzle.. İlk defa böyle birşey geldi başımıza ondan kusura bakmayın dedim... Olur sıkıntı yok Evrim başkanım dedi Serap hanım sonra özel kalemine dönerek Duygu hanım hazırsanız başlayalım dedi... Hazırım müfettiş hanım başlayabiliriz dedi özel kalem Duygu hanım.. Evrim başkanım öncelikle sizinle başlamak istiyorum dedi Serap hanım... Tabi ki buyrun dedim kocamın elini daha sıkı tuttum... Şuan ki mevcut belediye başkanı yani Vedat başkan sizin ağabeyinizmiş dedi Serap hanım... Evet doğrudur deyip başımı olumlu yönde salladım... Sürekli ağabeyinizle kavga eder misiniz dedi Serap hanım... Asla abim çok sever beni bende abimi çok severim dedim... Benim kulağıma birşey geldi yüzünüzdeki morluk ağabeyinizden kaynaklı olduğunu söylediler dedi Serap hanım... Kocama baktım söyle karıcığım hiçbir şey saklamayalım dedi kocam... Çok memnun olurum soruşturmanın açısından en ince detayına kadar söylemeniz sizin yararınıza olur dedi Serap hanım... Tamamen ailevi bir mesele müfettiş hanım abim yıllar önce benim dostumla ve kardeşten öte arkadaşımla evliydi dünyalar güzeli bir kızları oldu ama bir süre sonra ayrıldılar abim tekrar Ebrumla evlenmek istiyordu ama ben müsade etmedim dedim... Neden etmediniz dedi Serap hanım... Abim çok çapkın önüne gelen her bayanla beraber oluyordu arkadaşımın dostumun üzülmesini asla istemediğim için engel oldum ki ben engel olmasam bile eski eşi Ebru yani herşeyin farkındaydı red etti abimi dedim... Tamamen red edilmekten kaynaklı bir şiddet gördünüz ağabeyinizden yani dedi Serap hanım... Evet maalesef Serap hanım dedim... İşle alakalı hiçbir problem yok anladığım kadarıyla dedi Serap hanım... Aynen öyle işle ilgili kesinlikle bir problem yok tamamen ailevi bir konudur dedim konuyu kapattım.. Sonra kocama döndü Serap hanım Ekrem başkanım sizin Vedat başkanla probleminiz nedir sürekli kavga ettiğinizi söylüyorlar dedi Serap hanım... Bizim Vedat başkanımla tanışıklığımız çok eskiye dayanıyor çocukluğumuz hatta bebekliğimizden bu tarafa beraber hiç ayrılmadık, taa o zamanlardan beri biz sürekli kavga ederiz zaten ne birbirimizden ayrı yapabilirdik ne de bir arada ama son zamanlarda özellikle biz Evrim'le evlendiğimizden beri son üç yıldır özellikle karıma yaptıklarından dolayı kavga ederdik en sonda karıma şiddet uyguladığı için fena birbirimize girdik bunun üzerine karım daha fazla belediye de kalmak istemedi, bende karımın daha fazla üzülmesini yıpranmasını istemediğim için istifa ettik dedi kocam... Sizinle de herhangi bir problem olmadı yani Vedat başkanın işle ilgili dedi Serap hanım... Yok prosedürleri harfiyen uygulardık, ben zaten Afyonluyum orda bir beldede belediye başkanıydım prosedürleri gayet net biliyorum karımla evlenmek için buraya göç ettim dedi kocam... Evet burda görüyorum çokta sevilen sayılan bir başkan olduğunuz yazıyor dedi Serap hanım... Doğrudur dedi kocam kısa tuttu bu sefer cevabını... Burda da aynı Evrim başkanımı ve sizi çok seviyorlar anladığım kadarıyla sizin istifa ettiğinizi duyan herkes istifa etmiş dedi bana bakarak gülümsedi Serap hanım... Bizim bu konuyla alakalı kesinlikle hiçbir talebimiz veya baskımız olmadı dedim... Evet görüyorum dilekçelerde tamamen kendi isteğimizle diye yazmışlar çoğu kişi istifasını onlarla da görüşeceğim zaten en son ağabeyinizle görüşeceğim ve ona göre kararımı vereceğim dedi Serap hanım... Yalnız ben meslek hayatımda genellikle belediye başkanlarının çok sevildiğini bilirdim öyle gördüm ama sizde bu çok şaşırttı beni başkan yardımcıları belediye başkanından daha çok seviliyor ve sizin istifa ettiğiniz duyan hemen herkes hiç tereddütsüz istifa ediyor bunu çok merak ediyorum ben dedi Serap hanım... Kocamla ikimiz birbirimize baktık yine gözlerimizin içi gülerek... Bence bu muhteşem aşıklardan kaynaklı en başta siz birbirinize böyle aşkla bakıyorsunuz ya sevginiz herkesi içine almış olabilir dedi Serap hanım da büyük hayranlıkla bakıyordu bize... Beraber dilerseniz bir yemek yiyelim daha sonra devam ederiz dedi Serap hanım... Size de sıkıntı olmazsa şimdi bitirelim ifademizi yine yemeğimizi yeriz onda bir sıkıntı yok müfettiş hanım ordan dağılırız buraya tekrar gelmeyelim dedi kocam... Peki nasıl isterseniz dedi Serap hanım... Evraklarını karıştırdı bir ihaleyle alakalı soru sordu hem kocama hemde bana... Kocamda bende böyle bir ihaleden haberimiz olmadığını söyledik o ihale sırasında kocam kendi memleketinde belediye başkanıydı bende başka bir soruşturma için gizli görev yaptığım yerdeydim süreler ve görgü tanıklarının ifadelerine ve belgeleri araştıracağını söyledi Serap hanım... Sonra başka bir iki işle alakalı soru sordu Serap hanım birini bana diğerini kocama... Anlattık kocamla en ince detayına kadar... Peki çok teşekkür ediyorum sizlere buraya kadar geldiğiniz ve hiçbir şey gizlemeyip anlattığınız için dedi Serap hanım ilave etti soruşturmanın derinine inileceğini olayın yargıya intikal edeceğini ve aynı şekilde bizim ve belediye personeliyle beraber mahkemeye gideceğimizi belirtti Serap hanım... Buyrun burda kebapları çok güzel olan bir yer keşfettim ben normalde Sakaryalıyım buraya yeni atandım bir ay filan oldu ilk dosyam da size denk geldi dedi Serap hanım... Oda bizim şansımız dedim tebessüm ettim bende... Serap hanım ve kocamda güldü... Numaramız var sizde müfettiş hanım birşeye ihtiyacınız olur işte böyle mekandır gezme tozma gibi bir yer bize sorabilirsiniz biz karımla doğma büyüme buralıyız dedi kocam... Ben sizin Afyonlu olduğunuzu biliyordum doğdunuz yer değil doyduğunuz yerdenim diyenlerden misiniz sizde Ekrem başkanım dedi gülerek Serap hanım... Yok hanım köylü diyelim biz ona dedi kahkaha atarak kocam... Serap hanımla bende güldük... Öğlen yemeği için şık bir restorana gittik ama Remzi abimin kebaplarının yerini bile tutmuyor bırak tutmayı yanından bile geçmiyor anladım ki koskoca Adana'da Remzi abimin üzerine kebap yapan yok nokta.net... Pek birşey yemedim tırtıkladım sadece kocam anladı hemen kocam yedi ama ne tam yedi nede aman aman beğendi... Müfettiş hanım yanlış anlamazsanız eğer sizi biz bizim beldeye davet edelim birde bizim kebabımızın tadına bakın deriz karımla dedi kocam... İnşallah zaten soruşturma için mutlaka beldenize geleceğim sizi de ararım dedi Serap hanım... Çok mutlu oluruz dedim bende... Kocam hemen hesabı ödedi Serap hanım çok itiraz etti ama kocam biz ev sahibiyiz olmaz diyerek vermedi hesabı... Biz müsadenizi isteyelim müfettiş hanım kızımız bugün bizi görmedi Ebru teyzesini çok bunaltmıştır dedim... Kaç yaşında kızınız dedi Serap hanım... İki yaşında İkra ismi dedim gözlerimin içi gülerek... Maşallah keşke getirseydiniz biraz severdik dedi Serap hanım... Resmi makam olduğu için getiremedik mecbur kızımız uyurken kaçmak zorunda kaldık yoksa valiliği başımıza yıkardı dedi kocam gülerek... Abartma hayatım Serap hanım da çok arsız bir kızımız var zannedecek dedim gülerek... Korkmayın müfettiş hanım kızımızın yanında anası varsa kimseyi görmez zaten benide görmüyor pek anası olsun yeter annesinin kucağına oturur mutlaka karımın bir takısına odaklanır onunla oynar bıkana kadar deyip güldü kocam bende güldüm... Çok merak ettim şimdi kızınızı başkanlarım dedi Serap hanım... Bizim beldeye geldiğiniz de getiririz o zaman tanıştırırız dedim... Çok mutlu olurum dedi Serap hanım vedalaştık ayrıldık kocamla el ele tutuştuk yine arkamızdan iyi bakmış hayran hayran Serap hanım Fırat söyledi... Kocamla ilk olarak hastaneye gittik Ömer'imin yanına kocamın telefonunun çalması çok işime yaradı odanın dışına çıktı kocam... Bende hemen sessizce Ömer'im benim genel cerrahi uzmanı Bensu hanıma gitmem lazım ama eniştenin bilmemesi lazım dedim... Hayırdır ablam dedi Ömer'im... Bir muayene olmuştum ufak bir işimiz olmuştu tahlil filan dedim Ömer'ime de söylememiştim sadece Özlemim biliyordu ama oda izine ayrılmıştı Ömer'e de açıklamak istemedim ama haberi varmış Ömer'imin öğrenmiş hastane kayıtlarından ama içeriğini Özlemden öğrenmiş... Tamam ablam gidelim hemen dedi kuzum... Biz çıkacakken kocam girdi içeri nereye yavrum dedi hemen kocam... Enişte tahlil yapacağız ablama ona göre ilaç yazacağım dedi Ömer'im... Tamam Ömer'im ne gerekiyorsa yapalım ablana deyip hemen sert bir şekilde kollarının arasına aldı beni kocam sarıldı sımsıkı... Güldüm birden hayırdır kocam neye sevindin bu kadarda sert bir şekilde sarıldın bana dedim... Kadınımı özledim olamaz mı dedi gülerek kocam... Ömer'imde güldü hemen ya bayılıyorum sizin şu aşık hallerinize hep böyle aşkla sarın birbirinizi olur mu çok mutlu olun siz hep dedi Ömer'im... İnşallah kuzum inşallah dedim bende sarıldım kocama aşkla... Yine telefonu çaldı kocamın hayırdır aşkım dedim... Ya partililer durmuyor yavrum o diyor bizden aday olun öbürü diyor bizden aday olun Ömer'im karım sende ben bir görüşüp geliyorum hemen dedi kocam... Acele etme enişte bizim işimiz biraz uzun dedi Ömer'im kocam telefonu açtı konuşarak bahçeye çıktı bile duymamıştır kesin Ömer'imi... Ablam önce Bensu hocayla işini halledelim hazır eniştem gitmişken sonra benim istediğim tahlilleri yaparız dedi Ömer'im... Çok iyi olur kuzum dedim hızlı adımlarla genel cerrahi uzmanının yanına gittik... Hemen muayene bölümüne aldı beni siz soyunun geliyorum ben deyip eldiven ve bir aletle geldi muayene etti vallahi çok tebrik ediyorum vücudunuzun iyileşme süresi çok hızlı ben bile normal süreyi geçer diye düşünüyordum ama maşallahınız var Evrim hanım dedi Bensu hoca... Ya birşey diyeceğim size diye sessizce konuştum kocam benimle sevişmeyi çok istiyor bu ara dedim... Sevişebilirsiniz artık ama fazla zorlamayın ve sert olmamasına dikkat edin ağrınız olursa da hemen gelin bana dedi Bensu hoca benim gibi sessizce... Giyinmeye başladım ben bir krem yazacağım duştan sonra mutlaka o bölgeye sürmeniz lazım Evrim hanım dedi Bensu hoca.. Tamam hocam çok teşekkür ederim dedim... Rica ederim geçmiş olsun dedi Bensu hoca Ömer'imin yanına geçti odasına reçetemi yazdı barkodunu cep telefonunuza gönderdim şuda reçete numaranız deyip bir kağıt uzattı çok teşekkür ederiz hocam kolay gelsin dedik Ömer'imle çıktık hemen labaratuvarın oraya gittik kocam aradı avrat nerdesin dedi... Labaratuvardayım bey dedim güldüm... Ömer'de güldü bey ne ablam ya dedi kahkahayı bastı... Kocam kapıdan girdi o anda sanane lan girme karımla arama diye atarlandı kocam Ömer'ime... Tam şırıngayı vuracak hemşire ben gülüyorum diye bekliyor oda gülüyor Ömer'imde... Kocamın geldiği belli oldu herhalde Ömer'im dedim gülerek... Aynen ablam gülmeden bir sabit durda hemşire hanım kanı alsın dedi Ömer'im ama oda tutamıyor kendini gülüp duruyor kocamda hemen bir eliyle elimi tutuyor diğer eliyle de çapraz çanta takar gibi beni sıkı sıkı tutuyor kurban oluyum bir doğru dur kocacığım dedim bende tutamıyorum kendimi gülüyorum paso... Hemşire beş altı tüp kan aldı ömrü hayatımda hiç böyle kan almamıştım süper oldu başkanlarım harikasınız dedi gülerek hemşire... Demi bak başka da olmaz iyi değerlendir fırsatları dedi kocam gülerek... Sonuçlar ne zaman çıkar dedim... Yarın saat on birde çıkmış olur başhekimim ekranına düşer dedi hemşire... Bitti mi çıkıyor muyuz dedi kocam... Yok enişte birde idrar alacağız tahlil için bir daha gelmenize gerek yok yarın ben sonuçlara bakar ilaçlarını yazarım ablamın dedi Ömer'im... Tamam kayınço dedi kocam... Melike bir litrelik bir su almış getirdi ablacığım buyur idrarının getirmesinde yardımcı olur buna da yaparsın deyip birde tüp şişe verdi Melike... Dışarı bahçeye çıktık sürekli su içiyorum ben idrarım gelsin diye Ömer'im karım öğlen pek birşey yemedi yemekte sıkıntı olmaz demi aç karnına dedi kocam... Olmaz da niye yemedin ablam dedi Ömer'im... Remzi abimin kebaplarının yerini tutmadı bana hitap etmedi dedim... Aynen valla bende müfettiş hanıma ayıp olmasın diye yedim benimde pek hoşuma gitmedi dedi kocam... Hadi ordan löp löp götürüyordun kebapları hiç beğenmemiş gibi bir halin yoktu ama diyeceğim seni Remzi abime kocam seni aldattı diye sen görürsün kocacığım dedim kahkaha attım... Vurur yavrum Remzim beni yapma sakın öyle birşey hadi sen suyundan iç filan demeye başladı kocam konuyu değiştirmek için ama kocamda gülüyordu... Ben gidiyorum yüksek müsadenizle deyip tüpü alıp lavabolara doğru gitmeye başladım Melike de peşimden geldi ne olur ne olmaz ablacığım dedi kuzum... İdrarımı da yaptım nihayet tüpü doldurdum peçeteyle sildim hemen iyice kenarlarını tekrar bir peçeteye daha sardım Melike'ye kapıyı aralayarak verdim... Titiz ablam benim ne güzel peçeteye de sarmış dedi Melike... Olması gereken bu değil mi herkes böyle yapmıyor mu dedim... Yapmıyor maalesef abla öylece getirenler var üstelik o pis elleriyle benim gün içerisinde kullandığım eşyalara bile dokunuyorlar her gün dezenfekte etmekten bıktım vallahi dedi Melike... Pis anam bizim milletimiz kadar pis bir millet daha yok herhalde ben park ve bahçelerde gizli görev yaparken çok iyi anladım bunu dedim dudağımı büzerek... Ellerimi de iyice yıkayıp çıktık beraber Melike'yle... Ömer'le kocamda yakındalardı Ayşe hanım diye seslendi Ömer geldi hemen Ayşe dediği kadın buyrun başhekimim dedi Ayşe... Bu tüpü alın labaratuvara götürün benim gönderdiğimi söyleyin dedi Ömer'im... Tamam başhekimim dedi gitti Ayşe... Bizde kocamla Ömer'le ve Melike ile vedalaşıp çıktık hastaneden... Arabamıza bindik... Saat üç olmuş git gel yapmayalım istersen karıcığım Remzi'nin oraya gidelim hem birşeyler atıştırırsın sen doğru dürüst yemek yemedin, hem abinin karın ağrısını öğreniriz, hemde çocukların çıkışına burdan daha çabuk gideriz olmaz mı avrat dedi kocam... Kocam çoktan plan program yapmış bana söz hakkı bile bırakmamış yine dedim... Tamam yavrum sen ne istersen onu yapalım dedi kocam... Tamam sen yapmışsın kocacığım bana gerek yok dedim başımı koltuğun başına dayadım dışarı bakıyorum... Kocam arabayı sağa çekti karıcığım özür dilerim yanlış birşey mi yaptım dedi... Yok canım ileride eczane olacaktı birkaç ilaç almam lazım dedim konuyu değiştirdim... Ne ilacı yavrum Ömer yarın yazacağım dedi ya dedi kocam... Onlar değil Ömer'inkiler ayrı canım bunlar başımdaki morlukla alakalı hem ağrı kesici yazdılar hemde krem verdiler dedim kocama da kaşımın orayı gösterdim... Tamam karıcığım ağrın var herhalde senin ilaçlarını alalım ben seni eve bırakıyım sen yat dinlen ben çocuklarımızı gelir geri alır eve yanına getiririm yavrum dedi kocam... Yok hayatım sen eczane de dur ben ilaçlarımı alıyım Remzi abimin oraya gidelim ama arka taraftaki koltukların orda otururuz çocukların çıkış saatinde de çocuklarımızı alır eve geçeriz olmaz mı hayatım dedim... Eve bıraksaydım gülüm seni dedi kocam yine... Yok hayatım Remzi abimin koltuklarında az biraz uyusam yeter bana dedim... Sen nasıl istersen yavrum dedi kocam gaza bastı hemen eczaneye geldik ben indim kocam da indi ben alırım yavrum ver reçete numarasını dedi elini uzattı kocam... Ben alırım hayatım teşekkür ederim dedim... Ama kocamda peşimden geldi... Hoşgeldiniz başkanlarım dedi eczacı... Hoşbulduk teşekkürler dedim iki reçete numarası vardı ikisini de uzattım... Kocam hemen elini omuzuma attı bende kocamın beline sarıldım başımı da göğüslerine dayadım... Bilgisayarın başına geçti eczacı kimlik numarası alabilir miyim Evrim başkanım dedi eczacı... Tamam deyip söyledim... Sonra ilaçlara baktı eczacı bilgisayardan kafasını kaldırıp bir bana baktı bir kocama baktı hiçbir şey demeden ilaçları hazırladı poşetledi başkanım yetmiş lira ödemesi çıkıyor dedi eczacı... Tamam dedi kocam hemen elini arka cebine atarak cüzdanında para çıkarttı verdi... Buyrun başkanım üzerlerine yazdım nasıl kullanacağınızı geçmiş olsun dedi eczacı poşeti kocama uzattı... Teşekkür ederiz dedik çıktık kocamla... Remzi abimin oraya gittik Kıvılcım'ın da başı ağrıyormuş Remzi abim Kıvılcım'ı hastaneye götürmüş... Kocam hemen aradı Remzi abimi geliyoruz kardeş ilaç yazdırdık eczanedeyiz demiş Remzi abim... İyi biz arka taraftaki koltukların oraya geçiyoruz karımla dedi kocam kapattı telefonu... Hadi yavrum dedi arkaya geçtik koltuklara oturduk ben başımı kocamın omuzuna koydum direk gözlerimde kapalı garson Murat geldi... Evrim yenge iyi misin sen dedi beni öyle görünce... İyi olacak inşallah Muradım sen yengene en hızlısından bir kanat veya et ne varsa at ilaç alacak dedi kocam.. Tamam abi hemen dedi Murat koşarak gitti içeri... Sonra masayı filan hazırlamaya başladı ama çok hızlı hareket ediyordu garson Murat... Remzi abimle Kıvılcım'ı kapıda görünce Murat koşarak onların yanına gitti birşeyler söyledi Murat, Remzi abim ve Kıvılcım koşarak bizim yanımıza geldiler... Bacım ne oldu neyin var senin dedi Remzi abim çok korkmuş anlaşılan Kıvılcım'ın da abimden aşağı kalır yanı yoktu... Sakin abiciğim kan verdim açtı karnım şimdi birşeyler yiyip ilaç alacağım dedim... Lan birşey yedirmedin mi sen bacıma Seyhanlara kadar gittiniz aç bilaç mı kızı götürüp getirdin dedi kocama kızdı abim... Müfettiş hanımla yemeğe çıktık beğenmedi ordaki yemekleri yemedi karım dedi kocamda... Sonra abim bana baktı vallahi abiciğim senin kebaplarının yanından bile geçmez millet nasıl dükkan açıyor çatır çatır deyip dudağımı büzdüm... Eee herkes kebapçı olamaz bacım dedi abim... Gel güzelim sen otur ben bir mutfağa bakıyım dedi abim özel olarak kendi pişirdi kebaplarımızı masaya da güzel bir servis aç dört kişilik demiş garson Murat'a... Ben o arada kocamın omuzuna başımı koydum tekrar uyudum az biraz o kendime getirdi beni birazda olsa... Abim önce lavaş attırmış özel olarak benim için onları gönderdi masaya sonra kebaplarla beraber kendi geldi... Kebapların mis kokusu gelince uyandım direk ohh mis mis sen bunu yapmıyorsun yaşıyorsun yaşıyorsun şerefsizim dedim içime derin derin çektim kebapların kokusunu.. Şimdi bacım çiftetelli oynamaya başlar gardaşım deyip kahkaha attı Remzi abim... Ayağa kalktım kocamın gözleri açıldı birden hakikaten oynayacak mısın karıcığım dedi kocam şok içinde... Yok bebeğim elimi yüzümü yıkayıp geleceğim hemen dedim... Tamam yavrum dedi kocam anında kalktı ayağa elini uzattı bana tutmam için görmedim o ara abim birşeyler diyordu bana bir baktım kocam sinirle tuttu hemen elimi... Ne oldu aşkım dedim korktum birden kocam sinirlenmişti... Elimi uzatıyorum karım tutsun diye karım hiç oralıklı değil dedi çekiştirmeye başladı hadi biran önce ellerini yıkayalım kebaplar soğuyunca birşeye benzemez karıcığım dedi kocam... Aşkım özür dilerim farketmedim elini uzattığını Remzi abim birşey dediydi bana dedim dudağımı büzdüm... Bundan sonra bir gözün benim üzerimde olsun yavrum tıpkı benim senden gözlerimi alamadığım gibi dedi kocam... Olur sevgilim daha dikkat ederim dedim dudaklarını öptüm hemen kocamın... Tamam affedildiniz küçük hanım dedi beni önüne aldı kocam arkamdan ellerimi yıkamaya başladı... Gülüyorum bende hoşuna gitti demi karıcığım birazdan yer değiştireceğiz sen benim ellerimi yıkayacaksın dedi kocam aynadan bakıyordum direk kocama doğru başımı çevirdim ve yukarı baktım kocam benden uzundu çünkü gülmeye başladı kocamda... Şu dediğine sen inanıyor musun kocacığım deyip kahkahayı bastım bende... Neden olmasın dedi tek kaşını kaldırdı kocam hemen az biraz eğilip dudaklarımı öptü şaka yapıyorum yavrum biraz gül istedim sen benim arkama geçince göremezsin ve yetişemezsin ellerimi yıkamaya dedi kocam... Benim ellerimi yıkama işim bitti ama kocam bırakmadı beni kendi ellerini de aynı pozisyonda yıkadı gülerek... Havlu kağıt verdim bende kocama ellerini kurulaması için teşekkür ederim avrat dediğin böyle olacak işte kocasına havlu verecek ayaklarını yıkayacak dedi kocam bıyık altından da gülüyor ama Remzi abim de gelmiş arkamızdan duymadık höst lan it serin gel ne ayak yıkaması ayaklarını yıkayacak başka avrat alırsın kendine köyden dedi kahkaha attı Remzi abim... Yok köyden avrat almamda bu saatten sonra ama bu güzeli köylü güzeli yapabilirim çokta yakışır benim avradıma dedi kocam gülerek hayran hayran bakıyordu... Hadi len çenen düştü yine benim bacım açlıktan ölecek şimdi dedi Remzi abim... Masamıza geçtik oturduk iyi yedim yine kilo da almaya başladım bu ara farkındayım... Saat dört buçuğu geçiyordu kocam Fırat'ı aradı çocukları al buraya getir dedi kocam... Remzi abi de garson Murat'a seslendi çocuklar gelecek iki kişilik daha servis aç kebaplardanda ilave edelim dedi... Tamam abi dedi garson Murat Remzi abimin dediklerini yapmaya gitti... Yarım saat sonra Fırat kocamı aradı beşi on geçiyordu abi yengeme çaktırmadan yanından uzaklaşır mısın demiş kocama... Dur Fırat'ım çekmiyor burda kapıya çıkıyım filan dedi hızlı adımlarla uzaklaştı kocam benden kapıya çıktı... Bir baktım kocam arabamıza binip son sürat gaza basarak gitti... Abi birşey mi oldu Ekrem gitti dedim... Gelir şimdi sıkma sen canını dedi Remzi abim... Ben bir kebaplara bakıyım çocuklar gelir şimdi dedi kalktı Remzi abim benim yanımda kalan iki korumanın yanına gitmiş sormuş hayırdır bir sıkıntı mı var diye... Çocukların babası çocukları götürmek istemiş zorla Fırat abilerle birbirlerine girmişler bizim diğer koruma arkadaşlarda gittiler iki kişi bıraktı bizi Ekrem abi Evrim yengemin yanında ama abi kurban oluyum yengemin haberi olmasın zorla tutmak zorunda kalırız hastalanır sonra abime hesap veremeyiz deyince Ahmet... Tamam siz beni haberdar edin ben Evrim'i oyalarım demiş Remzi abimde... Remzi abim masaya geldi abiciğim benim içime bir kuşku düştü kurban oluyum çocuklarıma götür beni kesin birşey oldu onlara kocam bana haber vermeden bu şekilde gitmezdi diye gözlerim dola dola anlattım... Yok bacım sakin ol ben şimdi korumalara sordum Fırat'ın arabasının lastiği patlamış Fırat Ekrem'i ondan aramış abi bizim işimiz uzun sürer senden başkasına çocukları emanet etmem demiş Ekrem ondan gitmiş korkulacak birşey yok gelirler şimdi dedi Remzi abim... Ama bir tuhaflık vardı Remzi abimde... Kahve yapsınlar mı size dedi Remzi abim sürekli benim aklımı başka yere çekmeye çalışıyordu olur içelim dedim... Muradım buraya iki sade kahve bana da çay verin dedi Remzi abim... Ama gözleri abimin fildir fildir bir okulun yoluna bakıyor bir korumalara bakıyor... Kıvılcım da anladı bir anormallik vardı... Hayatım iyi misin sen birşey olmadığına emin misin dedi Kıvılcım... Kahveler ve Remzi abimin çayı geldi kocamı aradım açmadı bekledim az biraz kahvem içtim gelen giden yok hala en son yeter abi beni oyaladığın kesin çocuklarıma birşey oldu beni burda bir Allah'ın kulu tutamaz dedim çantamı ve montumu aldım içeri salona ordanda bahçeye korumaların yanına gittim Remzi abim ve Kıvılcım da peşimden geldiler ama Remzi abim sürekli ya bacım sen vesvese yapıyorsun birşey yoktur çocuklar Ekrem'den birşey istemişlerdir kesin ona gitmiştir kırmaz Ekrem çocukların üzerine nasıl titrer sen daha iyi biliyorsun diye beni durdurmaya çalışıyor... Korumaların yanına gittim hemen okula gidiyoruz dedim... Duruyorlar korumalar yenge abim gelir şimdi haber verdi dedi Ahmet... Karısının telefonunu açmayan adam seni mi arayacak yeter beni kandırıp durmayın artık belli ki çocuklarımın başına birşey geldi dedim sinirle bağırdım... Yenge vallahi hiçbir şeyleri yok abim getirir şimdi diye gitmemem için yalvarıyor resmen Ahmet... Yeter kesin artık siz götürmezseniz ben kendim giderim deyip şoför koltuğuna doğru yürüdüm... Beş altı araba hızla bize doğru geliyordu aha geliyorlar dedi Remzi abim... Kıvılcım o ara sessizce Remzi abimin kulağına bir sıkıntı mı var dedi... Abim birşey demedi sadece gözlerini kırptı... Abiciğim ne oldu çocuklarıma ne olur söyle diye yalvardım... Bacım kardeşim geldi kendi anlatır şimdi dedi Remzi abim... Çocuklarım indi arabadan anne anneciğim diye bana doğru koşmaya başladılar... Aşklarım, yakışıklı prenslerim benim deyip diz çöküp sarıldım çocuklarımın ikisine birden öpücük yağmuruna tutuyorum bir yandan da ağlıyorum elim ayağım boşaldı resmen... Ne oldu niye geç geldiniz dedim... Anneciğim Seyday efendi geldi dedi Çağan'ım... Seyday aman Serdar efendi kim aşkım dedim kaşlarımı çatarak... Baba bozuntusu dedi sinirle Çağan'ım... Eee dedim dişlerimi sıkarak... Belli ki Çağan'ımda çok sinirlenmiş Serdar'ım da sinirli ama Çağan'ım kadar değil... Sen bize iyi bakamıyoymuşsun da kendi daha iyi bakacakmışta falanda filanda diye bağırmaya başladı Çağan'ım el kol hareketleri yaparak... Dişlerim kilitlenmeye başladı sinirden kardeşim tamam sakin annem hastalanacak sus artık dedi Serdar'ım... Kocam hemen arabaya koşup torpidodan ilacımı getirdi su su getirin diye kükredi kocam... Remzi abimde hemen duvarın diğer tarafındaki masaya elini uzatarak masadaki suyu alıp açtı, kocamda ağzıma baskı yaparak ağzımı açtı, ilacı ağzıma attı Kıvılcım, abimde su verdi hemen... Sonrada kocam beni kucakladı hemen yerden kaldırdı, Kıvılcım çocukları getir yanımıza gözümüzün önünde olsun dedi kocam... Tamam abi dedi Kıvılcım çocuklarımızın elinden tuttu sımsıkı bizim peşimizden getirdi kocamın omuzunun kenarından çocuklarıma bakıyorum sessiz sessiz ağlıyor yavrularım bana birşey olacak diye korkularından sesli ağlayamıyordu yavrularım... Kocamın telefonu çalıyordu bakmadı hiç sonra benim telefonum çaldı uzun uzun kendiliğinden kapandı... Kocam beni yavaşça arka taraftaki koltuklardan birinin üzerine yatırdı Fırat arabada benim montum vardı dedi tamam abi dedi Fırat ama telefonla konuşuyordu bir yandan da... Koşarak gitti kocamın ve benim montumu aldı geldi kocama verdi sen kiminle konuşuyorsun dedi kocam sinirle Fırat'a kızdı hafif... Ebru yenge aradı abi seninle yengemi aramış ulaşamamış beni aradı bir problem mi var diye ben birşey söylemeyecektim senin sesini duydu karımın üzerini örtecek birşey varmı diye bağırınca yengemin atak geçirdiğini söylemek zorunda kaldım başka birşey bilmiyor abi dedi Fırat üzülerek... Ebru niye aramış dedi kocam... Ne zaman geleceksiniz diye sormak için aramış sizi abi dedi Fırat... Tühh bende akıl mı kaldı çocukların olayını duyunca evi arayıp haber verecektim bizi yemeğe beklemeyin siz yiyin diyecektim unuttum dedi kocam eline telefonu aldı Ebrumu aradı Ebrum meşgule verdi geldi herhalde meşgule attı dedi kocam... Ebrum babamlarla beraber arkalarındada iki koruma arabası ile gelmişti hemen... Arabadan koşar adım inip yanıma geldiler Ebrumla babalarım... Hemen bana burda ne olduğunu anlatıyorsun benim bacım yine niye bu halde diye kükredi Ebrum... Sonra çocuklarımı gördü ağlıyorlar hemen bizim yanımıza geldi çocuklarım benim yanımdalardı hemen koltuğun dibinde ayaktalardı, Serdar'ım elimi tutup öpüyordu yavrum, Çağan'ımda yüzümü elleriyle okşayıp okşayıp yüzümü öpüyordu mis annem canım annem diye hemde ağlıyordu çocuklarım... Ebrum eğilip çocuklarıma sarıldı tamam canlarım anneniz kendine gelir şimdi üzülmeyin siz ağlamayın olur mu anneniz sizi böyle görünce daha çok üzülüyor ve kendine gelmesi uzuyordu dedi Ebrum... Nasıl yani annem bizi göyüyoy mu şimdi Ebyu teyze dedi şaşırarak Çağan'ım... Evet tatlım annenizin şuan bilinci açık olan biteni görüyor ve biliyor dedi Ebrum... Kocam da şaşırdı hemen şok içinde Ebru'ya bakıyordu... Serdar'ımla Çağan'ım ikisi aynı anda gözlerini silmeye başladılar... Tamam Ebyu teyze biz abimle ağlamayoyuz aytık annem eykenden kendine gelsin dedi Çağan'ım hemen bana pür dikkat bakıp ağlamıyoyuz abimle biz anneciğim bak bak diyordu oğlum biran önce kendime gelmemi istiyordu yavrum... Birden öksürmeye başladım birden kendime gelmiştim çocuklarım benim için toparlanmaya çalışıyorlardı benimde onların annesi olarak çocuklarıma karşılık verip onları daha fazla üzmemem gerekiyordu... Su var mı deyip sağa sola baktı Ebrum Remzi abim elindeki suyu uzattı buyur Ebru yenge dedi... Ebrum beni az biraz doğrultup su içirdi... Kendine geldin mi balım dedi Ebrum kafamı salladım direk ama gözlerimi açamıyordum az biraz daha beklemem lazımdı çocuklarım koltuğun üzerine zıpladılar sarıldılar hemen bana ara ara öksürüyordum gözlerim yumuk şimdi geleceğim tam kendime aşklarım az biraz daha sabır dedim Ebrumun omuzuna başımı koydum... Tamam anneciğim sen iyi ol yeter ki dediler çocuklarım... Yavaşça zor bela elimi kaldırdım çocuklarımı ikisini birden sardım ama hala zorlanıyordum kendime gelemiyordum... Zorlama kendini biraz rahat bırak çok kastın kendini Evrim dedi Ebrum... Aynen dedim zor bela... Kocamda yanıma yaklaştı iyice yere dizlerini koyup oturdu saçlarımla oynamaya başladı yavrum biraz rahatla hepimiz burdayız iyiyiz senin kendine gelmeni bekliyoruz dedi kocam... Kocama da kafa salladım tamam anlamında... Su dedim... Kocam Ebrumun elindeki suyu aldı bu sefer kendi içirdi bana suyu kocam... Lütfen sakin karıcığım az kaldı geçecek şimdi rahat bırak kendini diye benimle sürekli konuşuyordu kocam... Bir beş dakika sonra tamamen kendime gelmiştim kocamın dediklerini yaparak... Gözlerimi açtım direk ama yorgundum hemde çok çocuklarımı tamamen kaybetme korkusu bile mahfetmişti beni... Yavaşça doğrulmaya başladım çocuklarım pür dikkat bana bakıyordu... Kocamın ve Ebrumun desteğiyle doğruldum hemen çocuklarıma sarıldım ağlamaya başladım ya sizi alıp gitseydi o adi herif ben ne yapardım ölürdüm kesin kahrolurdum deyip hıçkırıklara boğuldum Serdar'ımla Çağan'ım da sımsıkı sarıldı biz gitmek istemedik anneciğim sen çok üzülürsün diye gitmeyiz zaten dediler çocuklarımda ağlamaya başladılar benimle... Mehmet babam o ara telefonla konuşuyordu sinirle bağırıyordu birilerine... Babama seslendi birşeyler konuştular telefon ettiler birilerine, babamda Veli dayımı aradı yardım istedi... Gözlerimi silip babamlara baktım sonra kocama döndüm ne oluyor kocacığım dedim... İnan bilmiyorum karıcığım dedi kocam... O ara baktım birden hareketlendi ortalık... Remzi abi içeri geçin dedi panikle... Hemen apar topar bizi içeriye aldılar... Mehmet babam ve babam geldi... Çocuklar bana bir haber geldi ama doğru mu değil mi bilmiyorum birazdan anlaşılır dedi Mehmet babam... Hayırdır benim babam dedi kocam... Sen biraz önce Serdar'la kavga mı ettin dövdün mü onu dedi Mehmet babam... Evet Serdar'ı zorla götürecekti Çağan'ım gitmem demiş Fırat'ın arabasına binmişti bende durdurdum oğlumu aldım elinden arabamıza götürecektim bana küfür etmeye başladı sonra Evrim'e karıma küfür etti bende oğlumu yere indirdim arabaya geçmesini söyledim tekme tokat daldım kimse benim karıma küfür edemez benim babam çocuklarımızı da alamaz bizim iznimiz olmadan dedi bağırarak kocam... O şerefsizde bunu hazmedememiş anlaşılan karısının ailesinden bir sürü adamla önce bizim evi basmış ortalığı karıştırmış sonra da burayı karış karış arayacakmış birazdan gelirler dedi Mehmet babam... Gelecekleri varsa görecekleri de var benim babam benim karımı ve çocuklarımı almaları için önce beni öldürmeleri lazım dedi kocam sinirle Fırat'a bağırdı benim arabadaki silahımı getir dedi kocam... Bende abim buyur aldım ben hemen dedi Fırat... Peş peşe arabalar geldi ani frenler eşliğinde durdular hemen Veli dayım uçarak gelmişti resmen abime de haber gitmiş oda geldi Öner ve korumalarını alarak Remzi abimin restoranını ve evimizi etrafına etten duvar ördüler resmen kuş dahi uçurmadılar... Biliyorum bana kızgınsınız hepiniz bırakın şimdi bende yardım ediyim size sonra giderim merak etmeyin ama şuan ailemin yanında olmam lazım dedi abim kesin bir dille gitmeyeceğini ifade etti... Ebrum kulaklık varmı diye birşey attı ortaya ne kulaklığı dedi herkes birden Ebruma bakmaya başladı... Kulaklık varmı diyorum birazdan silah sesleri burayı kaplayacak Evrim daha beter olacak Evrim'in ve çocukların kulağını kapatacağım müzik dinlesinler yoksa daha beter olurlar dedi Ebrum... Herkese mantıklı geldi... Kıvılcım benim çantamda bluetoothlu var olur mu dedi... Olur dedi Ebrum... Kocamda Fırat'a seslendi bizim arabada da iki tane olacaktı karımla benim dedi... Tamam abi dedi fırladı hemen Fırat... Önce bizim arabadakileri almış sonra kendi arabasındaki kendi kulaklığını almış Remzi abi de kasasındakini getirdi yeter mi dediler... Çocuklarımla çizgi film açtık hemen Kıvılcım kendininkini aldı geri... Fırat Ebruma verdi yenge fazla kullanmadım temiz dedi yavrum... Şuan temiz aramak imkansız tatlım piste olsa önemli değil teşekkür ederim dedi Ebrum... Kocamla benim kulaklığı çocuklarıma taktım direk Remzi abimin kulaklığını da ben taktım içeri de Remzi abimin kendi şahsi odasına geçtik dışarıda kıyamet kopmuş resmen ben birkaç sefer çıkartıyım kulaklığı dedim Ebrumla Kıvılcım durdurdular beni çocuklarımı da ben durdurdum özellikle Çağan'ım kıpır kıpır ediyordu kulaklıkta düşecek oluyordu direk geri yerine oturttum... Bir iki saat geçti zannedersem polisler filan gelmiş en son kocam, babamlar ve Remzi abim içeri gelince direk çıkarttım kulaklığı bitti mi dedim... Bitti çok şükür kızım dedi Mehmet babam... Kocam koşar adım yanımıza geldi bana ve çocuklarımıza sarıldı hemen... Zayiat var mı benim babam dedi Ebrum... Karşı taraftan çok var dedi sustu Mehmet babam... Bizden dedi Kıvılcım... Veli dayım girdi o ara odaya Vedat'a acil kan lazım çok kan kaybediyor dedi dayım... Abimmm dedim şok içinde gözlerimden yaşlar aktı istemsizce...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD