SİMAY'DAN Ben hâlâ gülerken Betül sinirli bir şekilde sınıfa ilerliyordu. "Gülmesene!" diye cırladı. "Tamam, tamam gülmüyorum." derken bile gülüyordum. Betül "Lan Doruk bunu senin yanına bırakmayacağım." diye sinirle tısladı. Doruk'a şimdiden acımıştım. “Doruk, çok özgüvenli biri ya,” dediğimde bana döndü. “Bana Doruk, deme!” dedi, kesin bir sesle. Kafamı sallayıp ağzıma hayali bir fermuar çektim. Okul çıkışına kadar Betül Doruk'a kötü bakışlarını atmakla geçirdi. Ben ise gülmekle. Çıkışta bizimkilerle giderken Aras "Simay!" diye bağırınca şaşkınca ona döndüm. Aras elini ensesine koyup "Ödevi yapmıyor muyuz?" diye sordu. Gülümsedim. Fikrini değiştirmişti. İşte, buna sevinmiştim. "Yani benimle yapmayı kabul mü ediyorsun?" dedim heyecanla. Heyecanımı gizleyememiştim. Aras "Bu seni çok