Burak, anlattıkları bitirdiğinde Nehir'in başını yana eğmiş ilgiyle kendisini izlediğini fark etti. "Ne?" "Bir şey yok. Güzide'ye âşıksın değil mi?" "Sana bilmediğimi söyledim." "Bilmemek ayıp değil, âşıksın. Al öğrendin! Ne yapacaksın bu konuda?" "Hiç bir fikrim yok. Açıkçası âşık olduğumu sanmıyorum. Öyleysem, sadece arkadaş olmak bile bu kadar eğlenceli olduğu için kalbime gömmeye hazırım." Burak, Nehir'e gülümsese de kendi duygularını tartıyor ve kesin bir sonuca ulaşamıyordu. Belirsizlik hiç de hoş değildi. Âşık olsa bile kızın ondan pek hazzetmediğini bildiği için önceliği arkadaş olmaktı. Evet, önce arkadaş olacaktı. Belki ömür boyu arkadaş olurlardı ama o bile yeterli geliyordu düşününce. "Sen öyle diyorsan..." "Öyle, şimdi bunları sana neden anlattığım konusuna dönmek isti