Koştu, koştu ve koştu...
Karanlık dar bir sokakta delicesine koştuktan sonra etrafı görebilmek için uzanan tuğla duvarları arandı. Gözünün görmediğini eliyle bulmak için uzattı ama eli duvar yerine başka bir şeye değince korkuyla çekip arkasını dönmeye cesaret edemeden gerilemeye başladı.
Adımları bir taşa takıldı ve sendeledi. Yere düşmeden hemen önce bileği bir yabancı tarafından esir alındı. Yüzü sakallarla kaplı, sağ yanağında derince bir yara izi kendini gösteren bu adamın dudağında kötü olduğunu haykıran bir gülüş vardı. Siyah küçük gözleri kısılmış ve sinsi bir zevkle parlıyordu. Karanlık sokağın ortasında kaçacak bir yeri kalmamıştı genç kızın.
Tam gözlerini kapatıp çığlığı salacaktı ki dudaklarından, bileği sertçe çekildi ve geriye doğru savruldu. Onu yakalayan kötü adamlardan
