Botan dışarı çıkınca; ' Ne var? Hangi cesaretle geldin kapıma?' diye bağırdı. Bende dışarı çıkmıştım. Abimi gördüm. Öfkesi Botan' ın öfkesinden farklı değildi. Neler oluyordu? ' Yaptığın yanlışı düzelteceksin. ' ' Ne yanlış yapmışım?' Botan öyle alaycı bir edayla söylemişti ki bir şeyler yaptığı belli oluyordu ama yanlış olarak düşünmediği kesindi. ' Benim satacağım malı, benim müşterilerime satmışsın. Sen ne zamandır çay işi yapıyorsun? ' ' Ne var bunda? Müşteri elinde tutamıyorsan benimle ne ilgisi var?' ' Kaç yıldır benden mal alan adamlar bir anda senden aldıklarını söylüyorlar. Mallar elimde kaldı. Kim ödeyecek benim zararımı?' ' Git başkasına sat. Beni ilgilendirmez. ' ' Benimle dalga mı geçiyorsun? Zaten iki yüz liraya aldığım çayı 202 liraya satmışsın. Yolda çektiği