When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Gözümü bir hastane odasında açtım. Botan odadaydı. ' Nasılsın? Ben doktora haber vereyim. ' dedi. ' İyiyim. ' dedim. Vicdan falan yapsın istemiyordum. Sonuçta kendim sebep olmuştum düşmeye. Kendi yaramı hep kendim sardım ben. Kimsenin acımasına, vicdanına ihtiyacım yok artık. O günler çocukluk yıllarımda kaldı. Ayrıca daha önce gördüm vicdanını. Öleceğini düşünürken iyi davranıp sonra yine özüne döndü. Sahte ilgi istemiyorum. Doktor geldi. Sorular sordu. Sonunda; ' Bebeği almak zorunda kaldık ama merak etmeyin. Kalıcı herhangi bir sorun yok. ' dedi. ' Bebek?' dedim. ' Haberiniz yoktu sanırım. Bir aylık hamileymişsiniz. Düşmenin etkisiyle maalesef bebeği kaybettik. Başınız sağ olsun. Eşinizde merak etti sordu ama bir daha anne olmanızın önünde hiçbir engel yok. ' Botan bunu mu