When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Botan benim elimden tutup babama doğru yürüdü. Babamı görünce uzanıp el öpmek için hamle yaptım ama Botan elimi sıkarak buna engel oldu. Bu tuhaf gelmişti. Babamdı sonuçta. Her şeye rağmen babamdı. En azından beni atmamıştı. 18 yıl bakmıştı bana. Yapmayabilirdi. Tamam etraf önce bir kınardı ama sonunda erkeğin bir bebeğin bakmasının zor olduğunu da düşünürdü. Gerçi babam için bir an bile kınanmak önemli bir durumdu ama yine de bakmıştı işte. O tahammül edemediği suratıma 18 yıl boyunca bakmıştı. Botan ifadesini sertleştirdi. Az önce birlikte alışveriş yaptığım adamdan eser kalmamıştı. Bu kadar hızlı değişebilen yapısı insanı ürkütüyordu. ' Benim kapımda ne işin var?' Babam ona döndü. ' Her şey senin başının altından çıkıyor ama yinede yularını tutması gereken babandır. Seninle işim yo