“Falaz.” Adını sızlandım. Kolu belime dolandı ve beni kendisine daha da yaklaştırdı. Sanki bu mümkünmüş gibi, bedenim çoktan onunkine sıkıca bastırılmıştı ve vücut ısısını kendi vücudumda hissedebiliyordum. Onun alanını işgal ettiğim için özür dilemem gerektiğini biliyordum ama dudaklarım hareket etmiyordu ve ses çıkaramıyordum.
"Sana uyku odamı göstereyim mi?" Falaz kulağıma yaklaştı ve teklifini fısıltıyla sundu.
“Ne? Ah!" Beni aniden kolaylıkla kollarına aldığında bir çığlık attım.
O kadar hafif değildim ama beni taşıma şekli bana ağırlıksızmışım gibi hissettiriyordu. Beni aniden kollarına almasının şokunu atlattıktan sonra ‘uyku odası' hakkında bir şeyler söylemesi beni afallattı. Neydi o?
Öğrenmek isteyip istemediğimden emin olmadığımı düşündüğümde vücudum kollarında gerildi. Fala
