22.Bölüm Kıl Parmak oturduğu malikanenin odasının duvarlarına bakıyordu. Etraf simsiyahtı, mobilyaların tümü koyu renklerden oluşuyordu. Tilkiye andıran mavi gözlerini kapının tıklanmasıyla hafifçe çevirdi. “Girin.” Büyük oymalı kapı gıcırtı sesiyle açıldığında Kıl Parmak bağırdı. “Bakın şu kapıya reziller!” Karşısındaki adam tir tir titriyordu. İçeri kısa boylu sarışın adam seri adımlarla ilerledi. Kıl Parmak’ın önünde durarak ellerini saygıyla bağladı. Başını hafifçe öne eğdi. Ağzını bıçak açmıyordu. Karşısındaki yaşlı adama öylesine saygı duyuyordu ki, eğilmekten neredeyse başı ayaklarının üzerine düşecekti. “Baba, Fuat hastanede ölü bulundu.” Dediğinde adam hiddetle elindeki pastonu yere vurdu. “Bir kepazeyi durduramadınız! Öldüremediniz! Yıkılın karşımdan!” dedi adam acı inilti