-6-

1211 Words
Konağa gelmiştik, bizi eve getiren koruma evden içeri girmemize kadar bizi süzmüştü. Kapıyı kapattığım an Tuana kısık sesle çığlık atmıştı, -"Ay inanamıyorum! Pars ve Burak'la aynı masada oturduk!" Göz devirerek, -"Onlar da bizim gibi insanlar Tuana!" Tuana başını sağa sola sallayıp, -"Yürüyen seksilikler!! Burak'a baktıkça ıslandım resmen adam ilik gibi ilik!" Elimle alnıma vurdum, -"Ah, şimdi de Burak'a mı aşıksın?" Dudağını yalıyordu, -"Pars'la beraber olduğunu düşünsene! Her daim onun yanında olduğunu falan mekandan mekana her yerde bir ton adamın seni koruduğunu! Duygusuz musun ikisini de tavlamalıyız!" Başımı sallayıp yürümeye başlamıştım, Tuana hala onlardan bahsetmeye devam ediyordu. -"Çok sert biri! Yatakta muhteşem olduğuna eminim Burak'ın sevgilisi olmam gerek!" Mutfağa girip, su doldurmuştum. Sandalyeye oturup, -"Pars da çok sert ve karizmatik, muhteşem bir çift olursunuz. Bulut gibi cıvık değil!" İç çekip, su bardağını tezgaha koydum. -"Biraz soluklan canım, ağzının suyu aktı!" Dudağını kıvırıp, -"Sadece ağzımın değil." Kahkaha atıyordum, -"Yok artık! Sadece Burak'ı izleyip boşaldın mı yani?" Tuana dudağını büzerek, -"Ne yapacaktım? İnanılmaz yakışıklı!" Gözümden gelen yaşı silip, -"Yaşları epey büyükmüş! Bizim için yaşlılar Tuana." Omuzlarını kaldırıp, -"Daha iyi işte! Tecrübelidirler hem umurumda değil yaşı!" Başımı sağa sola sallayıp, -"Odanda uyu! Sabah başımda bekleme Tuana, uyumak istiyorum!" Yukarı çıkmaya koyulmuştum, gerinerek odama doğru yürümeye başlamıştım. Epey yorgun hissediyordum şu an tek düşündüğüm şey uykuydu, koşar adımlarla kendimi banyoma atmıştım. Makyajımı temizleyip, nemlendiricimi sürmüştüm. Elbisemi çıkarıp, iç çamaşırlarımla yatağıma girmiştim. Gözlerim kendiliğinden kapanırken, kendimi derin bir uykuya bıraktım. ______________________________________________________________ -"İçimde bir şey acıyor sen gelince aklıma her şeyim!" Tek gözümü güçlükle aralamıştım, Tuana şarkı söylüyordu, -"Yerine sevemem!" Yastığı kulaklarıma bastırmıştım, şarkı söylemeye devam ediyordu! -"Tuana sus!" -"Gönlümde derman yok inan bir nefeslik!" Yastığı ona fırlatıp, -"Uykumun içine ettin!" Tuana yastığa sarılıp, -"Aşkımdan yanıp kül olacağım!" Bıkkınlıkla nefesimi dışarı vermiştim, -"Bir gecede aşık mı oldun!" Tuana iç çekip, -"Aşkından yanıyorum Burak Demirağa!" Diye bağırmıştı, -"Çattık ya! Sabah sabah aşkına başlayacağım çık odamdan!" Tuana şarkı söyleyerek odamdan çıkmıştı, deliydi bu kız ya! İlk defa denk geldiği adama aşık olmuş! Bir süre gözlerimi kapatıp tekrar uykuya dalmak istesem de yapamamıştım, cırtlak sesiyle uykumu kaçırmıştı. Saate baktığımda 10:05'ti, -"Of Tuana of!" diye homurdanarak yatağımdan çıkmıştım, söylenerek duşa girdim, -"Çatlak ya! Sabah sabah ilan-ı aşk ediyor!" Gülmeye başlamıştım, insan böyle uyandırılmazdı ama! Saçlarımı durulayıp, duştan çıkmıştım. Bornozuma sarılarak, saçlarımı havluyla kurulamıştım. Cilt bakımımı yaparak, saçlarımı tarayıp kurutmuştum. Aynada biraz kendimi izledikten sonra, makyajımı yapıp banyodan çıktım. Dolabımın önünde duruyordum, bugün canım miskin takılmak istiyordu. Tişörtlerimi rastgele karıştırmaya başlamıştım, bol bir tişört ve kısa tayt bugün için gayet rahat olurdu! İç çamaşırlarımı da rahat ama dantelli seçip, üstümü giymiştim. Spor ayakkabılarımı da giyerek, saçlarımı salaş topuz yaptığımda hazırdım. Gümüş renkli büyük halka küpelerimi takıp, ince ip bilekliklerimi de bileğime geçirdikten sonra parfümümü sıkıp, aynaya dönüp, -"Spor ama şık! Kim anlar ki paspallık yapacağımı?" diye iç geçirmiştim. Yüzüklerimi de takıp, hırkamı omuzlarıma aldım. Telefonumu alıp, odamdan çıktığım sırada, -"36 yaşındalarmış!" Tuana karşımda yerde bağdaş kurup oturmuş bir halde duruyordu, kimler 36 yaşındaydı? Meraklı gözlerle onu süzüyordum, -"Kim? Neyden bahsediyorsun?" Dudağını büzmüştü, -"Burak ve Pars! Aramızda 15 yaş var bence ideal!" Dudağımı dişledim, -"Hala Burak'ta mısın sen!" Tuana beni duymazlıktan gelerek, -"Onu instagramdan takipledim bile!" Başımı sağa sola sallayıp, aşağı inmiştim. Saplantılı olmuştu resmen! Salona girdiğimde babam kanepede gazete okuyordu, -"Günaydın tatlım, nasılsın bakalım?" Gülümsemiştim, -"Günaydın baba, iyiyim sen nasılsın?" Babam gazeteyi kenara koyup, -"İyiyim kızım, akşama önemli misafirimiz var evde olursan mutlu olurum." Önemli misafir mi? Tebessümle beni süzüyordu, -"Tabii, evde olacağım baba. Kim peki?" Babam ayağa kalkmıştı, gömleğini düzelterek, -"Uzun zamandır görüşmek istediğim biri! Holdingin geleceği için önemli bir adım diyebilirim canım." Alnımdan öpüp, -"Akşama görüşürüz, evde ol." Başımı sallayıp, babamı kapıdan geçirmiştim. Tuana bağırarak, -"Geri takip etti! Evlenme teklifini ben edeceğim ulan!" Kahkaha atmıştım, -"Kırdın kafayı! Kahvaltı edelim hadi!" -"Tamam! Sen önden ye, fotoğraflarına bakmam lazım!" İç çekmiştim, yemek masasına geçip kahvaltımı etmeye başlamıştım. Yardımcımız Naz, meyve suyumu getiriyordu, -"Annem nerede? Erken mi çıktı?" Nazlı bardağımı masaya koyarken, -"Evet Destina hanım, Berrin Hanım'ın birkaç toplantısı varmış." Gülümsemiştim, Naz mutfağa gitmişti. Kızarmış ekmeğimin üstüne krem peynir sürmüştüm, domatesle beraber yediğim sırada Tuana, -"Sadece 5 fotoğrafı var! Birisinde Pars'la teknedeyken çekilmiş, birisinde kumarhanesinin önünde, diğerinde de köpeği ile beraber! İki tanesi de arkası dönük bir şekilde dururken! Çok sıkıcı!" Tepkisiz bir şekilde bakıyordum, sandalyeye yerleşip, -"Akşama ne yapıyoruz?" Meyve suyumdan bir yudum alıp, -"Evdeyim canım, babam özel misafirimizin olduğunu söyledi." Tuana salatadan bir lokma alıp, -"Kahvaltıdan sonra kahve keyfi yapalım bahçede, sonra eve geçeyim madem tatlım." Tuana'yla yemek yemeyi çok seviyordum, ikimiz de uzun süre masada kalıp keyifli zaman geçiriyorduk. Kahvaltı faslı bitmişti, bahçeye çıkmıştık. Havuzun yanındaki koltuğa yerleşmiştik, Naz kahvelerimizi getirip masaya bırakmıştı. -"Kim bu özel misafir Destina? Çatlayacağım meraktan!" Tuana fincanını eline almıştı, bana bakarak, -"Baban neden söylemedi?" Omuzlarımı havaya kaldırıp, -"Bilmiyorum ki? Akşama göreceğiz." Dudağını ısırmıştı, -"Ne giyeceğine karar verelim, öyle gideyim. Saçlarına maşa yaparım hem." Sırıtıyordum, -"Kıyamaz da! Olur hem de aşırı büyük bir dertten kurtarırsın beni!" Tuana arkasına yaslanmıştı, sessizce kahvelerimizi içiyorduk. ________________________________________________________________________________ Tuana elbiselerimi yatağın üstüne atmıştı, hepsine bakarak, -"Dekoltesiz elbisen yok!" Sırıtmıştım, -"Dekolte severim, hem bence çok seksi elbiselerim var!" Tuana iç çekip, -"Hepsi çok seksi! Ama evdesin güzelim önemli misafir diyorsun yaşlı olmalı!" Omuz silkmiştim, tekrar dolaba yönelmişti bir süre dolabın içini karıştırmıştı. Elbiselerime göz attığım sırada, -"Buldum!" Diye bağırdığında irkilmiştim. Elbiseyi askısıyla yatağa atıp, -"Beyaz bir mini elbise, hafif göğüs dekoltesi var ama epey şirin!" Elbiseyi elime aldığımda, -"Ah evet hatırladım, geçen ay almıştım bunu." Tuana yanıma gelip, -"Hadi giy! Saçlarını yapacağım daha akşama az kaldı!" İç çamaşırlarımı değiştirmeliydim, çekmecemi karıştırdığım sırada, -"Zarif takılar tak! Elbise çok sade, bunu daha da şık hale getirebilirsin." Tuana takılarıma bakıyordu, beyaz dantelli iç çamaşır takımımı elime alıp banyoma geçtim. Üstümü hızlıca değiştirerek, tekrar odama geldiğimde Tuana, -"Mükemmel! Çok çekici görünüyorsun!" Kıkırdayıp, -"Beyaz elbise pek giymeyi tercih etmiyordum, fikrimi değiştireceksin!" Tuana ıslık çalıyordu, -"Kesinlikle giymelisin artık! Hadi gel saçını yapayım." Makyaj masamın sandalyesine oturmuştum, Tuana saçlarımı taradığı sırada, -"Elbisene uygun takılar seçtim...Bak masanda." Su yolu setimi seçmişti, takılarımı çıkartıp onlarla değiştirmiştim. Zarif bir seçimdi. Tuana saçlarıma doğal bir maşa yapmıştı, hafif elimle dağıtıp, -"Çok teşekkür ederim şekerim!" Gülümseyip, -"Ne demek hayatım! Ben çıkayım, ince ipli beyaz ayakkabını giy!" Kıkırdamıştım, ayakkabılarımı değiştirmeye çalıştığım sırada Tuana odamdan çıkıyordu. Aynaya bakıp üstümü düzelttiğim sırada saate bakmıştım, 16:30'du. Birazdan gelirler diye düşünmeye başlamıştım. Parfümümü sıkıp, odamdan çıkmıştım. Tekrar bahçeye inerek, koltukta daha rahat bir şekilde oturuyordum. Daniel ortalarda pek görünmüyordu, neredeydi acaba? Normalde her saat başı beni kontrol etmeye gelirdi? İşi vardı herhalde, yoksa neden gelmesin ki... Telefonumdan birkaç dergi okuduğum sırada, annemle babamın sesini duymuştum, -"Biz geldik tatlım! Çok şıksın..." Annem nazikçe sarılmıştı, gülümsüyordum, -"Babam önemli misafirimiz var dedi de, o yüzden bu kadar özen göstereyim dedim." Babam ıslık çalıp, -"Çok güzel olmuşsun, birazdan yemeğe geçeriz davetlimiz gelir." Annem yanağımdan öpüp, yanıma oturmuştu. Havadan sudan konuşmaya başlamıştık, babam ceketini giyerek, -"Hanımlar ben misafirimizi karşılayayım siz birazdan gelirsiniz." Annem, -"Tamam canım, ceketini düzelt ama." Kıkırdayıp, -"Kim geliyor da babam bu kadar heyecanla bekledi anne?" Annem başını sağa sola sallıyordu, -"İnan bana da bahsetmedi kızım, sadece çok önemli biri diyerek konuyu kapattı." Kaşlarım havaya kalkmıştı, annem saçlarını düzelterek, -"Hadi bakalım, kim gelmiş!" Annemle ayağa kalkıp, salona doğru yürümeye başlamıştık. Salona girmiştik, babam dışarıdaydı. Kapıya arkam dönük bir şekilde koltuğa yerleşmiştim. Bacak bacak üstüne atıp, su bardağımı elime almıştım. Annem tekli koltukta oturuyordu. Naz yemek sunumunu ayarlamaya çalışıyordu, hepimiz sessizce oturuyorduk. Kapı açılma sesi içeride yankılandığında, Babam; -"Hoş geldiniz! Uzun zamandır sizi bekliyordum."

Great novels start here

Download by scanning the QR code to get countless free stories and daily updated books

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD