Murat Gülfem bana omuz atıp koşarak gidince arkasından baktım. Sırıttım. Gülfem yakında benim olacaktı. Benim olması için oynadığım büyük oyundan kimsenin haberi yoktu ama bu benim zekamın bir parçasıydı. Bu zamana kadar oynadığım hiçbir oyunda kaybetmemiştim. Bu zekamı babamdan almıştım. Bizi terk eden annemin de babamı dolandırıp gitmesinden yola çıkarsak iki tane şeytanın oğluydum. Oynadığım oyunu hatırladıkça kanım kaynıyordu. Arkasından bakmaya devam ederken elimi omzuma koydum. Az önce oraya temas eden elini hissedercesine gözlerimi kapatıp “Tek temasınla beni mahvediyorsun, gülüm,” diye fısıldadım. Dudaklarımı yalayıp çalışma odasına çıktım. Rahat koltuğuma oturup bacaklarımı da masaya yasladım. “Şeytanın bile aklına gelmeyecek bir oyun oynadım ama hepsi bizim kavuşmamız için g