Bölüm 1

387 Words
Artık gidelim, iyice sıkmaya başladı bu iş İlkiz.” Kafama geçirdiğim şapkayı ters çevirip görüş alanımı netleştirirken dikizlediğimiz eve boş gözlerle bakıyordum. Kabul arkadaş kurbanıydım. Yine kabul onun aptallığına ortak olup akıl almaz bir işe kalkışmıştım. Ama her şeyin bir dur noktası vardır öyle değil mi? Yani sanırım. “Ya biraz daha, hâlâ cama çıkmadı. Onu görmeden gitmek istemiyorum.” Eğer platonik bir arkadaşınız varsa işiniz ciddi anlamda zordu. Kimi zaman size kafayı sıyırttırabilecek derecede sinir bozucu gelebilirdi. Bakınız İlkiz. Eğer bu arkadaşınız İzmir’in en tehlikeli adamının arkadaşına aşık olan biri ise kesinlikle arkanıza bakmadan uzaklaşın. Birazdan öyle yapmayı düşünüyordum. Korkudan bacaklarım titriyordu. Metrelerce ileride sessizlik ortamı gözüküyor gibi dursa da o manyak adamın etrafı nişancılarla donattığına adım kadar emindim. Eğer yakalanırsak kesinlikle bizi öldürebilirdi. Yapardı. Zehir Şah’ın evinin yakınlarında onun evini gözetlemek akıl kârı değildi! Ama bizimde akıllı olduğumuz pek söylenemezdi. “İlkiz bozma benim asabımı bir çakarım asıl görmek nasıl olurmuş o zaman anlarsın.” Sinirle dışarı verdiğim soluk ile kısa bir an bana baktı. Onun için kendimi tehlikeye atıyordum ama hanımefendinin yaptığına bakın. “Ya Venüs lütfen! Barlas’ı bir kere göreyim söz gideceğiz.” Tekrar sinirli bir soluk verip saklandığımız kirişe omzumu yasladım. Bir kaç dakika sonra İlkiz’in heyecanla bana seslenişini duyduğumda ona baktım. “Venüs bak orada! Tanrım çok yakışıklı.” Hayran bakışlarının yanına büyülenmişçesine bakan gözlerine baygınca baktım. Ardından gözümü devasa eve çevirdim. Üst katta bulunan camın önünde pervaza yaslanmış bir şekilde sigarasını içerek havuza doğru bakan Barlas bir an için içimi titretti. Evet yakışıklıydı ama yakışıklı olmasının yanında çok ürkütücü bir insandı. Yüzü hep ifadesizdi kaşında kesik izi vardı. Bunu daha önce onu gördüğümde fark etmiştim ki fazla gözükmezdi bizlere onlar. Zehir, Barlas , Taylan ve Ateş. Genel olarak onlara Şeytan veya İblis gibi sıradan lakaplar taksalar da söylenenlerden daha fazlası olduklarına emindim. Ölüm, bir nefes kadar yakınında olabilirdi. Her an. Bu kelime onlar için sıradandı. Biz ise o sıradanlıkta kurban edilecek kişilerden ibarettik. Kısacası onlar tehlike kokan adamlardı. “Tamam baktın hadi gidiyoruz.” Diyip geri doğru bir adım attığımda ayağıma takılan taş ile geriye doğru sendelemiş ve ağzımdan büyük bir çığlığın firar etmesine sebep olmuştum. Yere düşmemin ardından hızla gözlerimi İlkiz’in irice açılmış gözlerine ardından eve çevirdim. Lakin Barlas hiç istifini bozmadan yaslandığı pencere pervazından bana doğru bakıyordu. Zaten onun bir şey yapmasına gerek kalmadan, Onlarca adam etrafımızı kuşatmıştı
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD