"Gecenin en koyu saatleri sabaha en yakın olandır.” derler. Bu yüzden olsa gerek birer bataklık çiçekleri gibi göz kırpan yıldızlar, kaybolan gemicilere yol gösterdikleri gibi kendisine dost saymadıkları kimseye insaf etmezdi. Çünkü yol arkadaşlarından, sevdiklerinden ve değer verdiği her şeyden uzakta kalmış şanssızların uğradığı bir liman vardı. Buradan demir almaksa hiç kolay değildi. Hislerini tanımlayabilmenin imkânı yoktu. Çünkü tek gerçek aşkı yoktu. Andrei, belirsizliğin içinde kaybolmuştu. Dostlarına dair hatıraları bir toz bulutuna karışalı çok oluyordu. Şimdilerde ise aynı gemide yol aldığına inandığı herkes arkasında kalmıştı. Sanki bir daha kimseyi göremeyecek gibiydi. Tedirgindi, hem de hiç olmadığı kadar. Üstelik pişmanlıkları da yok değildi. İç geçirdi istemeden. Kızıl s