Saniyeler hızla geçip giderken elindeki çorba kaşığıyla kendisine bakınan hanım ağasından yana endişeli bakışlar atmakta olan kahyanın kalbi ağzında atıyor, avuç içleri ne yapacağını bilememenin verdiği tedirginlikle terliyordu.
Bu sessiz endişesini fark etmiş olacak ki:
"Bir şey mi oldu?" diye sordu Boran. Güneş'in kendinden yana attığı bakışları henüz fark etmemişti.
Onun bu sorusuyla Şayeste de dolu kaşığını çorba kasesinin içine bırakarak sandalyeye yaslanmış, hafiften kaşlarını çatmıştı.
Birine mi bir şey olmuştu?
"Hanım ağam." dedi kahya terleyen bıyıklarının altından.
Belki de yanlış görmüştü. Durduk yere ortalığı ayağa kaldırmak doğru olur muydu, bilmiyordu?
Şayeste'nin:
"Bir şey mi oldu?" sorusuyla Ferzine hanım da yerinde dikleşmiş:
"Hayırdır Hasan kahya." diye eğilmiş k
