Hanım aşka düşmüş, ağalığı unutmuş! Dört bir yanda edilen tek cümle buydu. Herkesin bilip söylediği tek şey buydu. Ne bir tanesi kulaktan dolma bir dedikodu olduğu gerçeğini kabul etti, ne de bir başkası edilen lafların önüne durdu. Varsa yoksa hanım ağanın teyze oğluyla yaşadığı aşkın dedikodusu söyleniyordu şimdi. Ötesi berisi bilinmiyor, kimse başka türlüsünü düşünmüyordu. Yağmurlar yağdı, soğuk memleketin üzerine bir yorgan misali çöktü. Kış iyiden iyiye kapıdaydı artık. Hanım ağanın sevdasının dedikodusu yeri göğü inletirken bağıra çağıra, tırnaklarıyla kazıya kazıya baba koltuğuna kuruluşu da neredeyse yıl olacaktı. Buna rağmen hâlâ içten içe kabul görmeyişini, arkasından kuyusunu kazmaya devam edenlerin oluşunu kabulleniyordu Şayeste. Onca vakit kabullenmemişken, yine, yenide