When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
24 Haziran 2017 Gümüş, gözlerini araladığında güneş içeri doluyordu. Kapatıp kendine gelmeye çalışırken gözlerini birkaç kez daha açıp kapattı. Gördükleri netleştiğinde yattığı yerden doğruldu. İlk işi battaniyeden kurtulup tuvalete koşturmak oldu. Korktuğu şeyin olmamış olduğunu görünce rahatlayarak elini yüzünü sabunladıktan sonra dışarı çıktı. Her hareketinde ince ince sızlayan kolu dışında iyiydi ama bir sorunu vardı. Uykuda dönmüş, kolunun üzerine yatmıştı. Korkuyla ufak bir bakış attığında, dışarıdan hafifçe gözüken kan, midesini alt üst etmişti. Yeniden bakmayı yasaklayıp derince nefesler alarak kendini odaya attı. Mert lazımdı, bir an önce koluna bakmalıydı yoksa düşüp kalacaktı. Bayılmamak için panik dolu sık nefesler alarak etrafa bakındı, görünürde yoktu. Dış ve içerideki odan