When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
“Kabul ediyor musunuz?” Memur, aynı soruyu yeniden sorduğunda gözlerini genç kıza çevirmiş Mert, başıyla onayladı. Gözleri “Hadi, evet de.” diyordu. Gümüş, tereddütle yutkundu, gerçekten evleniyordu. Büyük bir yanlış yapmamış olmayı dileyerek nefes aldı. “Kabul ediyor musunuz?” diye yeniden soran memur da masada bulunan dört şahit de merakla genç kıza bakıyordu. Mert de dahil büyük bir gerginlik içindelerdi. Bir an önce cevap vermesi gerekiyordu. “Evet.” derken genç kızın sesi kısık, tereddütle doluydu. Memur, ruh halindeki çalkalanmayı hissetmişçesine kaşını çattı. Gözlerini kısıp onu araştıran bakışlar altında bastıra bastıra, “Hiçbir baskı altında kalmadan...” kısmını tekrar ettiğinde kendisine geldi. “Evet.” “Emin misiniz?” diye yeniden soran memur, gayet haklı bir onay istiyor