Gümüş, kendini savunmasız, çaresiz ve aptal gibi hissederek odaya geçti; adam onu kandırmıştı, belki de tüm söyledikleri yalandı. Ona neden güvenmeye başladığını bilmiyordu ama güvenmemesi gerektiğini anlamıştı. Yapması gereken şey basitti, arkasına bakmadan kaçmalıydı, yani ıssızlığın ortasında ve ona mecbur kalmasaydı... Gidebileceği bir yer ya da akrabası yoktu. Tek dostu Antalya’da kalmıştı ve istese bile şu anda ondan yardım alabileceğini sanmıyordu. Polise gitmesi de çözüm sağlamazdı, muhtemelen; ne muhtemeleni kesin, onu Murat Bey’e teslim ederlerdi. Mert’in kiminle, ne konuştuğunu bilmiyordu. Bildiği tek şey telefonunun hala cebinde ve çalışır durumda olduğu, kaçtığı pisliklerin onu her an bulabileceği gerçeği... Neden durup dururken kendisine yalan söylemişti ki, tam da ona güv