Artık okuldaki herkes olanları biliyordu. Abas' ın ve ailesinin yaptıkları teşhir edilirken, bütün detaylar da kral tarafından anlatılmıştı. Herkes Atlas ve bana daha fazla saygı duyar hale gelmişti. Herkes bana Karlık'la gerçekten karşılaşmanın nasıl bir şey olduğunu sorup duruyordu. Urvan yanıma gelip "Sihirli yaratıklar da var mıydı?" dedi hevesle. "Yoktu, Urvan ve olsalardı ne yapardım bilmiyorum." dedim dürüstçe. Derste gördüğümüz canavarların hiç birini gerçekte görmemiştim. Teoride bir şeyleri bilmek de, gerçekte pek işe yaramıyordu, bunu o gün çok daha iyi görmüştüm. "Ben de sizlerle savaşa katılmak istiyorum Prenses!" dedi Erlik. Ama o tombul yanaklarını sıkmak geliyordu insanın içinden. Erlik ve Savaş yan yana durabilecek sözcükler bile değildi! Yine de onun cesaretine karşı