Bölüm 3: Işık

551 Words
Pazartesi okula gidene kadar ağlamıştım odamda. Öyle ki sınıf öğretmenimiz Leyla Hanım pazartesi günü çok ilgilendi benimle. Sürekli neye canımın sıkıldığını sorup durdu, fakat sanki zaten Müdire Hanım tarafından bilgilendirilmişti. Israrla bir şey anlatmamayı tercih edince günün sonuna doğru benimle uğraşmayı biraz olsun bırakmıştı.  Son derste pencereden dışarı bakıyordum. Kar durmuştu. Okulun bahçesinde parlak bir ışık topu gördüğüme emindim. Garip bir şekilde o ışığı takip etme isteği duymuştum içimde, bir süre sonra sınıftan çıkmak için kafamda bin bir tane bahane üretmeye başladım. Karnımı tutarak izin istedim, zaten ilk dersten beri kötü göründüğüm için kimse itiraz etmedi. Okulun revirine doğru gidecektim, sonra da o gördüğüm ışık topunun olduğu yere koşacaktım. Ona gitmek zorundaydım, belki de umutsuzluktan delirmek üzereydim ve önce revire gitmem daha doğruydu. Hayır, ne olursa olsun o ışığın gerçek olup olmadığını bulmalıydım. Bir sürü çelişki içerisinde sınıf kapısının hemen dışında kalakalmıştım. Kendimi doğru olanı yapmaya ne kadar zorlasam da o ışık topunda garip, anlaşılmaz, karşı koyamadığım bir şey vardı.  Daha kararlı adımlarla bahçe kapısına yöneldim. Demir kapıyı hep kilitlerlerdi biz dersteyken ama ben giderken rüzgârdan herhalde, savrulmuştu geriye doğru. Ve işte bahçenin tam ortasında duruyordu... Ona doğru gidecekken, hiç tahmin etmediğim bir şey oldu, ışık topu son hızla bana doğru geldi ve karnıma çarptı. Okul kapısının önünde yığılmış olmalıyım, çünkü son hatırladığım şey bana doğru gelen bir ışıktı.  Gözümü açtığımda bir evin salonundaydım. Yaşlı bir kadın oturmuş televizyon izliyordu. "Çok özür dilerim" dedim; ancak sesimi duymamıştı. Arkamdan "Selam Anne!" diye bir ses duydum, o an kadın bana döndü, benim gözlerime ne kadar benziyordu gözleri... Bunu düşünür düşünmez arkamı döndüm, kadının yüzünü andıran ama gözleri ela genç bir adam gelip kadının tansiyonunu ölçtü. İğne yaptı ve "Ben yine gelirim anne, acil bir hasta için çağırdılar, gitmem gerek." dedi ve annesini öperek odadan uzaklaştı. Sonra her şey karardı. O an gökyüzünde, uzayın karanlığında süzüldüğüme yemin edebilirdim. Sonra O’nu gördüm, karanlığın içinde kapkara gözleri nasıl olduysa daha da koyulaştırıyordu her şeyi, bir kuyunun içine düşüyormuşum gibi... “Baba!” diye bağırdım, hayatımda ilk kez çağırıyordum O’nu, belki de her başım sıkıştığında, geceleri korktuğumda çağırmam gereken isimdi O benim. Buna hiç hakkım olduğunu bile düşünmemiştim bugüne kadar. Düşünememiştim... Bana elini uzattı, gülümsedi ve kayboldu. Bir anda yok oldu. İçimi kapkara bir hüzün kapladı.  Yanımdaki sesleri duyabiliyordum.    "Ateşi çok yüksekti doktor bey, birden okul kapısının önünde yığılmış kalmış, karnını tutarak çıkmış sınıftan."  Birinin bana dokunduğunu hissediyordum. Gözlerimi açamıyordum ama bunun rüyamda gördüğüm adam olduğuna emindim, o doktor olan... Nasılsa dokunduğu anda anlamıştım.  "Hastaneye götürmemiz gerek." dedi adam. O'ydu işte sesinden emin olmuştum artık. Yarım saat sonra birileri beni sedyeye taşıyordu, oradan ambulansa, hastaneye ve ben hala gözlerimi açamıyordum. Sonunda o küreyi gördüm, karnımın içinden çıkıp yükseldi ve uzaklaştı, işte o an gözlerimi açmışım.  "Merhaba Küçük Hanım, ben Doktor Serhat." Dedi beni kurtarmak için gelen iyi doktor.  Gülümsedim, iyi hissediyordum. Sanki güven dolu bir sıcaklık yayıyordu bu doktor. Bana bakıp dalmıştı. Gözlerime bakıyordu çok dikkatli bir şekilde.  "Ne oldu bana?" Dedim güçlükle konuşarak.  "Birazcık yorgun düşmüşsün o kadar. Şimdi ben gideceğim, fakat yarın yine geleceğim. Sen de birkaç gün misafirim olacaksın. Anlaştık mı?" Dedi gülümsemesini hiç bozmadan.   Kafamı salladım. Bir an seslenip annesini sormak istedim, gerçek miydi gördüklerim? Neden görmüştüm onu ve annesini ve o kara gözlü adamı? Gerçekten babam mıydı? Gözlerini düşündükçe hem için ürperiyor hem de içimde hala keşfetmediğim çok derinlerimde bir yangın çıkıyordu.   
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD