Elif'in gidişiyle ev yine sessizliğe gömülmüştü. Evin içinde yankılanan sesler onun varlığıyla doluyken şimdi her şey durgun, hareketsizdi. O gittiğinde, sanki üzerimde ağır bir yük bırakmıştı. Evde yine yalnız, yine düşüncelerimle baş başaydım. Mutfakta Elif'le birlikte içtiğimiz çay bardakları hala masanın üstündeydi. Ona her şeyi anlatmıştım; Hasan'la olan bağımı, onun sessizliği karşısında hissettiklerimi, bir türlü anlam veremediğim bu evin ağır havasını... Şimdi, Elif'in gitmesiyle birlikte bu sessizlik içime doluyor, düşüncelerim içinde her şeyi daha yoğun hissetmeye başlıyordum. Bu evde sessizlik, duvarlara sinmiş gibiydi. Hasan'ın sessizliği de bu evin bir parçası olmuştu, ama bugün bu sessizlik bana daha farklı bir ağırlık veriyordu. Elif'in bana söylediklerini düşündüm; Hasan'