Hasan’ın defteri bana uzattığı o an, zaman sanki durmuş gibiydi. Elimi uzatıp defteri aldım, gözlerim hemen yazdığı cümleye kaydı: “Tedaviyi deneyeceğim.” İlk başta inanamadım. O kadar zamandır bu konuyu konuşup tartıştıktan sonra, onun bu kararı vermiş olması bir mucize gibi geldi. Gözlerim defterdeki cümlede kilitlenmişken, kalbim hızla çarpıyordu. Gözlerim doldu, ama ağlamak istemedim. Çünkü bu, mutluluktan ağlamakla aynı şey değildi. Bu, içimde biriken gerginliğin yavaş yavaş çözülüşünün yarattığı bir duyguydu. Başımı kaldırıp ona baktığımda, gözleriyle benden bir şey bekliyordu. Belki bir teşekkür, belki bir rahatlama işareti… Ama o an ne söyleyeceğimi bilemedim. Sadece yanına oturdum ve elimi elinin üzerine koydum. “Gerçekten mi Hasan? Ciddi misin?” diye sordum. Bu sözlerle, onun k