DENİZ YILDIRIM
Odamda oturup kitap okurken yine salondan sesler geliyordu. Abim ve babam tartışıyordu zaten nedendir oldum olası babam beni sevmezdi. Burası Mardin kızlar pek sevilip değer verilmezdi.
Yataktan kalkıp kapıyı açtığımda abim çıkmamı istemedi. Yine her akşam olduğu gibi tartışma vardı. Bir an telefonuma gelen mesajla heyecanlandım askerim mesaj atmıştı. Azer buraya geldi geleli ona vurulup aşık olmuştum.
"Hatunum nasılsın?
" İyiyim askerim sen nasılsın?
Bir anda babam odaya girince irkildim ona baktım yanıma gelip soğuk soğuk bakınca beklemediğim anda tokat attı.
"Seni fahişe?
Her gün dayak, hakaret yiyordum artık bıkmıştım abim de engel olamıyordu. Sabır ve dayanacak gücüm kalmamıştı.
" Yeter baba çocukluğumdan beri?
Sözlerimi bitmeden bir tokat daha yedim vücudumdaki morluklar daha geçmemişti. Azer'le buluşmaya gidince makyajla kapatmak zorunda kalıyordum.
" Ya neden beni sevmedin neden?
"Seni sürtük bana karşı mı geliyorsun?
" Bir kere olsun saçımı okşamadın, hep dayak eziyet ettin?
"Çünkü sen benim öz kızım değilsin?
Söyledikleriyle donup kalmıştım daha sonra aniden kolumdan tutup kapıya koydu. Eve girmem için tek şartı istediği kişiyle evlenmemdi. Hemde tanımadığım bir insanla kabul etmeyince dayak atıp kapının önüne koymuştu.
Bugün hava serindi üşüyordum sokakta kimsecikler yoktu. Tek çare Azer'i aramak oldu birkaç çalışta açtı.
"Alo hatunum?
Gözyaşlarımı tutamadım başıma gelen olayları anlatınca delirdi. Kötü bir şey yapmasından korkmuştum arkamdan abim geldi, Azer'de arabayla aniden durunca yüreğim ağzıma gelmişti. Azer bir hışımla arabadan inip abime doğru yürüdü.
" Nasıl adamsın lan sen?
Abim sadece başını eğmişti. Kardeşini koruyamadığı için Azer çok öfkeliydi engel olmaya çalışıyordum ama olmuyordu.
" Ben ne yapayım?
"Ne demek ne yapayım oğlum şaka mısın?
Artık sinir krizi geçirdim ne kadar engel olmaya çalışsam da acımadan birbirlerine saldırıyorlar artık dayanamayıp ikisine de bağırdım.
" Yeter artık kesin kavgayı?
Başıma ağrılar girmiş düşecek gibi oldum. Azer elimden tutup arabaya bindirdi. Arkasına dönüp bakmamadan arabayı sürdü. Beni ailesinin yanına İstanbul'a götüreceğini söyledi.
Canım yanmasına rağmen sesimi çıkaramadım. Azer'in kolunda damarlar çıkmıştı nerdeyse patlayacaktı. Zavallı abim kim bilir şimdi nasıl üzülmüştür. Azer ona çok yüklenmişti. Ben camdan bakıp yolu izlerken bir anda telefon çaldı. Azer bekletmeden açtı.
"Oğlum nasılsın iyisin inşallah?
Azer'in gözleri parlamış siniri de geçmişti derin nefes almıştım çünkü sinirlendiği zaman asla konuşmazdı. Annesine eve döneceğini ve bir sürprizi olduğunu söyledi.
" İyiyim annem yarın sabah oradayım sürprizim var?
Bu dünyada en güzel olan ne diye sorsalar sevdiğim adamın gülüşü derdim çünkü öyle güzel gülüyordu ki sevmemek imkansızdı. Ben onu öylece izlerken pat diye Hazal'ı sordu iç ses yine iş başındaydı.
" Deniz?
" Hı?
"Bu nişanlı olmasın?
" saçmalama istersen iç ses?
Aklımı karıştırmayı başarmıştı kaşlarımı çatıp Azer'e baktım o da bana bakınca kıskandığımı anlamış olmalıydı. Telefonu kapatıp ifadesiz bir şekilde bana bakıp güldü.
"Deniz neden öyle bakıyorsun?
" Yok bir şey öylesine bakmıştım?
Azer kahkaha atmıştı onu kıskandığımı anlamıştı. Gözümün içine baka baka Hazal'ın eski nişanlısı olduğunu söyleyince başımdan aşağı kaynar sular inmişti. Bunca zaman benden nasıl saklamıştı. Azer tekrar gülünce kolunu çimdikledim ani bir çığlık attı.
"Komik olan ne?
" Beni kıskanman tabii ki?
Sinirlerime hakim olmaya çalıştıkça Azer daha çok kızdırıyordu. En sonunda dayanamayıp ağzının ortasına yapıştırdım. Elim biraz ağırdır suratını büzünce kahkaha attım.
"Hani bana kıyamazdın?
" Sen kaşındın ne yapabilirim?
Kıskandığımı ona belli ederek diline düşmüştüm. Bana ailesinden bahsetmişti tabi Hazal haricinde kız kardeşinin olduğunu duyunca rahatladım ama boşu boşuna kıskançlık yapmıştım. Ailesini anlatınca gözleri parlıyor fakat babasından bahsedince dolıyordu.
Sabaha kadar sohbet etmiştik daha sonra bende uyumuştum. Sabah sabah telefon sesiyle uyandım. Azer telefon açtı arayan annesiydi bizi bekliyordu.
"Oğlum ne zaman geliyorsun?
" Az kaldı annem?
"Tamam oğlum dikkatli gel?
Azer bana bakıp sırıtınca anlamsız bir şekilde ona baktım. Bazen kendisini anlamakta güçlük çekiyorum.
" Neden gülüyorsun?
" Annem gelinini çok sevecek?
Bir anda çok utandım. Arabayı kenara çekip gözlerime bakınca iç ses dalga geçiyordu.
"Deniz inmeyi düşünüyor musun?
Her zaman olduğu gibi yine utandım. Arabadan inince ona öylece bakıyordum kahvaltı için kafe'ye getirmişti. İçeri girdiğimiz an herkes bizi dik dik baktı. Çünkü Azer'in üstünde üniforma vardı. Zalimin oğlu çok yakışıklı olmuştu. Bakışları aldırış etmeden elimden tutup masaya oturttu.
Karşı masada oturan dört kız bize baktığını fark edince Azer'in elini sinirle tuttum kızlara baktı hemen güldü.
"Deniz elimi koparmak mı istiyorsun?
Öfkeli bakışlarla ona bakıp trip attım. Kızlardan iki tanesi gelip onun kardeşi olup olmadığımı sordu.
" Merhaba kardeşiniz galiba?
"Kardeşi değil canım eşiyim?
Azer şuan tepkisiz kalsa da içinden kahkaha attığını biliyordum. Kızlar arkasına bakmadan masalarına geçmiş bize yiyecek gibi bakıyordu. Kahvaltı yaptıktan sonra yola devam ettik. Yol boyunca hiç konuşmadım aklıma abim gelince içim parçalandı.
Azer eve yaklaştığımızı söyledi. Buralar çok güzel ama içime bir korku sarmıştı. Kalbim her an duracak gibi atıyordu. Arabadan iner inmez çok tatlı bir çocuk koşarak Azer'e sarıldı.
" Paşam nasılmış bakalım?
" İyiyim sadece seni özledim?
Çok tatlıydı ve akıllı abisinin ikiziydi sanki bakışları beni bulunca gülümsedim. Abisine soru sormaya başlamıştı.
"Abicim bu abla kim?
" O senin yengen abicim?
Öyle bir söyledi ki çocuk hayatının şokunu yaşadı. Aniden annesine seslendi. Azer'e kızmıştım pat diye söylenir mi?
"Anne abim evlenmiş?
Azer'in annesi ikimize tebessüm ederek bakıyordu. İçimdeki korku yok olmuştu. Elini öpüp sarıldım beni sevmez istemez saıyordum.
" Benim güzel gelinim?
Ben sadece şoka girmiş robot gibi dikilip kalmıştım. Azer kulağıma fısıldayınca kendime geldim.
" Deniz artık utanmayı bıraksan?
Dik dik bakınca kardeşi güldü. Yanaklarından öptüm hemen kızarmış abisinin arkasına saklanmıştı. Azer'in annesi tekrar yanımıza gelip bizi içeri davet etti. Azer bana çok yakındı kulağımın dibinde bağırdı.
" Hemen geliyoruz Esma Sultan?
Azer'in telefonu çalınca bana girmem için işaret etti. Telefonla konuşup gelecekti. Kardeşi yanıma gelip elimi tuttu ve gülümsedi.
" Yengecim beraber gidelim mi?
"Olur paşam gidelim?
Ev çok güzeldi resmen büyülüyordu. Tam oturacakken telefon sesi geldi. Esma anne telefona baktı. Onu çok sevmiştim çok tatlıydı ben küçükken annemi kaybettim. Esma anne fenalaşmıştı. Bayılacak gibi olunca yanına gittim.
" Esma anne iyi misin?
" Kızım, Hazal kaza yapmış?
Küçük çocuk korkuyla bana bakınca ona abisini çağırmasını istedim.
"Koş abini çağır hemen?
Azer koşarak yanımıza gelip endişeyle annesine ne olduğunu sordu. Kardeşi suratı düşmüş ağlıyordu.
" Annem neyin var?
"Oğlum kardeşin kaza yapmış?
Azer ne yapacağını bilemez oldu. Bütün aksilikler üst üste geldi. Esma anne hastaneye gitmek istedi. Azer arabayı hazırlayınca küçük afacan da gitmek için ağladı. Mecburen o da gitmişti. Azer evde kalmamı istedi. Bende gitmek için ısrarcı olmadım. Eve girip oturdum ve iç ses yine huzur vermedi.
"Deniz sence eltin seni sever mi?
Aslında haklıydı beni sevecek miydi? Düşünmeyi bırakıp mutfağa gidip yemek yapmaya karar verdim. Umarım annem kızmaz telefon çalınca arayanın abim olduğunu görünce hemen açtım.
" Abicim nasılsın iyisin inşallah?
"İyiyim gülüm sen nasılsın?
Sesi çok kötü geliyordu. Azer ona çok üzerine gitmişti abim özür diledi sanki veda ediyordu.
"Deniz beni affet seni koruyamadım?
Tam konuşacakken telefonu kapattı. Neydi bu şimdi? İçim birden daralmıştı umarım başına bir şey gelmezdi. Yemekleri yaptıktan sonra salona geçip oturdum. Telefonu alıp Azer'i aradım. Bir kaç çalışta açtı.
" Deniz'im bir şey mi oldu?!
Ne zaman arasam bir şey mi? Oldu diyor göz devirerek Hazal'ı sordum durumun iyi olduğunu söyleyince rahatlamıştım. Sesimden anlamış olmalı ters giden bir şey var.
" Deniz'im neyin var?
Gözyaşımı tuttum ve bu çok zordu. Derin nefes alıp abimin aradığını veda eder gibi konuştuğunu söyledim. Sanki şuan kalbime bıçak saplanıyordu. Azer ona ulaşıcağını ve hatta getireceğini söyledi. Eve geldiğim zaman konuşuruz dedikten sonra kapattı.
Telefonu kapatıp sofrayı hazırladım. Araba sesini duyunca pencereden Azer'in geldiğini gördüm. Azer'in koluna giren bir kız vardı. Hazal olmalıydı o da benim gibi kapalıydı.
Mutfaktan çıkıp salona koştum hemen anahtar sesi duyunca koşup kapıyı açtım. Neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum kapıyı açtığım an herkes bir anda bana bakınca hem utanmış hem de korkmuştum. Hazal abisine gözlerini kısıp bu kim der gibi bakınca Azer sadece gülmüştü.
Hazal abisine kızıp odasına çıkmıştı. Bende peşinden gittim belki iyi bir kızdır beni severdi. Arkasından bende odasına girip çekingen bir tavırla elimi uzattım.
"Merhaba ben Deniz"
Başta çok korktum sonuçta görümcem olacaktı iyi anlaşmam lazımdı.
Bölüm sonu
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🌹💕