BORA DURAN
Sabah güneş enerjisiyle uyandım gözlerimi açarken annemi tepemde gördüm. Bu aralar bana fazla değer veriyor, garip davranışları vardı. Yakında çıkar kokusu sürekli evlendirmek istiyor.
"Anne sabah köründe zebani gibi ne yapıyorsun?
" Yakışıklı oğlumun saçlarını okşuyorum?
Şimdi olayı anlamıştım annem ne zaman bana sevgi gösterse mutlaka altından birşey çıkıyordu.
"Yine kimi buldun?
" Ayşe teyze'nin kızı Sanem güzel değil mi?
"Evet güzel Allah sahibine bağışlasın?
" Oğlum ne zaman nürvetini göreceğiz?
" Hiçbir zaman annecim?
" Bütün arkadaşların çocuk sahibi oldu?
" Sana kaç kere dedim istemiyorum?
Sesim yüksek çıkmıştı, annem bana kırgın bakış atıp sırtını dönmüştü. Daha sonra bana dönüp bağırıp ağlamıştı.
"Bora bir kere olsun anneni kırma?
" Anne yeter bak sabah sabah?
Bu bağrışları duyan babam odama girip ne olduğunu sordu. Annem bu sefer her zaman ki oyununu kullanmıştı. Bu kadınlar istedikleri olmadığı zaman çok tehlikeli oluyorlar.
"Sabah sabah ne bu bağırmalar?
" Annem'e sor beni evlendiriyor?
"Hanım çocuğun üstüne gitme artık?
Babam'da ne yapacağını bilmiyordu, ikimizin arasında kalmış çaresiz bakınca annemi kırmamak için kabul etmek zorunda kaldım. Annem hemen gözyaşını silip gülümsedi.
" Aslan oğlum benim beni kırmadığın için teşekkür ederim?
" Tamam anne şimdi odamdan çıkın?
Babam anlamamış gibi bana bakınca kaşlarımı çatıp onlara çıkmaları için işaret ettim. Babam kızmış kırılmıştı bugün herkes kırılıyordu.
"Neden çıkıyoruz kovuyor musun?
" Baba önünüzde mi soyunayım?
Babam aniden kahkaha atınca annem kaşlarını çatıp baktı. İkisi de odamdan çıkınca üstümü değiştirip kahvaltı masasına oturdum. Ablam döktürmüş tü küçük prenses yanıma koşarak geldi. Bal gibi tatlıydı adı da balım koymuştum, eniştem yurtdışında olduğu için bana emanetti.
"Dayıcım nereye gidiyorsun?
" İşe gidiyorum cimcime?
"Gitmesen olmaz mı?
Ablam yanımaza geldi bugün ayrı bir güzeldi, ıslık çalınca kızdı. Saçlar açılmış,makyaj yapılmış Balım'ı kcağımdan alıp masaya geçti.
" Bora sapık gibi ıslık çalma hoşlanmıyorum?
"Bugün çok güzel olmuşsun?
" Bugün eniştenle evlilik yıldönümüz ondan?
Bugün ayın kaçı hiç bilmiyorum annem bana bakıp Aslan oğlum deyince ablam göz devirdi.
"Yine çocuğun başının etini yedin değil mi?
Tam da öyle oldu sabahın köründe zebani gibi başımda beklemişti, bu erkek çocukların çilesi bitmez kahvaltı yapıp çıkacakken annem önümü kesti.
" Bora oğlum ne zaman tanışacaksın?
"Kiminle tanışacağım?
" Kızla kiminle olacak?
"Anne, Allah aşkına beni sal?
Annem evlenmem için hep baskı yapardı, sinirlenip arabama binince gaza yüklenip evden çıktım. Ana yola geldiğim de karşıma bir kız çıkınca ani frene basıp çarptım.
Yere yığılıp başını kaldırım taşına çarptı, bir bu eksikti zaten bütün aksilikler beni buluyordu. Arabadan inip kızı alıp arabaya koydum hastaneye varınca acil müdahale ettiler. Hemşire ailesine haber verince koşarak geldiler.
Benim telefon çalınca arayana bakınca ya sabır çekerek cevap verdim. Tahmin edin kim aradı rabbi alemin ne günah işledim sakinleşip telefonu açtım.
"Anne noldu ?
" Oğlum iyi misin, sesin kötü geliyor?
"Anne üstüme gelme iyiyim?
" Tamam sakin ol kaçta gelirsin?
"geç gelirim kapatıyorum?
Bu kadın beni evlendirmek için baya uğraşıyor, arkamı döndüğüm de kızın ailesi gelmişti. Odaya girdiklerini görünce bende peşlerinden girdim. Odaya girince Azer'i karşımda görünce şoka girdim bu nasıl olurdu.
Onun kardeşin'e çarptım? Bugün gerçekten kötü günümdü. Azer beni görünce gözleri fal taşı gibi açıldı. Tabi beni beklemiyordu üniversite bitince yurtdışına gitmek zorunda kaldım birbirimize sıkıca sarıldık.
" Bora lan sen misin?
" karşında olduğuma göre benim?
Azer'in bana sımsıkı sarıldığında herkes bize şaşkınlık içinde bakıyordu. Bugün ters taraftan kalktım bütün aksilikler beni bulmuştu. Çarptığım kız onun kardeşiydi gel de derdini anlat.
Azer hastane işlemleri halletmek için çıkınca bir an kızla göz göze geldik bana bakınca utanmıştı. Esma teyze yanıma gelip akşam yemeğine davet etti. Tam itiraz edecekken kızdı. Esma Sultan bu dediği olmazsa kırılırdı mecbur kabul ettim.
Bana hep söylerdi uzman olacağım ve olmuştu. Benim de bir hayalim vardı sağolsun babam yok etti. Üniversite biter bitmez işlerin başına koydu. Azer 'de ortalarda yok uzman olduğu için ulaşmak baya zordu. Biz çıkarken Hazal ayağa kalkmaya çalıştı, dengesini kaybedip tam düşeceği sırada tuttum eli elime değince içimde garip bir şey hissettim.
"İyi misin yardım ister misin?
" Hayır teşekkür ederim?
Kızın elini öyle tutunca bir anda Azer pat diye odaya giriş yapıp bize şaşkınlıkla baktı. Kendimi toparlayıp arabayı hazırlamaya giderken göz kırptı. İnsan bir kızar ya nasıl adam anlamadım gitti.
Azer kardeşini alıp gidecekti ama bu çok zordu. Hastane çıkışına kadar sarılıp konuşuyorlardı. Hazal abisine sımsıkı sarılmış gidecek diye korkuyla bakıyordu.
"Oğlum hadi seni mi bekliyoruz?
Gözlerini kısıp bana bakınca kahkaha attım. Tek dostum oydu zaten başka kimim var bu zamanda kimseye güvenim yoktu. En sonunda arabaya binip yola çıktık. Yol boyunca herkes çok sessizdi, küçük afacan abisinin kucağında uyumuş ayna'dan kıza bakınca utandı. Sonunda eve varınca Hazal anahtarla kapıyı acaçaktı ki aniden bir kız açtı. Hazal şaşkınlık içinde abisine bakınca abisi hiçbir şey olmamış gibi davrandı.
Hazal abisine gözlerini kısıp bakıp arkasına bakmadan odasına gitti. Esma teyze kızı gelini olarak kabul etmişti. Annem duymasın o evlendi sen kaldın diyerek söylenirdi.
Biz içerde oturunca sohbet ederken yemek çoktan hazırlanmıştı. Masaya baktım bir kuş sütü eksikti. Hazal annesine ne zaman yaptığını sorunca cevabı küçük afacan vermişti.
Hepimiz yemeğe geçtik ama ben gözlerimi Hazal'dan alamıyordum. Tesettürlü kızlar her zaman güzeldir tam anneme layık bir gelin ama görse hemen evlendirirdi. Hazal ona baktığımı fark edince bana bakıp kaşlarını çattı.
" Öküzün trene baktığı gibi neden bakıyorsun?
Bunu dediği an herkes ona baktı. Olayı anlamayan Azer bön bön bakınmakla yetindi. Esma teyze anlamıştı yemeği bitirmemi rica etti. Yemekten sonra kalkıp hemen eve geldim. Eve öyle bir girdim ki kapı sonuna kadar açıldı. Herkes bana donup baktı.
"Oğlum yavaş gir bak kalbime inecek?
" Kusura bakma baba, annem nerde?
" Salonda kahve içiyor?
Babam salona gelip annemin yanına oturunca ben karşı koltuğa oturdum. Derin bir nefes alıp evlenmek istediğimi söyledim. Annem şoka uğramış ablam dalga geçiyordu.
"Ben evlenmek istiyorum?
Babam endişeyle sordu. Annem sevinmiş ablam hala dalga geçiyordu. Annem'e dönüp tesettürlü bir kızla evlenmek istediğimi söyledim. Hazal çok güzel bir kızdı onunla bir yuva kurmak istiyorum ama belki beni sevmezdi.
Bugün sabah yaşadığım olayı anlatınca gözleri dolmuştu. Babam her zaman ki gibi Azer'i övdü sanki üvey evladıyım. Annem yerinden kalkınca gözümün içine baktım inşallah düşündüğüm şeyi yapmaz derken yanıma gelip yanaklarımı sıkmaya başladı.
" Benim oğlum aşık mı olmuş?
Kardeşim odasından çıkıp yanımıza oturunca hepimiz ona baktık annem abin evleniyor deyince bir anda ağlamaya başladı. Hemen yanına gidip gözlerini sildim sımsıkı sarıldım.
" Nazlı neden ağlıyorsun?
"Sen evleniyor musun?
Nazlı çok kıskançtı bizi paylaşmaya tahammül edemez zor bir dönemden geçiyordu. En son erkek arkadaşı askere gidince tamamen hayattan bağını koparmıştı. Ablam yanına gidip saçlarını okşadı.
" Ablasının güzeli?
Annemin yanına gidip ablama gitmek için izin istedi. Annem ne kadar izin vermese de babam izin verince sesi çıkmadı yanıma gelip evleneceğim kişi kim olduğunu sorunca şaşırdım.
" Nazlı henüz kız yok ama abin aşık olmuş?
Nazlı bize bakıp gülümseyince herkes mutlu oluyordu. Gözleri tekrar dolunca annem kızdı. Erkek arkadaşı gittiği günden beri aramamıştı. Gözlerime bakıp bana abi demesi kadar güzel bir şey yoktu.
" Abi, Onur hiç aramadı?
" Nazlı gittiği yer Mardin vakti olmuyor?
Başını bile kaldırmadan tekrar ağlıyordu. Bu kızlar ama sulu göz herşeye ağlıyorlar. Bir an telefon çalınca herkes etrafa baktı. Nazlı'nın telefonu çalıyordu arayan kişi Onur' du.
"Abi, Onur arıyor?
" Açsana telefonu arıyor işte?
Heyecanla telefonu açtığı o bizim alemizdendi. Daha küçükken ailesini kaybetmiş annem hep korkuyordu onun için o yüzden haber gelmeyince kimse mutlu olamıyordu. Nazlı çekingen tavırla açtığında Onur endişeyle ne oldu diye sordu.
"Onur nasılsın iyisin değil mi?
" İyiyim birtanem sesin neden kötü geliyor?
" Hayır sadece seni özledim?
Onur'un sesi titredi ne zaman bir şey söylemek istese sesi titrerdi. Titrek bir sesle" Nazlı " dedi ve sustu. O anlamıştı zaten yine göreve gidiyordu. Bir gün kötü bir şey olacak diye korkuyorduk.
" Yine göreve mi gidiyorsun?
"Evet gitmek zorundayım bunu biliyorsun?
Onur hepimizden helallik aldıktan sonra telefonu kapatıp gitmişti. Nazlı ne kadar üzülse de sevdiğiyle gurur duyuyordu.
BÖLÜM SONU