YAŞAMAYANLAR AŞK (2)

YÜZÜK MESELESİ

' Sorun değil. Yaman ev ve Soner' le uğraşırken fark etmedi ama zaten ederdi. Sen bir şey yapmadın yani. '

Kolunu omzuma attı. Gülümsedi..

' Biz imkansız aşklar için yaratılmışız be Alev. '

' Ben aşık değilim ki Soner' e. '

' Aşıksın. Ama önce kendini bulman lazım ki içindeki Soner' i hatırla. Aynı şey Soner içinde geçerli. Soner aklı başında konuşuyor gibi görünebilir ama inan bana öyle değil. Bir dönem Soner' le oda arkadaşıydım. Sadece ikimiz değil yani...'

Lafını kestim.

' Sadece ikinizi ıssız adada bile bırakabilirim Melek. Dünyada insanlığın devamı size bağlı bile olsaydı aranızda bir şey olmazdı biliyorum. Lütfen Soner' le yakınlığın konusunda bana açıklama yapmaya çalışma. Ayrıca Soner' i kıskanacağım bir durumda yok. Sen aksini düşünsen de. '

Omzumu sıvazladı. Durdurup yanağından öptüm

' Seni öperek sevgi göstermeye alıştıracağım. ' dedim gülerek. Ve devam ettim.

' Lafını böldüm. Ne diyecektin. '

' Soner' in zor zamanlarının şahidiyim ben. Gecelerinin nasıl kabus olduğunun. Aslında Alin' le yatarken hiç uyumadığını adım gibi biliyorum mesela. Buna cesaret edemediğinin. Onun kabusları var Alev. Krizleri yeniden başlıyor. İlaçlar yine onu etkiledi. '

' Anladım. Yapabileceğim bir şey var mı?'

' Onun sadece sana ihtiyacı var. Ve Alin' e. Kendin ol yeter. Çünkü Soner' in çok daha ötesinde buna seninde ihtiyacın var. Senin yaşadıklarınında ondan geri kalır yanı yok. Bu kadar sınanmış bir aşkın biteceğine ben inanmıyorum. '

Soner' in bağımlılık durumunun anlatıldığı kadar basit olmadığının farkına varmıştım. Görmezden gelsem de Engin ve Görkem ' de yakınlardaydı. Soner' in yapabileceği şeyler ya da yaşama ihtimali olan bir kriz hepsini korkutuyordu. Bunu anlamak için üstün zeka falan gerekmiyordu. Soner ilaçlarla uyuduğu için ben bir şeye şahit olamamıştım ama ilaçları değişecekti. Doz düşünce Soner kendine güvenmiyordu. Bunun için kızıyla aynı evde kalmaktan vazgeçmişti.

Melek' le konuyu uzatıp onu üzmek istemedim. Onun için şu an aşk vazgeçmesi imkansız bir şeydi. Ama hayat insanı çok başka yerlere sürükleyebiliyordu. Aşkı karşılıksız ve zirvede olan Melek ' e aşkın gün gelince nasıl bittiğini anlatmayacaktım. İnsan bile bitiyordu aşk mı bitmeyecekti. Bir kızımız vardı ve aramızdaki saygı ortamı bozulmasın yeterdi.

Piknik alanına döner dönmez ' Anne.' diyen iki ses duyduk. Ertuğrul ayaklarını uzatmış bir bacağına Mine' yi yatırmıştı. Diğer bacağına Melek' i çağırdı. Melek onu kırmayıp uzandı. Mine' de Melek' te başının ağırlığını Ertuğrul ' un bacağına vermemeye çalışıyordu. Boyunları ağrıyacaktı kesin ama ikisininde umrunda değildi. Ertuğrul saçları ile oynamaya başladı. İkisinin saçlarını birbirine doluyordu. Bazen düğüm bile attı ama ikisininde sesi çıkmadı. Bende bana seslenen kızımın yanına gittim. Soner Ertuğrul gibi ağaca yaslanıp oturuyordu. Alin başını Soner' in dizine koymuştu.

' Sende buyaya koy. ' diyerek Soner' in diğer bacağını gösterdi. Soner' e sormaya gerek bile duymadan kafamı koydum. Kızımı kıracak değildim.



Soner elini Alin' in saçına koymuş okşuyordu. Bir iki dakika sonra kalkmak istedim. Sonuçta istediği olmuştu ama Alin izin vermiyordu.

' Yoyulduk anne yoyulduk. Gözünü tapat. '

Anlaşılan uykusu gelmişti ve ikimizide yanında istiyordu. Gözümü kapatamıyordum. Soner' in dizi bana huzur vermiyordu. Saçımda Soner' in parmaklarını hissediyordum. Alin' in saçını okşarken değiyor olduğunu düşünüyordum. Soner fotoğrafımızı çekti. Sonuçta aileydik. Bu da normaldi. Çekilen fotoğrafları evdeki bilgisayarlarına atıyorlardı. Herkesin kendi klasörü vardı. Telefonda tutamıyorlardı. Tabi bütün klasörler Alin ve Ertuğrul doluydu. Bir tek Can' da bir tane Doğa' nın fotoğrafı vardı. Gizlice çekmişti.

Epey bir durduktan sonra kafamı hafifçe kaldırdım. Alin uyumuştu.

' Neden söylemedin? Kalkardım. '

' Söylemek istemedim. Güzel manzaram vardı. '

İşte bu şaşırtıcıydı. Soner' in gözünden geçen acıyı gördüm ama nedeniyle uğraşacak halde değildim. Kısık sesle konuşmaya başladım.

' Derin tuttuğu o evde kalmak istemiyor. Peşin ödemede yapmıştı. Alin ve ben o eve taşınabiliriz. Sende Yaman' larla aynı mahallede olursun. Alin' de arasıra gelir seninle kalır evde de yabancılık çekmez. Zaten evin her şeyini siz aldınız sayılır. '

' Bunu neden yapıyorsun Alev. Kızıma bir ev aldım ve annesiyle o evde yaşasın istiyorum. Çok şey mi istiyorum? Tamam ne kadar mecbur kaldığını anlıyorum ama kızımın ilk ayakkabısından ilk emziğine her şeyini o herif aldı. '

' Bundan sonra seninde alacağın bir sürü şey var. İki seneye okula başlayacak ilk çantasını alırsın mesela. İlk mezuniyet kıyafetini. İlk rujunu. İlk topuklu ayakkabısını. '

' O günlerinde yanında olacağımın garantisi yok. Bu yaşına kadar bir kuruş harcamadım. Tek aldığım ev. Sen bana tepkilisin anlıyorum. Ama kızına ait evde yaşamanı istiyorum sana sadaka vermiyorum. Ayrıca sırtımda taş taşıyıp kazanmadım. Süleyman dan aldım parayı. Yeterli bile gelmiyor bu nedenle yaptığım. '

' Bir sürü şey aldınız Soner. Odası oyuncakları. Bir sürü şey. Ev fazla geliyor. '

' Onları ben almadım. Bak etrafına. Alin uyudu. Ertuğrul Melek ve Mine ile ilgileniyor. Diğerlerine bak. Boş boş oturuyor hepsi. Yapacak hiçbir şey bulamıyorlar. Alin bizim kızımız ama bu çevrende gördüğün insanlarında ailesi artık. Bak Yaman dayısı. Baran, Can dayısı. Sen bilmesen de üçü içinde kardeşsin sen. Şurada sana azıcık sesim yükselse üçü de üzerime atlar. Engin , Görkem amcası. Melek hem halası hem teyzesi. Onları kızımızın akrabaları aldı. Yanında olamadıkları doğumu, kaçırdıkları doğum günleri için. Bundan sonra alın teriyle kazandığım parayla bir şeyler almak istiyorum kızıma. Her defasında senin engeline takılmayayım Alev. Bugün ölsem bankadaki param ve Süleyman dan kalanlar hepsi sana kalacak. Gerçi iki ev ve biraz para hariç bir şey ayırmadım kendime kızımı bilsem daha fazla ayırırdım. Ama maaşıma oranla yine de iyi bir para. '

....

Bir hafta sonra...

Artık gerçekten ev konusunu kapatmıştım. Kendime ev alacaktım. Bu bana daha iyi hissettirecekti. Ama bu evi kullanmaya devam edecektim. Artık her gelişme konuşmadan sonra dönüp aynı şeyleri düşünmek istemiyordum.

Bir haftam huzursuz geçmişti. Yaman bir kaç kez Ertuğrul' la gezmeye gitmişti. Alin' i almaması ilgimi çekiyordu. Tabii ki oğlunu daha çok sevecekti ve onunla başbaşa zaman geçirmek istemesi normaldi ama Yaman normal değildi. En son Soner' e Alin' le uyurken fotoğraf atmıştı.



Soner bunu tabii ki karşılıksız bırakmamıştı. O da Ertuğrul ' la uyurken fotoğraf atmıştı.



Yani Soner' le Yaman arasında beni daha çok seviyorlar savaşı vardı. Alin onunla koşa koşa gidecekken Yaman Alin' i bırakıp gitmezdi ki karısının mezarına bile götürmüştü. Önce buna kızmıştım ama cevabı o asker kızı olmuştu. Ölümü bilmek zorunda.

Yaman sadece bununla kalmadı. Bir kaç kez bahçede Mine' yle başbaşa konuşurken gördüm. Mine' nin son günlerde yüzü epey gülüyordu. Ertuğrul konuşmaları hakkında ser verip sır vermiyordu. Mine' nin ağzını aramıştım ama tek dediği ' Yaman dönünceye kadar söylemeyeceğime söz verdim olmuştu. '

Yaman dün birde kuyumcuya gitmişti. Alin' e ay yıldızlı bir kolye hediye etti. O an odada değildim ama Alin ' in ' O yücük kimin?' dediğini duydum. Yaman beni fark edince Alin' in kulağına bir şeyler söyledi.

Bu konuyu Melek' ten saklamadım. İkimizde aynı fikirdeydik. Yaman Mine' ye evlilik teklifi etmişti ya da edecekti ama Melek' in duygularını bildiği için görev öncesi bunu açıklamak istememişti. Yaman' ın aklına Mine' yi soktuğum için kendime kızıyordum.

Ve büyük an gelmişti. Bütün tim bahçedeydi. Hepsi sivildi. Veda etmeye gelmişlerdi. Dayanamadım.

' Hani öğleden sonra gidecektiniz?' dediğimde cevap veren Melek oldu.

' Helikopterle öğleden sonra ayrılacağız ama askeriyeye gitmemiz lazım. Son hazırlıklar yapılacak. '

' Keşke uçakla gitseydiniz. En azından havaalanına kadar gelirdik. '

Geçen sefer çok apar topar gitmişlerdi.

' Aslında gelebilirsin. '

' Nasıl gelebilirim?'

' Sen asker eşisin Alev. Sana kapılar sonsuza kadar açık. İstediğin zaman gelebilirsin. Bizi yolcu etmeyede. '

' O zaman geliyorum. Beş dakika vaktiniz var mı? '

Alin' i giydirdim. Üzerimi değiştirdim. Mine' de Ertuğrul' u hazırladı. Yaman onunda gelmesini söylemişti. Tabii müstakbel eşini son ana kadar görmek istiyordu. Aşağıya inince anahtarı Soner' e attım. Diğerleri taksilere bindi. Araba almıştım ama genelde Soner kullanıyordu. O bize ev alıyorsa bende kızımın babasına kızımızla rahat ve güvenli gezmesi için araba alabilirdim. Kafede Şarmaşık Klüpte kazancını arttırmıştı. İki arabaya gerek yoktu çünkü Soner sürekli göreve gidecekti.

Askeriyeye gittiğimizde kantin dedikleri bir yere oturduk. Alin ve Ertuğrul meyve suyu içiyordu. Mine ve ben kahve. Başımızda iki asker duruyordu. Kendimi çok tuhaf hissediyordum. Yaklaşık yarım saat sonra kantindeki askerlerin hazır ola geçerken çıkardıkları sesle irkildim. Kafamı çevirip baktığımda Yaman ve Soner' i gördüm. Arkalarından Baran, Can, Görkem, Engin geldi. Ve en son bütün karizmasıyla Melek girdi içeri. Aralarından geçip en önde durdu. İki yanında iki adım gerisinde Yaman ve Soner onların yanlarında ve biraz gerilerinde timin diğer üyeleri vardı. Hepsi üniformalıydı.

Alin ve Ertuğrul ' Baba!' diye koşarken ayağa kalktım. Melek' e doğru yürüdüm. Hepsinin başında bordo bere vardı. Melek' in kolundaki arma üzerinde Özel Kuvvetler yazıyordu. Armadan hepsinde olduğunu fark ettim.

' Siz bordo bereli misiniz?'

' Aslında sualtı taarruz komandosu olarak geçiyoruz. Resmi olarak tek tek mavi bereliyiz. Ancak yaşamayanlar timi olarak özel harekat askeriyiz ve bordo bereliyiz. Yani evet aslen öyle ama görevler harici mavi bereli olarak görürsün. Biz ne kadar artık kayıtlarda yaşıyor olsakta Yaşamayanlar hala gizli bir tim. '

' Melek erkek olsaydım sana aşık olurdum. ' dediğimde gülümsedi.

' Anne bak nasıl oldum?' diyen kızımın sesiyle ona döndüm. Soner' in kucağındaydı ve başında üzerinde özel harekat yazan siyah bir bandana bağlıydı. Yanına gittim.

' Çok güzel olmuşsun. ' dedikten sonra Soner' e baktım.

' Sana da çok yakışmış üniforma. ' dedim. Bu inkar edilemezdi.

Hepsi zaten heybetliydi ama üniforma içinde adeta devleşmişlerdi.