EĞLENCE

2101 Words
Mekana girdiğimizde bir masaya geçtik. Bugün felekten bir gece çalmaya kararlıydım. Garson bir tepsi shot getirdi. Resmen yarışıyorduk. Melek hariç. Dans etmeyi özlemiştim. Kendimi piste atmak için ayağa kalktığımda Melek' i de çekiştirdim ama gelmedi. Mine' de aynı şekilde gelmemişti. Biraz dans edip masaya geri döndük. Karşı masamızda iki erkek vardı. Biri Derin' e bakıyordu. Derin' i dürtüp gösterdim. ' Kız sende asma artık suratını. Karan kaybeder. Baksana şu çocuk sana bakıyor. Karan' dan yakışıklı bence. ' Derin gülümsedi. ' Bir çok konuda Karan' dan fazlası vardır. İnan bana bu hiç zor değil. ' dediğinde Melek söze girdi. ' Kızlar başımıza bela açmasak iyi olur. Tanımıyoruz, etmiyoruz. ' ' Tanışırız. ' dedim gülerek. ' Hiç gözüm tutmadı. Dik dik bakıyorlar. Hiç bulaşmayalım. Sorun çıkaracak kişilere benziyorlar. ' ' Off Melek ya. Arkanda gözün mü var senin? Hayır çocuklar arkanda kalıyor. Dönüp baktığını da görmedim. ' ' Masaya otururken ortama göz attım, o zaman fark etmiştim. Tekin tipler gibi gelmedi bana. ' ' Sıkıntı olmaz merak etme. Ayrıca yanımızda sen varsın. Kim bize ne yapabilir. ' ' İyi güzel diyorsun da ben halktan birini dövmüyorum. Mesleğimi bu şekilde kullanamam. Ayrıca açıklayamam da kimseye. Beni zor durumda bırakma. ' Kafamı salladım. Ama Alev Zorlu damarım kabarmıştı bir kere. Derin' i çekiştirerek ikimizide piste attım. Ve tabii ki tahmin ettiğim gibi Derin' e bakan kişide geldi. Ama yalnız gelmemişti. Dans etmeye devam ediyorduk. ' Tanışalım mı? ' diye sordu diğeri. ' Gerek yok. ' ' Hadi ama güzelim. ' Güzelim mi? Gerçekten bu lafı kim söylerse söylesin düşüyoruz falan mı sanıyorlardı. ' Bence masana geri dön. Evliyim ben ayrıca. ' Güldü. Yalan sayılmazdı. Resmi olarak evliydim. Gerçi olmasam da söylerdim. ' Parmağında yüzük yok güzelim. Hadi ama çok eğlenceli olacak. Hatta arkadaşlarınızı da çağırın. Grup yaparız. İnan memnun kalırsınız. ' Ben yokken bu ortamlar daha da mı bozulmuştu yoksa Alaz Zorlu' nun kardeşi olmanın hükmü kalmadığı için mi böyle oluyordu? Öfkeyle ona döndüğümde bir sırt gördüm. Melek' in sırtı. ' Bas git. İnsanın asabını bozmayın. ' ' Sert kız. Severim. ' Melek' in arkasından çıkıp yanına geldim. O sırada diğer arkadaşı ile Derin' in tartıştığını fark ettim. Derin' in kolunu tutmuştu. Oraya yöneldim. Derin' in kolundaki elini tuttum.. ' Çek o elini. ' Diğer eliyle karışma diyerek beni itti. Bunu beklemediğim için sendeledim. Ama birden Melek tarafından tutuldum. Topuklu ayakkabı nedeniyle düşmem kaçınılmazdı Melek olmasaydı. Melek bir an bana baktı. Sonra kafasını adama çevirdi. O sırada gelen Mine' yi gördüm. ' Lütfen arkadaşlarımı rahat bırakın. Bu yaptığınız hiç doğru değil. ' demişti. Ama ben bu kızı yerdim yani. Hiç bu tarz durumların insanı olmadığını belli ediyordu ama bizi de yalnız bırakmamış gelmişti. O sırada bir de garson gelip olaya dahil oldu ama adama adıyla seslenip bir sorun olup olmadığını sormuştu. Sanki sorun çıkaran biziz gibi. Sanki biz hayır dememişiz gibi bir sorun olmadığını zaten gideceğimizi söyledi ve kolumdan tuttu. ' Daha fazla nazlanma güzellik. ' Mine araya girdi. ' Arkadaşımın kolunu bırak. ' demesiyle artık insan ya da erkek demeyeceğim yaratık onu itti ve Mine sendeledi. Bende Mine' yi tutup yaratığı ittim. Bana yumruk atmak için uzandığı anda Melek yumruğu havada yakaladı. Beni kırmamak için giydiği topuklu ayakkabılarını çıkardı. Ve birden ortalık karıştı. Çünkü bende Melek' e sırtından vurmaya çalışan garsonu fark ettim. Adamın bacak arasına tekmeyi geçirirken insanlar mekandan çıkmaya başladı ve müzik durdu. Melek bana yumruk atmaya çalışanın bileğini arkaya çevirirken sürüklenmeye çalışılan Derin' i diğer eliyle yakaladı ve adamı bir tekme ile iki seksen yere uzattı. Ve olaya bir barmen ve bir garson dahil oldu. Barmene yumruk atarken garson arkamdan saldırdı. Mine adamın sırtına atladı. Boğazını tutuyordu. Ama pek bir işe yaradığını söyleyemezdim. Adam Mine' yi sırtından yere atınca Melek döner tekme ile adamı yere serip Mine' yi kaldırdı. Beni arkasına çekmeye çalıştı ama yanında durdum. Mine' yi arkasına çekti. Bende yakaladığım gibi Derin' i arkama çektim. Az önce gördüğüm kadarıyla vurmak konusunda iyi değildi. Ve psikolog damarı kabarıyor hala konuşmaya çalışıyordu. Yanlış anlamadıysam bir ara sakinleştirici kullanmaları gerektiğine kadar gelmişti olay. Melek' le yanyana geleni tekme ve yumrukla uzaklaştırıyorduk. Ama beşi birden saldırıyordu. İzleyenlere bakılırsa durum daha da beter hale gelebilirdi. Erkeklere takip etmeyin diyen aklıma mı tükürseydim acaba? Melek birden barmeni yakaladı ve pamuk çuvalı atar gibi rahat bir şekilde bara doğru fırlattı. Patates çuvalı falan değil çünkü o ağır olurdu. Melek' se bu işlemi son derece kolay yapmıştı. Adam bardan kayıp şişelere kafa attı. Melek bana baktı. ' Sen kızları koru. ' dedi. Derin' e bakanı tutup masaya fırlattı. Masa kırıldı. Adam yere yapıştı. Beni rahatsız edeni de adamın üzerine attı. İki garsonu döner tekme ile iki ayrı köşeye uçurdu. İzleyenlerden ikisini yakalayıp kafalarını birbirine vurdu. Kısa boylu olanı yakasından tutup kaldırmaya hazırlanıyordu ki kapı açıldı ve içeri polis girdi. .... Mine ağlıyordu. Anladığım kadarıyla mekanın sahibinin yeğeniyle sorun yaşamıştık. Minik bir sorun. ' Ertuğrul ile akrabalığım yok ki benim. Acaba ziyaretime gelmesine izin verirler mi? ' derken burnunu çekti. Hapse girmek falan değil Ertuğrul' dan ayrı kalmak üzüyordu. Derin ' Ben anlamıyorum. Haklı olan bizdik şimdi suçlu olan biziz. Gerçekten o kadar dövmeniz gerekiyor muydu?' dedi Melek' e bakarak. Melek ona ters ters bakınca bakışları bana çevirdi.. ' Sen biliyor musun darptan kaç yıl yatarız? Her biri için tek tek mi ceza veriliyor yoksa toptan mı?' Melek sakin bir şekilde bacak bacak üzerine atmış oturuyordu. Ayağında ayakkabı olmaması bile duruşunu bozmuyordu. Kollarını birbirine dolayıp arkasına yaslandı. Cidden ağzında bir sigara elinde tespih eksikti. Onlarda olsa imajı tamamlanırdı. Mine gözyaşını sildi. ' Melek gerçekten çok ceza alır mıyız? Adamlar ölmez değil mi?' Adamların hepsi darp raporu almıştı. Bizde onlardan şikayetçi olduğumuz için şu an on kişi falan yanda tutuluyordu. Bara fırlattığı ve masaya ilk fırlattığı ise hastanedeydi. Melek ayağa kalktı. Mine' ye baktı. ' Ağlamayı kes. Ben size halk dövmüyorum demiştim. ' Evet demişti. Nedenini şimdi anlamıştım. Eğitimli kişiler ile antrenman yapıyor teröristlerle savaşıyordu. Normal halkın göreceği zararı hesap edemiyordu. Kafasını çevirip yana baktı. Manzara gerçekten ilginçti. Alçılı kollar, sarılı kafalar... ' Ceza falan almayacaksınız çünkü arkadaşlar şikayetçi olmayacak değil mi?' dediğinde dayak yemeye henüz sırası gelmediği için kurtulan ve hala bu nedenle cesur olan biri; ' Neden olmuyoruz. Şikayetçiyiz. ' dediğinde Melek parmaklıklara yaklaştı. Parmağıyla gel gel yaptı. ' Gel neden şikayetçi olmayacağını anlatayım. ' Uzaktan konuşuyordu da gelmeye cesareti yoktu. ' Hapiste ziyaretine gelirim güzelim. ' dedi son derece yavşak bir şekilde. Bir an Melek Cüneyt Arkın misali parmaklık yamultacak mı diye düşünürken Melek sakince diğer tarafa yanaştı. Polise seslendi. ' Eşyalarımız getirilmedi mi bizim? ' dedi. Apar topar getirildiğimiz için çantalar mekanda kalmıştı. Polis gelmediğini söyledi. Polisi çağırdı. Polis fazla yaklaşmıyordu. Melek Mine' ye baktı. Tekrar polise döndü, kısık sesle asker olduğunu söyledi. Adamdan kağıt kalem istedi. Bir numara yazdı. Adama verdi. Adam gitti. Geri geldiğinde polis kapıyı açtı. ' Kusura bakmayın komutanım. Kimliğiniz olmadığı için...' Az önce cesur cesur konuşan ' Komutanım mı?' diye sordu. Melek polise uzaklaşmasını söyledi. Diğerlerine yaklaştı. ' Şikayetinizi çekmenizi tavsiye ederim. ' dediğinde sesinde bir tehdit vardı. Sonra da polise ' Arkadaşlar şikayetlerini geri çekecekmiş. ' dedi. Melek gitti. Polis ardından diğerlerini götürdü. Bir kaç dakika sonrada bizi almaya geldi. Komiserin odasında iki ayrı tarafta duruyorduk. Melek' se gayet rahat bir şekilde oturuyordu. ' Arkadaşlar şikayetlerini çekerlerse ben şikayetçi değilim komiserim. Sizden de ricam hiç bu olay olmamış gibi davranmanız. ' ' Hastanedeki arkadaşlarında ifadesi alınacak komutanım. Ancak ondan sonra olay kapanabilir. ' ' Biz onlarla konuşuruz. Çekerler. Neden çekmesinler. Artık eve gidebilir miyiz?' demişti içlerinden biri. Askerin düğmesi altı aydan başlıyordu. Hiçbirinin bu işe bulaşmaya niyeti yoktu. Arkada duranlardan biri Melek' e baktı. ' Rütbenizi merak ettim. Arkadaşların haşatı çıktı. Mavi bereli misiniz? Astsubay? ' Melek gülümsedi. ' Fazla merak iyi değildir. ' ... Evrakları imzalıyorduk ki içeri biri girdi. Komiser ayağa kalktı. ' Hoş geldiniz baş komiserim. Olay tatlıya bağlandı. Şikayetçi olan kimse yok. ' dedi. Baş komiser Melek' in karşısına geçti. ' Teğmen Melek? ' ' Baş komiserim. Size de rahatsızlık verdik. ' ' Rahatsızlık ne demek. Ülkemizde kadınlarımız her zaman gururumuz oldu. Sat komandosu bir kadın teğmen ile tanışma şerefine nail olduğum için onur duyarım. ' Az biraz akıllı olan diğerlerini dürttü.. ' Kadın sat komandosuymuş. Yürüyün lan. Yaşadığımıza dua edelim. ' Melek müsaade isteyip adamı ensesinden yakaladı. ' Bu da size ders olsun. Bir daha kadınlara istekleri dışında yaklaşırken de yaklaşan bir arkadaşınızı gördüğünüzde de aklınıza bu gece gelsin. ' dedi ve bıraktı. Beni rahatsız eden Melek' e baktı. ' Tövbe komutanım. Tövbe bir daha kadın cinsine tövbe. ' Karakoldan çıkarken günün tek iyi yanının erkeklerin duymaması olduğunu düşünüyordum. Melek' in yanına oturdum takside. Özür diledim. Benim yüzümden kimliği açığa çıkmıştı. ' Sorun çıkar mı?' diye sordum. ' Sanmıyorum. Tabii Yaman' ın kulağına gitmediği sürece. Onun sorun çıkaracağı kesin. Baş komiserin herkesin içinde söylemesi pek doğru olmadı tabii.' Kapıdan içeri girdim. Girmez olsaydım. Burası çıkarken gördüğüm yer değildi. Olamazdı. İçerde Karan' ı gören Derin arkasını dönüp gitti. Yaman dümdüz bize doğru yürüdü. Mine' nin karşısında durdu. ' İyi misin?' diye sordu. Hiçbirimize değil sadece ona. Mine kafasını olumlu anlamda salladı. ' Pek iyi görünmüyorsun. Sırtın için ilaç alırım birazdan. Sen geçip odana dinlenmeye çalış. ' Mine sırtının üzerine düşmüştü. Yaman bunu nereden anlamıştı. Bizi neden yok sayıyordu? Öfkeyle; ' bu evin hali ne? ' diye sordum. ' Erkeklerin çocuk bakımı bu kadar oluyor. ' dedi. Ev resmen harabeye dönmüştü. Koltuk ters duruyordu. Ertuğrul Karan' ın sırtındaydı ve hala öylece bize bakıyordu. İçlerinde en zeki Ertuğrul' du evin haline kızıp kızmayacağımızı merak ediyordu. Karan Ertuğrul' u sırtından indirdi. Yanımızdan geçip gidecek sandım. Karşımda durdu. Telefonunu çıkardı. ' Şu iki resmi sana gönderiyorum. Çıkartır mısın benim için? Benim telefonda daha fazla durmaması gerekiyor. ' dediğinde kafamı salladım. Ne için salladığımı bile bilmiyordum. Adeta şoka girmiştim. Odanın içinde banyodan, mutfaktan eşyalar vardı. Çamaşır sepeti odanın ortasında üzerinde pizza kutusuyla duruyordu mesela. Evde sehpa vardı oysa. Nerede olduğunu şu an bilmesem de. Alin' de görünürde yoktu ama Engin ve Görkem' de olmadığı için onlarla olduğunu düşünüyordum. Karan gönderdiğinde telefonuma baktım. Gördüğüm fotoğraflar çamaşır sepetinin nasıl geldiğini açıklamaya yetiyordu. ' Bu ne? Ya bir şey olsaydı?' dedim öfkeyle. ' Kask taktık herhalde. Seninde gördüğün gibi. Aşağıdan da tuttum ben. Benim yanımda senin yanında daha mutlu küçük insanlar diye kıskanıyorsun kızım. Hadi ben kaçtım. Gönderen numarayı kaydetme çünkü benim değil. ' dedi ve gitti. Az önce bana fotoğraf gönderdiği numara nasıl ona ait olmuyordu bir an merak etsem de daha önemli konular vardı. ' Kızım nerede?' Baran Ertuğrul' a bir şeyler söyledi. Ertuğrul yukarı çıktı. Baran eliyle Soner' in odasını işaret etti. Odaya girdiğimde gördüğüm manzara güzel olduğu kadar ilginçti. Soner ve Alin uyuyordu. Engin ve Görkem se yatağın iki yanında hazırolda duruyordu. ' Siz niye öyle duruyorsunuz?'' diye sormadan duramadım. ' Gözünüzü üzerlerinden ayırmayın dedin ya. Bu konuda komutan sensin. ' Sinirim bozulup güldüm.. ' Allah razı olsun ya ayırmamışsınız da bir eline silah verip poligona sokmadığınız kalmış. ' Fazla gürültü yapmamak adına onlarada işaret ettim odadan çıktık. Salona bir daha baktım. ' Bu evi toplama konusunda elimi süreceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. ' Yaman bize karşı şu ana kadar ağzını bile açmamış adam Melek' e baktı. ' Teğmen bu ev sabah tertemiz yapılacak. ' dedi. Hemen Yaman' ın karşısına geçtim. ' Niye o yapıyor. Siz dağıttınız siz toplayacaksınız? Kadın diye o mu yapmak zorunda. ' Yaman gözümün içine baktı. Kirpiği bile oynamıyordu. ' Kadın olduğu için değil cezalı olduğu için. Neden cezalı olduğunuda bence gayet iyi biliyorsun. ' ' Melek tek değildi. Bizde yanındaydık. Olayı zaten ben başlattım. ' ' Soner zaten emindi senin başlattığından. Stresten yaşadığı baş ağrısını ilaçtan iki tane vererek anca kestik. Ama bu beni ilgilendirmez. Kız kıza ne isterseniz yapar bedelini de ödersiniz ama Melek orada askeri kimliğini kullandı. Aldığı ceza bu nedenle. Şimdi uyuyup dinlenin. Sabah beşte burada olacak ve bizzat denetleyeceğim. ' Saat 2 yi geçiyordu. Üç saat sonra mı gelecekti? Yaman' ın işaretiyle hepsi evden çıkınca yerdeki oyuncakları toplamaya başladım. ' Uğraşma Alev. ' ' Ama bu çok saçma. Uykum yok. Sabaha kadar beraber yaparız. ' ' Yaman hepsinin yerini ezberlemiştir. Sabah üşenmeden aynı şekle getirir o nedenle boşuna kendini yorma. Benim canımı sıkan o değil. ' Elimi omzuna koydum. ' Sıkma canını. Bak bana da nasılsın demedi. Mine' yi narin gördüğü için sormuştur. ' ' Doğru. Kız narin gerçekten. Her erkeğin isteyeceği gibi. ' Melek' e cevap vereceğim sırada kapı çaldı. Gelen Yaman' dı. Mine' ye krem almıştı. ' Sen sürer misin?' Kremi elinden aldım. ' Sürerim. Sen tanıdığım en duygusuz adamsın. ' ' Melek az bile ceza aldı. Benim cezalarımı bilseydin bunu anlardın. ' Sorunun ceza olduğunu düşünüyordu. Şaka gibiydi. ' İnan bana şu an kendi rekorunu kırdın. Bu kadarı da pes yani. Neyse krem için teşekkürler. ' ' Size sormadım diye diyorsan ikinizinde yaralı olmadığınızın farkındayım. ' Kapıyı yüzüne kapattım.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD