vedat yolu koyulmuştu koyulmasina ama aklı sevdigindeydi.
Vedat'ın dilinden;
yola çıktım bir yanım yarım sanki sadece bir ay değil de uzun bir ayrılık gibi can yakıyordu . ilçe merkezine inince otobüs firmasından otobüs bileti alarak beklemeye başladım. bekledikçe geri dönme fikri daha cazip geliyodu ama yapamazdım işimden olamazdım geleceğimiz buna bağlıydı.
düşüncelerim arasında boğuşurken "istanbul kalkıyor istanbul yolcusu kalmasın " muavinin sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp valizimi alarak otobüse doğru ilerledim muavine valizimi vererek yerime geçip otobüsün kalkmasını bekledim.
10 dakika sonra otobüs hareket etti 6 saatin sonunda istanbula inmiştik otobüsten indikten sonra otobüs durağına geçip beklemeye başladım. yorgundum ama paramı taksiye veremezdim evimiz için eşya alacaktık daha Feridem gelir gelmez mağaza mağaza gezecez birinin rengini diğerinin modelini begenmiycek ben söylenecem o kızacak hayallerimizi bir bir gerçekleştireceğiz. her zaman yalnız gittiğim kız kulesi sahil boyu el ele gezeceğiz güzel günler çok yakın.
düşüncelerim arasında otobüs geldi ve ben çekmeköy de kiraladığım evimize doğru gitmek için boş bulduğum koltuğa oturdum ne olurdu sevdiğim kadın da yanımda olsaydı." ah ana ah herkes bir yana sende ayrı koydun ya bizi tek gelinin olmasa bırakmazdım ya sen Feride'ye dua et kıyamadık sana" diye söylendim kendi kendime.
yarım saat trafik çektikten sonra durağa gelmiş otobüsten inmiştim .
yarın sabah iş başı yapacağım o yüzden bir çay demleyip duşa girdim kahvaltılık bir şeyler atıştırıp yatacak dinlenecektim
dinlenirken Feridem'i ararim şimdiden özledim hele bahar çiçekleri gibi kokan saçlarını.
duşumu almış çayımı kayup yumurta kırmıştım yedikten sonra feridem'i aradım uzunca konuştuk yatıp uykuya dalmıştım.
Feride'nin dilinden;
Vedat gitti yine çok canım yandı artık daha çok özlüyorum öğlen yemeği hazırlarken dalmışım yemek yandı gülşen anne kızmadı annem olsa israf ettin herşeyi diye kızardı.
sonra makarna çorba idarelik bişeyler gecistirdik.
akşam börek açmak için hamur yoğurdum.
içinide hazır ettim. çorba hazırladım çayı demledim hızlıca hamuru açıp pişirmek için ateşi yakıp ocağa koydum odun ateşinde bir başka güzel oluyor.
tam pişmek üzereydi ani bir mide bulantısı ile banyoya koştum üzüntü mideme vurdu galiba.
mide bulantısı yüzünden yemek yiyemedim pek odama geçip yatacağım zaman sevdiğim aradı nasıl da hasret kalmışım sesine uzunca konuşup kapattık telefonu sonra deliksiz bir uykuya bıraktım kendimi.