Harbi gıcık bu kız, insanın yüzüne böyle kapanmaz ki telefon. Kendi, kendime konuşmaya da başladım oh ne güzel. Ayarlarımı sikti bıraktı resmen gece, gece. Akşam spor salonuna gitmiştim, iki saate kadar ağırlık, kardiyo derken yoruldum. Eve geçince de kendimi hemen duşa attım. Ilık bir duş her zaman iyi gelirdi. Kendimi ılık suyun altına bıraktım kendimi iyi hissedene kadar duşdan çıkmadım. Banyodan çıktığımda yenilenmiştim resmen, kendime geldim. Sanırım spor işini biraz abarttım. Havluyla kuralandık dan sonra üzerime sadece baksır giyinip yatağa uzandım. Telefonu elime aldım baktım mesaj ve arama var. Hayret cevap vermiş aramış diye düşünürken saatin baya geç olduğunu farkettim. Olsun dedim o bana mesaj atarken saat sanki çokmu erkendi deyip aradım. "Efendim" diye açtı telefonu sesinden o kadar belliydi ki uykudan uyandığı ama olsun uyandı artık konuşmaya engel değil diye düşündüm. Konuştukça daha çok ilgimi çekiyor, kesinlikle farklı bir kızdı. Kendini sevdirmek için yapmacık davranmadığını farkettim konuştukça. Tek sorun sesi konuşurken çıkardığı sesler özellikle hımm yada hı hıı derken başka yerlerimin tepki vermesiydi. Hayır bide biz erkeklere suç atıyo sapıkmışız aklımız farklı yerlere çalışıyormuş hiçte değil. Bütün suç kendinin. Daha önce cinsel birliktelik yaşadım ve bu konuda tecrübesiz sayılmam. Şimdi bile Zehra'yı arasam hemen gelir sevişmek için. Ama beni etkileyen kendisiydi ve birde bunu anlamayıp bize suç atması kesinlikle saçmalık. Saçma olan başka şeyse Ayşem'le konuşurken benimki rahat durmuyor istekle sızlanıyor şerefsiz. En son ne zaman elimi kullandım hatırlamıyorum ama bana yine banyo yolu gözüktü sanırım. Hayır birde kendi yaptığını asla kabul etmiyor hanfendi, sen öyle bıcır, bıcır kışkırtıcı şekilde konuş. Sonra sapık biz erkekler olalım..
Ayşem
Anasını satayım konuşmucam kimseyle artık. Yine uykumu alamadan kalkmak zorunda kaldım. Ben ne zaman uykumu almış olarak uyancam acaba? Sanırım cevabı belliydi, hiçbir zaman tabiki de. Hem uykuyu bu kadar sevip, hemde uykusuzluğa bu kadar dayanan başka biri varmı acaba? Odadan çıkmadan önce Özgür'e mesaj attım
"Günaydın.." diye. sırf cevap vermezse başına kalkacak lafım olsun diye yazmıştım.
Cevap verirse de artık şansına küssün, ne zaman görürüm Allah bilir. Telefonu her zaman sakladığım yerine koyup diğer telefonumu alıp odadan çıktım.
Bugün okul çıkışı Merve gelecekti onun için hemen kahvaltıyı yapıp ev işlerini de hallettim. Mutfağa geçip Merve'nin sevdiği üzümlü kurabiyelerden de yaptım. Gelince rahat, rahat oturalım diye. Yoksa annem sürekli gelip bir şeyler söyleyip rahat vermezdi.
Okul çıkışı Merve gelmişti çay yapıp kurabiyelerden de alıp bahçeye çıktık. Annem akşam için yemek yapacağımm diye yanımıza gelmedi. Bizim için daha iyi olmuştu rahat, rahat konuştuk. Merve'nin okulda hoşlandığı bi çocuk vardı. Ama çocuk bizim kıza hiç yüz vermiyomuş, Merve'de bunun için üzülüp duruyordu. "Boşver sana erkek mi yok? hem o tipsiz sana daha yakışıklı bulurum" diyerek morelini düzeltmeye çalışsam da sanırım beceremedim. Hayır birde üstüne laf yedim. "Sus be sen önce kendine bul. Gerçek hayatta bulamadığın gibi sanal da bile sevgili bulamıyor. Kalkmış bir de bana akıl veriyor." deyip sırıttı hain. "
Hiçte bile ben sevgili istemiyorum, istesem bulurum. Hem ben herkesi birden sevebiliyorum. Sonra hangisine ilgi vereceğimi şaşırıyorum. Sırf bu yüzden sevgili istemiyorum. Şimdi düşünsene biriyle sevgili oldum, iki gün sonra başka yakışıklı görsem pişman olur üzülürüm. Keşke o benim sevgilim olsaydı diye, aklım onda kalır. Yazık değil mi bana" derken Merve kahkaha attı.
"Yedi kocalı Hürmüz gibisin sende maşallah.. ama hep laf hiç icraat yok" diyerek bir gerçeği daha yüzüme vurdu. Ben bu kızı niye seviyordum acaba, bunu bir ara düşünmem lazım.
"Haklısın ama ne yapayım? Sanal sevgililer bile şeyinin derdine düşüyor, sanal seks istiyorlar kızım suç benim mi? Sevgili olayım dedim adam yok görüntülü konuşalım, yok çıplak fotoğraf at dertleri hiç bitmiyor ki" dediğim de utanmadan bir de
"Sende at fotoğraf ne olacak sanki, göster ama elletme gibi oluyor birazcık ama olsun. Gözleri biraz bayram eder onlara da yazık" deyince kafasına vurdum. Yok, yok bu kız benim ahlakımı bozacak. Neyse ki çok yoktuda sorun olmuyordu.
"Oldu canım başka ne yapıyım? Aa bak aklıma ne geldi. Sen üç beş tane at resim bana, fotoğraf isteyenleri senin fotoğraflarını atayım nasıl fikir ama" diyerek pis, pis gülünce
"Sakın kız... ben uğraşamam manyaklarla, sen maşallah gayet iyi idare ediyorsun. Ağrımayan başıma hiç dert alamam" safdiriğim benim hiç öyle bir şey yaparmıydım ben? Bir süre daha konuştuktan sonra Özgür'ü anlatmaya başladım.
Ben yeni biriyle tanıştım. Ama tesadüf ki benim kazandığım okulda okuyormuş mimarlık bölümünde dediğim de, hemen söyledin mi diye sordu.
Hayır tabikide söylemedim, söylemem de.
Olur da okula gidersem başıma bela almak istemiyorum. Zorla gittiğim okulda kimseyle uğraşamam.
Zaten dün gece görüntülü konuşalım demişti. Telefonum akıllı değil diyerek kabul etmedim. Tabi istesem hattı diğer telefona takabilirdim, ama gerek yoktu. Bende ki şansla kesin denk gelir tanırdı beni. Sonra al başına belayı.. konuyu değiştirmek için
"Neyse boşver gel odaya geçelim, düğünde giycem kıyafeti göstereyim sana. Tabi bir de mesaj yazmış mı bakayım" diyerek içeri geçtik.
"Annee!!! biz odamdayız Merve ye kıyafeti göstereceğim" diyerek bilgi verdikten sonra odaya geçtik. Annem arkamızdan
"Tamam ben de hazırladım yemekleri açıktıysanız yersiniz" desede cevap vermedim. Çünkü henüz açıkmamıştık.
Önce kıyafeti giymek için üzerimi cıkartmaya başladım. Ama Merve'ye de takılmadan duramıyordum
"Kapa kız gözlerini bakma sakın.Sonra senin gözlerin de bayram eder"
"Niye bakmıcakmışım? Açana bakarlar yavrum bilmiyor musun? Ama korkma hem cinslerim hiç ilgimi çekmiyor. Sende olanlar bende de var" dediğin de ikimizde gülüyorduk. Bu kızda vardı bir piçlik amcamla, yengem bunu yaparken akılları neredeydi acaba?
Kıyafeti giyindim bak bakalım nasıl olmuş dediğim de hemen elbiseye el koyma çabasına girmişti bile
"Ayy çok yakıştı, çok güzelmiş. Bunu mezuniyette ben mi giysem acaba?" diyerek
"Olur giyersin zaten beden ölçülerimiz aynı gibi" Merve'yle beğendiğimiz kıyafetler olunca değiştirerek ortak kullanıyorduk. Sonuçta abiye elbiseyi sürekli giymiyorduk. Hele ben bir tek düğünlerde giyiyordum, zaten bir yere gittiğim de yoktu tabi o ayrı mesele. Kıyafeti cıkarıp üzerimden dolaba koydum.
Sakladığım yerden telefonu alıp baktım msjlar vardı yine. Ay keşke yazanları görmez olsaydım, pislik birde utanmadan yazmış.
"Ayşem naber nasıl gidiyor?
Kayıplara karıştın arıyorum açmıyorsun?
Ben affettim seni.. Sende affet lütfen..
Çok özledim:(
Müsait olunca dönüş yap lütfen"
Özlemiş miş de affetmiş miş de sen kim köpek de beni affediyorsun, beni özlüyorsun?
Haysiyetsiz, şerefsiz, köpek.. sanırım sinirlerine hakim olamayıp saydırırıyordum
"Ne oldu kız yine kime saydırıyorsun? böyle hararetli, hararetli?" diyen Merve'ye cevap verdim
"Kime olacak Emre'ye beni böyle sinir eden başka şerefsiz varmı?"
"O şerefsiz yine mi arıyor seni hangi yüzle" derken şaşkındı
"Hangi yüz olcak adamda yüz mü varmı ki?"
Adi benle bir ay sevgili gibi konuştu, sevgili olunca her istediğini yapacağımı sandı. Önce resim sonra biraz daha açık resim, olmadı iç çamaşırlı resim. Yok sevgiliyiz ayağına sanal seks. Sapık herif istediklerini yapmayınca da numaramı tüm arkadaşlarına vermiş. Bu tam kaşar her istediğinizi yapar diye. Düşündükce yine sinirlendim bak. Kaç ay arayan sapıklarla uğraştım. İğrenç, iğrenç mesajlara maruz kaldım. Şimdide utanmadan özledim diyor. Hayır bide beni affetmiş "orospu çocuğu" seni dedim.
En son Mert abi arayıp ayar vermişti şerefsize. O günden sonra sesi çıkmıyordu güzel korkutmuştu sanırım.
"Neyse boşver şu şerefsizi sanki sana ulaşabilcek, buda sanal şerefsi işte" Sanal şerefsiz bak bu iyiydi.
Haklıydı sanırım sinirlenmeye bile değmez bu sanal şerefsiz. Merve'nin konu değiştirme hızına yetişemiyorum.
"Ee.. yeni kişide sapık çıktımı doğru söyle, oda senle fanteziler kurmaya çalıştımı?"
"Yok be henüz hiç bel altı bir şey konuşmak için çaba harcamıyor. Normal tanımak istiyor gibi. Muhabbeti güzel şimdilik sonra ne olur bilemem. Erkek milleti sonuçta değil mi" Emre'den gelen mesajları silip bak Özgür'de mesaj atmış diyerek okumaya başladım
"Sana da günaydın gıcık..
Erkencisin?
Anlaşıldı cevap yok yine. Müsait olunca dönersin dicem ama, ben dönebilir miyim bilmiyorum.
Bugün sınavlarım var. Yoğun bir gün beni bekliyor. Şans dile bana sınavlarım iyi geçsin." diyerek bir sürü mesaj atmıştı. Bende
"İyi şanslar.. umarım iyi geçer sınavın." yazıp gönderdim. Arada bakardım artık telefona şimdilik yeter deyip yerine bıraktım. Merve'yle annemin yanına gittik. Babam da gelmişti hep birlikte akşam yemeğini yedik. Merve yi eve arabayla babam bırakacaktı o yüzden geç saate kadar oturduk. "Merve amca beni eve bıraksana sabah okul var çok geçe kalmayım" deyince "Merve istersen kal burda sabah babam işe giderken bırakır seni" desemde "yok olmaz yarın ki derslerim farklı. Yani önce eve gidip kitap almakla hiç uğraşmayım." deyince babam "O zaman hadi hazırlan bırakıp geleyim" deyince Merve'yle vedalaşıp arabaya kadar eşlik ettim.
Anne ben odama geçiyorum müzik dinleyeceğim, kulaklıkla dedim bir şey yapcaksam yada bir şey istiyorsan şimdi söyle sonra arkamdan söylenme diyerek eve geçtim.
"Yok kızım sen git, baban gelsin bizde yatarız. Ama sende çok bekleme uyu, sonra gözlerin şiş uyanıyorsun, akşama kadar uykulu geziyorsun" diyerek uyarmayı ihmal etmedi. Haklıydı aslında uykumu alamıyorum hiç, bende memnun değilim bu durumdan. Ama yinede vazgeçmiyorum konuşmakdan.
Tamam annem erken uyucam bugün dedim annemi öpüp geçtim odama.
Annemler odasına çıkmadan kimseyle konuşmuyordum sesimi falan duyup bu saat de kimle konuşuyorsun diye sormalarını istemiyordum. Sırf bu yüzden yatak odamı değiştirmiştim. Önceden üst katta annemlerin yatak odasıyla yan, yanaydı. Yakalanmamak için aşağı kattaki önceden abimin odası olan yere geçmiştim. Burdan beni duymaları imkansızdı. Bende rahat, rahat konuşuyordum.
Telefonu aldım yatağıma geçtim Özgür msj atmıştı.
"Gece kuşu neredesin?" diye
İşte geldim buradayım diye cevap yazıp gönderdim. Beyfendi anında aradı ama açmadım tabiki de. Neden açmıyorsun diye sorunca annemler uyumadan konuşamıyorum dedim. Bir süre mesajlaştıktan sonra babamın eve gelmesi ve odalarına gittiklerini anlayınca aradım.
Yarım saate kadar konuştuktan sonra Bugün erken yatalım diyerek kapattık. Özgür'ün sabah erkenden sınavı varmış, benimde uykum vardı zaten. Ama Özgür ısrarla hangi okulu kazandığımı sorunca ortaya yeni bir yalan atmış ve Ankara demiştim. Tabi her söylediğim şeyle Özgür sinirleniyordu. Bazı şeyler gerçekten de öyle kolay değildi. Tamam kazandığım okul Ankara değildi ama bir çok kişinin girmek için uğraştığım bir okuldu. Ama ben kazanmama rağmen gidemiyorum. Bu kez "İyi geceler" demesini bekleyip öyle kapatmıştım. Bugün uzun ve rahat bir uyku uyumak istiyordum.
...
Son bir kaç gündür her akşam Özgür le konuşuyor, gündüzleri de müsait olduğum sürece mesjalaşıyorduk. Artık sık, sık odama geçip telefona bakıyordum, mesaj atmış mı diye. Bir yandan da annem yakalıcak diye çekinmiyor değildim. Ama yinede bu heyecan bile monoton hayatıma iyi geliyordu. Yarin düğün için Tokat'a gidecektik akşam Özgür'e söylemem lazım bir kaç gün görüşemicektik. Telefonu götürmücektim çünkü. Sürekli yanımda birileri olacaktı sonuçta yakalanma riskim çoktu. Tabi bir de şarj olayı falan hiç uğraşamazdım. Aslın da düğünleri hiç sevmiyorum boşu, boşuna bir çok uğraş oluyordu. Çok kalabalığı da sevmiyorum, sanırım ben hiç bir şey sevmiyorum. Kesinlikle ilerde bir gün evlenirsem düğün yapmayacağım. Sadece bir nikah mis gibi valla, bence çok daha mantıklı. Tabi benim fikrimi, düşüncemi annemler sorup kabul eder mi orası meçhul? Erkek tarafını hiç düşünmek dahi istemiyorum..