Bir rüzgar gülüydü Ada'nın zihni. Yaşadığı tüm anıları hızla dönüyordu rüzgâr gülü misali. Genç kızın bilinci tamami ile kapandığında rüzgâr dinmiş rüzgar gülü de durmuştu. Silahın tok sesi duvarlarda yankı yapınca Oktay'ın duraklayan adımları duyduğunu sindirince hızla salona yöneldi. Kalbi ağzında atıyordu adamın. Ada'yı kaybetme korkusu ile bir kaz daha baş başa kalmış tüm bedeninin ağrıdığını hissediyordu Oktay. Olay mahaline girdiği anda dünyasının başına yıkıldığını hissetti depremlerle. Ada sırt üstü yerde yatıyor, elinde Oktay'a ait bir silah ve ağzında ise bir mendil vardı. Kızın bedeninden akan kanlar bir göl oluşturmuştu bile şimdiden. "Ada!" Oktay'ın acıyla çıkan sesini Ada çok uzaklardan duymuştu ama şuan o mutluydu. Kurtulmuştu bu hayattan. Oktay, Ada'ya doğru ilerledi ve h