Eylül'ün Rüzgarı

Soğuktu üşüyordum anneme seslensemde duymuyordu ağladım evin yolunu bulamıyordum o sırada yoldan bi araba geçiyordu önüne atladım araba durdu ağlayarak :beni evime bırakabilir misin amca?" dedim ilk durdu sonra "annen baban nerde senin ufaklık " dedi daha yüksek sesle ağlayarak"bilmiyorum"dedim. daha sonra arabaya bindim ağlıyordum Fakat içimde bir korku telaş vardı ailemi bulamayacak gibi hissediyordum O yaşlı amca beni karakola bıraktı ardından ailemi bulmak için polisler yardımcı olmuştu ailemi bulduk fakat evimiz biraz eski olduğu için fırtına da çatısı göçmüştü ve ailem yaralıydı hastaneye gittim Hemen annemin yanına iyi misin diye sordum Annem iyi olduğunu söyledi fakat erkek ve kız kardeşim vardı Onların çok iyi olmadığını söylediler hemen onların yanına gittim onlar da durumu çok kötü görünmüyorlardı onlarla sohbet ettim biraz babamın yanına gittim Babam da iyiydi Gayet güzeldi durumları İyileştikten sonra birkaç gün sonra yani hastaneden ayrıldık ve devlet bize bir ev yapıyordu fırtına da yıkıldığı için biz de geçici süreyle Bir otelde kalıyorduk bu otelde karşıladığımızda bir aile daha vardı ama onlar tatil için gelmişti sanırım buraya bir oğulları vardı Kerem o gün otele gittiğimiz gün yani Kerem karşı odaydı ben dışarıda annemler odada yatarken ağlamaya başlamıştım sonra sesime karşı odadaki Kerem geldi ve iyi misin diye sordu iyi olduğunu söyledim ve yalnız kalmak istediğimi söyledim Fakat yalnız bırakmadı konuşmak istediğini ve birlikte halledebileceğimizi söyledi Tanışmak istediğini söyledi Tamam tanışalım dedim onlar da İzmir'den geliyorlarmış buraya tatil için söylemeyi unuttum tabii biz Antalya'dayız bu arada Neyse gelmişler Kaçıncı sınıf olduğunu sordum hangi okulda okudun neler yapmaktan hoşlandığını her şeyi konuştuk aynı yaştaydık ve açık konuşmak gerekirse Kerem gerçekten yakışıklıydı dikkat çekici uzun boyluydu tarif edecek olursam 1.85 boylarında buğday tenli hafif sarıya kaçan saçları vardı ve Gözleri de yeşildi ben kendimden bahsedecek olursam bir yetmiş boyunda buğday tende ve kahverengi saçlı kahverengi gözlü birisiydim o gün ailemin bir fırtına da kaldığını ve buraya gelmek zorunda olduğumuzu söyledim O da bu duruma çok üzülmüştü ve elimden gelenleri yapacaklarını söylediler Çünkü Kerem'in babasının bir inşaat şirketi vardı zenginlerdi yani belliydi a için konuşma bittikten sonra ben oteldeki odama geçtim Kerem de kendi odasına gitti Aynen uyumadan önce düşündüm etkilenmiş gibiydim o çocuktan ama çok da emin değildim çok güven veren birisi değildi çünkü ama olsun yani sonuçta benimle konuşmak istiyordu uykuya dayanmadan önce söyledim Sihirli Sözler vardı ve onları yine söyledim çiçekler Bahçeler kuşlar ve uykuya dalmıştım sabah kalktığımda Annenler kahvaltı yapıyordu beni çağırmamışlardı uykumu bölmemek için kalktım ve kahvaltı Masasına Oturdum ben de keremlerde karşıma masada oturuyorlardı birlikte Kerem beni görünce yanımıza geldi ve dedi ki çok geçmiş olsun fırtınadan çok etkilenmişsiniz Ben ailemle konuştum onlar da elinden gelen desteği yapacak dedi babam bana döndü baktı kızını tanıyor musun gibisinden Ben de tanışıyoruz o zaman karşı odamızda kalıyorlar Dün gece ben kötüyken yanıma gelmişti konuşmuştuk dedim Babam da biraz gururlu birisi Hani yediremedi gururuna zaten sizin yardımınıza ihtiyacımız yok Biz kendimiz hallederiz diye çıkıştı Sonra Kerem Alaycı bir tavırla bakarak dedi ki siz mi halledeceksiniz Babam da Evet biz dedi Kerem de peki deyip diğer masaya geçti Kerem'le böyle bir tavır asla beklemiyordum iyi niyetli birisine benziyordu bu şekilde üstten bakarak konuşması ve alaycı bir şekilde konuşması gerçekten beni üzmüştü kahvaltı ettikten sonra eski evimizde yani yıkılan evimize gidecek birkaç eşyalarımızı Annem evin önüne çıkarmıştı onları aldık ve otele tekrar geri döndük Kerem kardağın başında bekliyordu bizi izliyordu yanına gittim Bir köşeye çektim ve konuşmaya başladım babamın yanında neden bu şekilde konuşuyorsun ve bu tavırlar nereye dayanıyor dedim O da dedi ki baban hem fakir hem gururlu evinizi yapacak beş kuruş paranız yok kendin söyledin ve yardımımızı reddediyor Ben buna nasıl bir tavır takılmalıyım dedi Bense bu sana kalmadı Eğer yardım edecekseniz bile bunu dile getirmenize gerek yok dedim ve Çekip gittim Kerem arkamdan bağırdı Tabii ki de ben arkamı dönüp sus dedim Sonrasında o da gitti ben de gittim yüzüne bakmıyordum bile Çünkü gerçekten çok sinir bozucu şekilde konuşmuştu beni kırdı ve güvenimi sarstı akşam ailesiyle birlikte bizim odaya geldiler ve ailesi babama bir yardım konusunda konuşmak için geldiğini söyledi babam Tabii ki de istemediğini söyledi ancak babası yanımızda çalışarak bunu ödeyebilirsiniz ben size bedava olsun demiyorum zaten gibisinden ifadeler kullandı Babam da bu şekilde kabul etti göçmüş olan evimiz yerine bizi başka bir daireye yerleştireceğini söylediler Biz o daireye yerleştik keremler zaten üst katımızda oturuyorlardı Kerem her akşam sağ olsun ziyarete geliyordu Ve sinir bozucu konuşmalarını yapıp gidiyordu bir anda bu kadar kırıcı olmuştu böyle davranacağını asla tahmin etmiyordum Ama içimde ona karşı bir şeyler var gibiydi