KOD ADI: AŞK

Loş bir odada, ağır tütün kokusu ve kahve fincanlarının sessizce çınladığı bir masanın etrafında dört kişi toplanmıştı. Masanın üzerindeki projektör, karanlık odaya keskin bir ışık saçıyordu. Projektörün merkezindeki adamın fotoğrafı duvara yansıtılmıştı. Fotoğrafta orta yaşlı, ince sakallı ve kusursuz bir takım elbise giymiş bir adam vardı. Karizması, fotoğraftan bile taşacak kadar belirgindi. “Bu adam,” dedi Ayhan, istihbarat biriminin kıdemli analisti, parmağıyla yansıttığı görüntüye vurgu yaparak, “Kemal Kavas. Ülkenin en güçlü iş adamlarından biri. Dışarıdan bakıldığında saygın, hayırsever bir iş insanı. Ama içerden... başka bir hikâye var gibi.” Etrafındaki ekibe hızlı bir bakış attı. Herkesin gözleri dikkatle ona kilitlenmişti. “Uyuşturucu ticareti, kara para aklama, yasa dışı silah anlaşmaları... Liste uzayıp gidiyor. Ama elimizde somut bir şey yok. O yüzden şu anda ellerimiz bağlı.” Yan tarafta oturan Nihan, grubun saha operasyonlarından sorumlu ajanı, kaşlarını çatarak söz aldı. “Kemal Kavas gibi bir adamın bu kadar dikkatli olması şaşırtıcı değil. Avukatları ve güvenlik ağı tam anlamıyla bir duvar örmüş durumda. Hiçbir dosya da tam anlamıyla ona ulaşılamıyor.” Ayhan başını salladı. “Bu yüzden bu kez farklı bir şey deneyeceğiz. Doğrudan çatışma yerine, psikolojik bir savaş. Adamın savunma mekanizmasını içeriden çökertmeliyiz.” “Plan ne?” diye sordu Nihan, gözleri dar bir merakla kısılmıştı. Ayhan, kısa bir süre sustuktan sonra konuştu. “Kemal Kavas'ın en zayıf noktası, kadınlara olan zaafı. Bu adam, kendine aşık etmeyi bir oyun haline getiren biri. Biz de bu oyunu kendi lehimize çevireceğiz.” Arka köşeden bir sandalye gıcırdadı. Bu sözlerin muhatabı olan kişi, soğukkanlı bir şekilde masaya doğru eğildi. Uzun siyah saçları, ciddiyetle bakan gözlerinin etrafına dökülüyordu. Seda, birimin en başarılı saha ajanlarından biriydi. “Yani beni diyorsun,” dedi Seda, hiç de şaşırmış görünmeden. Ayhan hafifçe gülümsedi. “Kesinlikle seni. Kemal Kavas’la yakın bir ilişki kuracaksın. Onun güvenini kazanacak ve sırlarını öğreneceksin. Kendi silahıyla vurulacak, Seda.” Seda derin bir nefes aldı, ardından sessizliği bıçak gibi kesti. “Ne kadar sürem var?” “Minimum üç yıl, maksimum kısmı sana kalmış.” dedi Ayhan. “Ama unutma, bu adam basit bir av değil. Seni çabucak çözmeye çalışacak. Eğer ufak bir hata yaparsan...” Seda, Ayhan'ın cümlesini bitirmesine izin vermedi. “Bir yıl.” herkes afallamış şekilde ona bakmıştı. Herkes Seda'nın sözlerinin ne anlama geldiğini biliyor ama hiçbiri imkan vermiyordu. "Tam bir yıl sonra sorgu odasında ağırlayacağız." Nihan şüpheci bir bakışla ona doğru eğildi. “Plan basit görünebilir, ama Kemal’in çevresindeki insanlar da en az kendisi kadar tehlikeli. Seni test edecekler.” Seda gülümsedi, ama bu gülümseme daha çok bir tehdit gibi göründü. “Onu ikna etmek benim işim. Siz planınıza odaklanın. Bu adamın sırlarını ortaya çıkaracağım. Ne gerekiyorsa.” Ayhan hissettiği güvenle elindeki dosyayı masaya bıraktı ve Seda'nın gözlerinin içine baktı. “İyi. O zaman operasyon başlasın. Kod adı: ‘Aşk'." Ayhan tüm inancıyla "İyi avlanmalar.” diyerek odadan ayrılmıştı onun ardından diğer iki kişide odadan çıktığında Seda gözlerini karşısında ki duvara dikmişti şimdiden hissediyordu zorlanacağını ama her görevde dediği gibi "ya batacaktı ya çıkacaktı."