When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Koşarak çıktığı merdivenlerin başında ellerini dizlerine yerleştirip soluklandı genç adam. Kapıya yaklaşıp zile bastı. Karşısında güzeller güzeli karısını beklerken Melih kapıyı açtı. Bakışları her zamanki gibiydi. Sahi ailede genetik herhalde bu bakış. "Hoşgeldin enişte. Hayırdır."dedi imalı imalı. Toprak henüz cevap vermemişken Melih'in arkasında Aynur hanım göründü. " Oğlum hoşgeldin." dedi. Ardından Melih'e dönüp konuştu. " Oğlum buyur etsene çocuğu. Dikmişsin kapıya. Aaaa." Bir yandan da kapıyı iyice açıp Toprak'ı içeri aldı. Toprak ise Melih'e zafer edasıyla bir bakış atıp içeri geçti. Eylül'den geçmişti hep bu huylar. Genç adam bir yandan uzun koridorda ilerlerken bir yandan da gözleri sevdiğini arıyordu. " Eylül de odasındaydı gelir şimdi."dedi Aynur hanım hissetmişcesi