Story By Pesimist Yazar
author-avatar

Pesimist Yazar

ABOUTquote
Kitap yazmak maskeleri çıkarmak gibi. Yada maskelerin ardındakileri görmek… https://www.instagram.com/yazarpesimist?igsh=azByb2JzcWxqajNj&utm_source=qr
Aşiretin Kızı Şehrin Kadını
Aşiretin Kızı Şehrin Kadını
Updated at Mar 2, 2025, 01:28
“Buyur dede, çorba hazır,” deyip tencereyi masanın bir ucuna bıraktım. Elime aldığım kasesinin içine kepçeyle yavaş ve sakince çorbayı doldurdum.Bu bir tören gibiydi.Bu çorbanın kıvamı ve lezzeti bence harikaydı.Dedem beğenmemiş olacak ki yüzünü buruşturdu. “Kız, evlilik yaşına geldin, hâlâ bir çorba pişiremiyorsun!”Tüm hevesim kursağımda kaldı.Evde kalmıştım. Bir çorbayla evlenmeye ehil olmadığım anlaşılmıştı.**Babamı bir tarlanın sınır taşını çekiştirmek meselesi yüzünden vurdular. Üç kurşun. Yere düştü ve bir daha kalkmadı. Ufak bir mesele, basit bir arazi kavgası. Ama oraları bilirsiniz, basit bir meselede ölmek tavuk kesmekten daha kolaydır. Değeriniz bir tavuk kadar bile değildir. İnsan hayatının ağırlığı yoktur oralarda. Bu yüzden kimseye anlatamazsınız bunun ne kadar saçma olduğunu. Aşiret ağaları her zaman haklıdır. Kadınlar mı? Onlar zaten çoktan razı olmuştur kaderine.**Altay Arwen’in son model arabasıyla Seher’e çarpmasının ardından tüm dikkatler üzerine çevrilmişti. Altay’ın kollarında, kanlar içinde yatan genç kızın kanı pahalı elbiselerine bulaşmıştı. Çevredekiler flaşları patlatırken bazıları Arwen Holding’in CEO’su Altay’a, bazıları ise lüks arabasına odaklanmıştı. Seher’le ilgilenen ise ya çok az kişi vardı ya da hiç yoktu. O sadece yanlış yerde, yanlış zamanda oradaydı.**En azından burada yakışıklı bir bakıcım, sıcak bir yatağım ve yedi gün, yirmi dört saat emrimde olan hemşireler ve doktorlar var. Dışarıda ne vardı? Tahmin etmek zor değil…
like
bc
Soğuk Tutsak
Updated at Feb 27, 2025, 00:02
Gözlerimi kaçırarak, “Yatağa girip ısınmayı kabul ediyorum,” diye mırıldandım.Alaycı bir gülümsemeyle başını yana eğdi. “Isınmayı mı?” dedi, sesi hafifçe yükselerek.Ne demek istediğini anladım ve hemen kendimi düzelttim. “Yatağına girip kendimi ve seni ısıtmayı kabul ediyorum,” dedim. Bedenim hâlâ titriyor, dişlerim birbirine çarpıyordu.Gri Göz, hafif bir kahkaha attı. “İşte şimdi oldu,” dedi ve yorganın altından elini çıkardı.“Sırtını dönerek kucağıma gir, nefesin yüzüme vurmasın,” diye ekledi.###Dudaklarından yayılan sıcaklığı boynumda hissettiğimde kendimi tutmama rağmen, “ımm,” diye fısıldadım.O sırada kalçalarımı hafifçe oynatıp, kumaşların arasındaki o sertliği daha fazla hissetmek istedim. İçimde tuhaf bir his vardı; sıcaklık ve arzu iç içe geçmişti. Tam o an, bacaklarımın arasındaki eli kasıklarımı sıktı ve sert bir sesle, “Seni ısınmak için yatağıma aldım. S…mek için değil,” dedi.
like
bc
Deli Ağanın Gelini
Updated at Feb 18, 2025, 23:06
Abim Ural, Mardin’in en korkulan ağasının kızını kaçırdı. Bunu bir an bile düşünmek insanların tüylerini diken diken ederken, benim o deli dolu, fevri abim bunu gözü kapalı yaptı. Cesareti mi vardı? Sanmam. Ama işte, söz konusu aşk olunca akıl, mantık diye bir şey kalmıyor insanda. Asıl mesele cesareti değil, bu işin bize patlayacak faturasıydı. Nasıl olsa erkekler değil, kadınlar bedel ödüyordu. Ve bu sefer de sıra bendeydi. Abimin suçunun cezası, benim Şehmuz Ağa’nın deliliğiyle nam salmış oğlu Alihan’la evlendirilmem olacaktı.Bu düşünce beynimde yankılanırken birden toparlandım. İçi boş bir oyuncağa dönmeyi reddettim. Bir cesaretle kendimi savunmak zorunda olduğumu hissettim. Dik durmaya çalıştım ve sert bir sesle bağırdım:“Kimi kime veriyorsun, Ağa?”Aniden kahkahalar kesildi. Şehmuz Ağa’nın yüzü anında asıldı. Kaşlarını çatıp bana baktı. Gözleri öfkeyle parlıyordu. Bir adım bana yaklaştı ve tok sesiyle konuştu:“Oğlum kimi isterse, onu alır. Kimseden de izin almam. Hele hele sizin gibi soysuz köpeklerden asla!”
like
bc
İtalyan Mafyanın Esiri (Ücretsiz)
Updated at Jan 22, 2025, 00:33
Masama döndüğümde gözüm ekrandan çok masanın üzerine takıldı. Bir resim. Yanık bir fotoğraf. Yüzeydeki kahverengi lekeler, kömürleşmiş kenarlar… Tarihi çağlardan kalmış gibi duruyor. Tanıdık ama uzak. Yakın ama yabancı. Fotoğraftaki çocuk altı ya da yedi yaşında olmalı. O çocuk benim. Şimdi 27 yaşındayım. Demek ki bu resim 20 yıllık olmalı. Resimde, çocuğun elini tutan bir adam var. Adamın yüzü yanmış. Detaylar silik. Gözleri, ağzı, kaşları… hiçbir şey görünmüyor. Bu, babam mı? O olmalı. Ama emin değilim. Kadına gelince… Kadının yüzü net. Annem. Annem o. Gözleri bir ceylanınkine benziyor. Kocaman, yuvarlak, ürkek ama sıcak. Küçük, yuvarlak küpeleri var. Yüzünde, sağ yanağında bir gamze… O, ekrana bakıyor. O an bir fotoğraf makinesine mi bakıyordu? Fotoğraftaki ben, kafamı eğmiş, kırmızı ayakkabılarıma bakıyordum. O gün… evet, o günü anımsıyorum. İlk defa kırmızı ayakkabılarım olmuştu. Çok sevinmiştim. Her çocuğun kalbinde bir zafer çığlığı olur ya, o gün o çığlığı atmıştım. O resim, geçmişimden kalan tek şey. Ama o resim neden yanmıştı? Elimi tutan adam kimdi? O gün ne olmuştu? Hatırlamıyorum. Çırpınıyorum ama hatırlayamıyorum. Yanık bir resim dışında elimde hiçbir şey yok. Bazen her şey bu resim gibi hissediliyor. Yanık, kopuk ve eksik.
like
bc
Töre Kara Yazgı
Updated at Jan 18, 2025, 23:45
Yaşanmış bir hikayeden esinlenmiştir Karakterler hala hayatta olduğu için kendileri ve aileleri tanınıp incinmesin diye. Bazı ekleme ve çıkarımlar yapılmıştır. Beğenip yorum ve geri dönüş yaparsanız memnun kalırım. Törenin ve geleneklerin ağırlığı altında kararan hayatlar. Genç kadın Meryem, kocasının kan davası sonucu ölmesi ile bebeği ile ortada kalır. Kayınpederi Reşat Ağa, itibarını korumak, torununa sahip çıkmak ve tekrar başlık parası vermemek için Meryem’i küçük yaştaki oğlu ile evlendirir. Ailesi yoksul olan Meryem, başka bir çıkış bulamaz ve kocasının küçük yaştaki kardeşi ile evlenmek zorunda kalır. Ancak sorunlar bitmeden devam eder. Küçük yaştaki kocasının ve oğlunun da karışacağı kan davası yakasını bırakmaz.
like
bc
Zalim Ağanın Kuması
Updated at Nov 30, 2024, 22:30
Mardin’in iki büyük aşireti arasında uzun zamandır duran kan davası tekrar patlak vermek üzeredir. Kan davasının durması için aşiret liderleri bir araya gelir. Alınan karar da Asya, Celal Ağa’ya berdel yapılır. Celal Ağa zalim, gaddar, abisinin öldürülmesini kabullenmez. Tüm nefretini, intikam duygusunu Asya’ya yönetir. Onu her acıttığında daha rahat hisseder. Celal Ağa öldürülen kardeşinin eşiylede evlenir. Asya, Celal Ağa’nın kuması olarak konakta varlığını sürdürmeye çalışsada çok zorlukla karşılaşır. Gidecek hiç bir yeri yok hiç bir dayanağı yok… İlerleyen süreçlerde Celal Ağa ile Asya arasında bazı şeyler değişmeye başlar.
like
bc
Kurban Gelin
Updated at Oct 20, 2024, 01:25
Tanıtım“Savaşı erkekler çıkarır, bedelini ise kadınlar öderdi.“Akdağ eteklerinde, Toros Dağları'nın gölgesindeki köylerde, kadınların sessiz direnişi ve acıları gömülüdür. Erkekler savaş meydanlarında zafer naraları atarken, kadınlar bu savaşların ardında bırakılan yaraları, kayıpları ve ağıtları yüklenir. Kahramanlık, erkeklerin adlarına yazılır; fakat gerçek bedeli ödeyen, hayatta kalmaya çalışan kadınlardır.“Töre Kurbanı” adlı bu roman, savaşın sessiz mağdurları olan kadınların hikayesini anlatıyor. Berfin, kaderin ona biçtiği beşik kertmesi geleneğinin ağırlığı altında ezilirken, diğer kadınlarla birlikte kendi savaşını veriyor. Bu savaş, görünmez cephelerde yaşanan, sessiz ama bir o kadar da derin bir mücadele.Berfin’in hikayesi, sadece bir kadının değil, tüm kadınların sesini yansıtıyor. Onların fedakarlıkları, gözyaşları ve umutları, Akdağ’ın taşlarına kazınıyor. Bu kitap, kadınların direnişini, dayanıklılığını ve özgürlüğe olan inançlarını gözler önüne seriyor. *Yakında bölümler yayınlanacaktır. Farklı bir bakış açısı farklı bir tarz. Takipte kalın*
like
bc
İmtihan
Updated at Sep 10, 2024, 05:35
Ali, dindar ve gelenekçi bir ailede doğup büyümüş Din Kültürü Öğretmeni, Esra geleceğine dair planlarının önemli bir kısmını liseyi bitirmeye bağlamış, Nilay yaşadığı hayattan bıkıp usanan bir hayat kadını. Toplumsal çöküş, ahlaki yozlaşma, sosyal baskılar, iç hesaplaşma… Ali çalışana minnettar bir şekilde teşekkür edip dışarı çıktı. Kaç dakikadır çalan telefonuna arayanın kim olduğuna bakmadan cevap verdi. Kardeşi bir süre sessiz kaldıktan sonra, “Abla,” dedi usulca, “Sen okulu bitirince ne yapacaksın?” Esra bir an durakladı. Bu soru ona her sorulduğunda, cevabı hala tam olarak bilmediğini hissediyordu. Çocukken bir hayali vardı ama o hayal artık ona çok uzak geliyordu. “Bilmiyorum,” dedi sonunda, “Ama kesinlikle kendi kararlarımı vereceğim.” Kazım, villa kapısında bekleyen güvenlik görevlisine selam verdikten sonra Nilay’a dönerek, “Hadi, işini bitir. Yine aynı saatte, aynı köşede olmalısın,” dedi. Bu sözler, Nilay’a bir çıkış yolu bulma umudunu daha da küçültüyormuş gibi hissettirdi.
like