ARK I : Arya ~ ÜCRETSİZ! ~ KİTAP OLUYOR!

Benim üzerimde, Kalender’in üzerindekinin kırmızısı bir pijama vardı. Ben gecelikle uyumayı sevdiğim için, bu bana sıcak bastırdı biraz. Upss bunu giydirmek için beni soymuş olmalı. Korumalara ne dedi? ‘Gidip kadın erkek uyumlu pijama takımı alın.’ mı? Bir anda komik geldiği için kendi kendime kıkırdadım. “Rüyamda cennetin kollarına düştüysem, lütfen uyandırmayın.” dedi Kalender. Burnumu boynuna sürterek, “Cennet bensem, senin bu kokun nedir?” dedim. Yalancı bir kızgınlıkla, “Aaa tacize uğruyorum şu anda. Biri götüme dayanmış, imdaaat.” dedi. “Yalnız taciz öyle yapılmaz.” dedim kendimden emin bir sesle. “Hıı?” dedi nasıl yapılır der gibi. Sonuçta tensel temas kurmadım sarıldım altı üstü... Elimi belinden doğru pijamasının altına sokup belini avuçladım. Ardında kasıldığını hissettim. Sonra elimi biraz daha önüne doğru okşayarak ve daireler çizerek ilerlettim. Ben dokunmadım ama bana usulca dokundurmasını bekledim. Beklediğim o havaya kalkan popo hareketini gördüğümde, elimle penisini avuçladım. Ereksiyon olmuştu bile, pijama altının izin verdiği ölçüde sıvamaya ve hafifçe sıkmaya başladım. Tamamen tutku dolu bir ses ile, “Bence eğitici bu anlatımı bitirmelisin.” dedi. Anlamamazlıktan gelerek, “Neden? Seni taciz ediyordum ne güzel?” dedim “Tamam, öncekinde ben seni boşaltmıştım. Şimdi de bana olan borcunu öde.” dedi kasılan bedeniyle gülerek. Diğer elimle boynuna usulca dokunup, dudaklarımı kulağına getirdim. “Beni sikip içime boşalabilirdin. Ben seni davet etmiştim. Sen yapmadın, yani sana herhangi bir borcum yok.” dedim ve bir anda elimi de çekip, bedeninden uzaklaştım. Bana doğru dönüp “Nereye gidebilirsin ki?” deyip üstüme geldi. Kıkırdayarak geriye kaçtım. Söylenerek, “Bu yatağı bu kadar büyük alan aklımı sikeyim.” dedi. Bende gülerek kendimi onun kollarına bıraktım. Beni yatakta altına alıp, tutku ve hırsla dudaklarıma gömüldü. Birbirimizi tam anlamıyla yerken, nefeslenmek için alnını alnıma dayadı. “Kendimi ne kadar zapt etmeye çalıştığımı bilmiyorsun. Yandım ve kavruldum. O yatakta içine girmemek için binbir bahane buldum, ama hepsinin sonunda girişine dayanırken kendime geldim.'' ''Hayatım boyunca zorlanmadığım kadar zorlandım. Kocaman şu adama neler çektirdin bilmiyorsun. Kışkırtmak konusunda kesinlikle üstüne yok.” Evet yoktu, sürekli cinselliğe zorlayan olduğum için gerçekten deneyimliydim. “Şimdi neden duruyorsun o zaman?” dedim. “İstiyor musun?” diye sordu. İstemiyorum demem mi gerekiyordu? “Arya, ben zaten sana ait oldum, sen de bana ait olmak ister misin?” diye sordu. “Bana tam olarak nerede ait oldun?” diye sordum. Gözlerimin içine baktı. Bir anda “Sen benim ilkimdin.” dedi. “O zaman sende benim, ilk bekaretini bozduğum erkeksin. Vaaay be, demek gerçekten ilkler unutulmuyor.” dedim ve alnına öpücük kondurdum. Gülerek, “Helalin miyim?” dedi. Ahhh be!! Bu espriyi her zaman ben yapmak istemiştim. “Ben Kalender Kandemir’im. Sen kim olduğunu biliyor musun?” dedi imayla. “Ne ben de senin güzelin değil miyim?” dedim. “Tabii o da var.” dedi. Başka ne vardı? Elini karnımdan göğüslerime doğru çıkarttı ve sağ mememi yoğurarak sıktı. “Sabahlar olmasın diyorsun yani?” dedim arsız şekilde. Pijamamı yukarıya sıyırıp, bu seferde sol göğsümü ağzının içine alıp emdi. Anında tüm vücudumda o elektriklenme geri geldi. Sağ taraftakini avuçlayıp parmak ucunda sıkıştırırken, sol tarafı hunharca emiyor, yalıyor yavaşça ısırıyordu. Ağzını göğsümden çekip boynuma doğru ilerledi. Üstüme ağırlığını vermeden yerleşti. Ereksiyon halindeydi, bacağıma yavaşça sürtünüyordu. Sol eli kalçama gitti ve orayı sıktı. Boğuk ve şehvetli bir ses tonuyla “Bana ait olur musun?” dedi. Bunun anlamını biliyordum. Benden sadakat yemini istiyor. Ona ait olduktan sonra kimse ile olmayacağımı biliyor. Bana bu kadar güveniyor mu? “Kabul etmezsem devamı gelmeyecek mi?” diye sordum fısıltıyla. “Eğer bana ait olmazsan, yok olurum. Benimle birlikte olduktan sonra, başkasına dokunduğunu bilmek mahveder beni.” dedi. Dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Sonra arada minik bir boşluk bırakarak, “Senin olmak istiyorum.” dedim üstüne basa basa “Sana ait olmak istiyorum, yalnızca senin kadının.” gözlerimin içine büyük bir aşkla baktı. Daha önce kimse bana böyle bakmamıştı. Onun kollarında yanmak istedim. Belki de birbirimize doğru insandık, ama hep yanlış zamanlarda karşılaşmıştık. Ya da doğru zamanda, yanlış insanlarlaydık. Sonuç olarak bu gece tamamen kendimi ona bırakmaya hazırdım. “Sana ait olduğumu söylediğime göre, sana hallenebilirim değil mi?” dedim şeytani sesimle. “Hayır dersem, hallenmeyecek misin?” dedi kendisini süzüp, gülerek. Boynuna minik minik öpücükler ile iz bırakmayacak şekilde emme hareketleri yapmaya başladım. “Hayır, bu gece kurtuluşun yok.” dedim.